Dünya Ekonomik Forumu tarafından her yıl yayımlanan Beşeri Sermaye Raporu’nun 2015 raporu geçen hafta açıklandı. Hürriyet Gazetesi'nden Şebnem Turhan'ın haberine göre rapor, Türkiye’nin 124 ülke arasında beşeri sermayesinin gücü ile ancak 68’inci sırada yer aldığını gösteriyor. 100 üzerinden değerlendirilen ülkelerde birincilik 85.78 puanla Finlandiya’da iken, Türkiye’nin puanı 67.09. Türkiye, Avrupa ve Orta Asya’daki 43 ülke arasında ise 42’nci sırada; son sırada ise Moldova bulunuyor.
Eğitim ve istihdam
Dünya Ekonomik Forumu, Beşeri Sermaye Raporu’nu hazırlamak için üç yol gösterici kavramı değerlendiriyor. Bunların başında eğitim-öğrenme ve istihdam sonuçları geliyor. Bu temaların amacı, ülkelerin, bireylerin yeteneklerini geliştirme ve bireylerin elde ettikleri kabiliyetleri, bilgileri üretken istihdama çevirme yeterliliğini ölçmek. Ayrıca ülkelerin kendi insan sermayesinin potansiyelini geliştirmek, eşit dağıtmak ve teşvik etmek için neler yapıldığını da değerlendiriyor. İkinci olarak ise yaş gruplarına göre değerlendirme yaparak ülkelerin kendi aralarında daha iyi karşılaştırılmasını sağlıyor. Son olarak ise aynı standartı tüm ülkelere uygulamak geliyor. Eğitim için okula katılım oranları, eğitimin kalitesi, eğitimde eşitlik durumuna bakılıyor, istihdamda ise işgücüne katılım işsizlik oranı, eksik istihdam, uzun dönemli işsizlik oranı en önemli gösterge. Yetenek için ise düşük ve yüksek yetenek belirlenip ek olarak yetenekli çalışan bulma kolaylığı ele alınıyor.
Her ülke bu göstergelere göre puanlanıyor ve en yüksek puan 100 olmak üzere sıralama belirleniyor. Türkiye’nin puanı 67.09. Bu ilk on sırada 80’nin üzerinde olan puanlara göre kötü. Türkiye bir çok ülkeden geride kaldı. Dünyada 68’inci olurken onu gayri safi milli hasıla sıralamasında Türkiye’nin geride bıraktığı ülkeler geçti. Bunların arasında Kazakistan, Estonya, Litvanya, krizdeki Yunanistan, Kırgızistan bulunuyor. Dünyada sonunculuk ise Yemen’de.
Ekonomik güçlük
Aslında tam işgücü olarak değerlendirilebilecek 25-54 yaş grubundaki sonuçları ele alalım. Türkiye’nin bu yaş grubunda sırası 77. Puanlar 100 üzerinden veriliyor. Eğitim durumuna bakıldığında ilkokul seviyesine katılım oldukça yüksek ve bu göstergede Türkiye’nin puanı 90.6, ikinci seviye yani ortaokul-lise mezunlarının oranı düşüyor ve puan da 48.93’e iniyor. Bu yaş grubunda üniversite mezunu bulmak zor ve puan direkt 12.17’ye iniyor. İşyerinde öğrenme süreci diğer bir gösterge. Elemanlarına eğitim programları hazırlanması konusunda Türkiye 46.82 puan alabilmiş, ekonomik güçlük çeken çalışan oranında ise puanımız 60.30’a çıkıyor. Sadece bu göstergeye göre sıralama yapılsaydı şanslıydık çünkü ekonomik güçlük çeken işgücünü belirten 60.30 puan Türkiye’yi 39’uncu sıraya taşıyor. İşgücüne katılım oranında puan 623.10’ çıksa da sırılama iyi ki bu göstergeden yapılmıyor yoksa Türkiye 117’inciliğe iniyor. Cinsiyet farkında ise puanımız 41.83.
Yetenek çekemiyoruz
Beşeri sermaye iş dünyası için de oldukça önemli bir kavram. Nihayetinde nitelikli işgücü işin de niteliğinin artmasını sağlıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 1’den 7’ye kadar verdiği notlarla oluşturulan iş algısı skorları da sıkıntı verici. Buna göre Türkiye’de matematik/fen eğitiminin kalitesi 3.51 puan, işletme okullarının kalitesi 3.79 puna, uzmanlık eğitimi kalitesi 4.36 puan, yetenek çekme kapasitesi 2.91 puan, yetenekleri elinde tutma kapasitesi 3.18 puan. Tüm bunlar beşeri sermayede neden arka sıralarda kalındığını da ortaya koyuyor. Birinci sıradaki Finlandiya’nın bu skorlarının 6 ve üstü olduğunu belirtelim.
İş algısı*
Matematik/fen eğitiminin kalitesi 3.51 İşletme okullarının kalitesi 3.79 Uzmanlık eğitimlerinin kalitesi 4.36 Yetenek çekme kapasitesi 2.91 Yetenekleri elinde tutma kapasitesi 3.18
* 1 en kötü, 7 en yüksek puandır.
Kayıtdışında zirvede
Eğitim ve istihdamın yanısıra ek bir gösterge olarak da kayıtdışı istihdam, eğitime harcanan kaynaklara göre ülkelerin durumu değerlendiriliyor. Burada kümeleşme, üniversite-sanayi Ar-Ge ortaklığı, yeni bir girişim başlatma kolaylığı ele alınırken, kırılganlık başlığı altında kayıtdışı çalışma, sosyal güvence ağı karşılaştırılıyor. Kamu yatırımları başlığı altında GSYH’nın eğitim harcamalarına oranı, okulların internet erişimi gibi göstergelere de yer veriliyor. Her ne kadar bu göstergeler doğrultusunda bir sıralama yapılmamışsa da Türkiye için verilen değerleri sıralamanın en tepesinde bulunan üç ülke (Finlandiya, İsviçre ve Norveç) ortalamarıyla karşılaştırıldığında çok büyük farklar ortaya çıkıyor. Özellikle kayıtdışı ekonomi bağlamında, sıralamanın tepesindeki üç ülke’nin kayıtdışı ekonomi değeri sıfır iken, Türkiye için verilen değer 30.6. Öte taraftan eğitim harcamalarının GSMH’ya oranı incelendiğinde Türkiye’de yüzde 2.86 olan rakam, üç ülkede ortalama yüzde 6.30. Bu sonuçlar gösteriyor ki beşeri sermaya sıralamasının tepesindeki ülkeler kabaca, Türkiye ile karşılaştırıldıklarında eğitime iki kat daha fazla harcama yapıyor.
Üniversite-sanayi ortaklığı* 3.69
Kayıtdışı istihdam %30.6 Sosyal güvenlik* 4.11 Eğitime aktarılan kaynak %2.86 İnternete erişim* 4.65
* 1 en kötü, 7 en yüksek puandır.
Gelecek tehlikesi
Dünya Ekonomik Forumu yaş grupları arasında da sıralama yapıyor. Türkiye 15 yaş altı grup karşılaştırmasında 61’inci, 15-24 yaş grubu karşılaştırmasında 50’inci, 25-54 yaş grubu karşılaştırmasında 77’nci, 55-64 yaş grubu karşılaştırmasında 78’inci ve 60 ve üzeri yaş grubu karşılaştırmasında ise 70’inci sırada yer alıyor. Yaş grupları arasında en iyisi 15-24 yaş arası, bunun nedeni ise bu yaş grubundaki eğitime katılımın yüksek olması. Ancak 15 altı yaş grubunun da eğitime katılım oranı oldukça yüksek iken eğitim kalitesi nedeniyle sıralamada geriye düşmesi gelecekteki işgücünde sıkıntı yaratabilecek gibi duruyor.
|