Birkaç yıl önce büyük ses getiren
Nabucco'nun hayata geçmesi yılan hikayesine dönerken, son
dönemde alternatif projeler devreye giriyor. Deutsche Welle
Türkçe'nin Kıvanç Özvardar
Gülaslan imzasını taşıyan haberine göre, Türkiye’nin geçen yılın
sonunda Azerbaycan ve Rusya ile imzaladığı
Trans Anadolu ve Güney Akım projeleri Nabucco
hayalinin neredeyse temel atmadan bittiğine işaret olarak görülüyor. Ekim
2011’de İzmir’de Azeri doğalgazının gerek Türkiye’de satışı, gerekse de Avrupa
pazarlarına Türkiye üzerinden transit olarak taşınmasını öngören hükümetlerarası
anlaşma "Şahdeniz-2" imzalanmıştı. Ankara, Aralık 2011’de ise
Azerbaycan ile Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın yapımına
ilişkin mutabakat zaptına da imza attı.
Yaklaşık 5 milyar dolara mal olan hattın beş yıl içinde tamamlanması
öngörülüyor. 2 bin kilometre uzunluğundaki boru hattının inşasına başlanacak.
Hattan 16 milyar metreküp doğalgaz geçecek. Bu gazın 6 milyar metreküplük
bölümünü Türkiye kendi ihtiyaçları için kullanacak, 10 milyar metreküplük bölümü
ise Avrupa ülkelerine satılacak. Proje, Azerbaycan Devlet Petrol
Şirketi’nin (SOCAR) yüzde 80, Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı (TPAO) ve Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin
(BOTAŞ) yüzde 20 ortaklığı ile kurulacak bir konsorsiyum tarafından
gerçekleştirilecek.
Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nın bölgede dengeleri değiştireceğini ifade
eden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bu projenin Nabucco’yu rafa
kaldırmayacağını kaydetse de sektör temsilcileri ve gözlemcileri bu görüşe
katılmıyor.
Finansman sıkıntısı
BOTAŞ (Türkiye), Bulgaria Energy Holding
(Bulgaristan), MOL (Macaristan), OVM
(Avusturya), RWE (Almanya), Transgaz’ın
(Romanya) hissedar olduğu Nabucco, Asya’dan Avrupa’ya uzanan yeni doğalgaz
köprüsü ve Güney Koridoru'nun en önemli projesi. Dünyanın en
zengin doğalgaz bölgeleri olan Hazar, Ortadoğu ve Mısır’ı Avrupa tüketici
pazarına bağlaması planlanan bu boru hattı, Türkiye’nin doğu sınırını
Bulgaristan, Romanya ve Macaristan aracılığıyla Orta Avrupa’nın en önemli
doğalgaz platformu olan Avusturya'daki Baumgarten’e bağlayacak. Fakat inşaat
çalışmalarına 2013 yılında, ilk gaz akışına ise 2017 yılında başlanması
planlanan proje, ortak ülkelerin finansmanı karşılayamaması nedeniyle askıya
alınmış durumda. Bu nedenle de SOCAR ile anlaşma yoluna gidildi ve Trans Anadolu
Boru Hattı hızla devreye alındı.
Başlangıç noktası değişebilir
Trans Anadolu projesinin Türkiye’yi enerji alanında Avrupa’ya bağlayan önemli
bir proje olması nedeniyle de değerlendirmek gerektiğini ifade eden
Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi ve Danışmanlık
Hizmetleri'nden enerji uzmanı Sibel Çetinkaya, “Enerji
kaynaklarını çeşitlendirme arayışında olan Avrupa Birliği’nin Türkiye üzerinden
Azeri gazına şu anki öngörüler doğrultusunda 2017 sonrasında ulaşabilmesi,
Türkiye'nin bölgede enerji alanında önemli bir aktör haline dönüşmesine olumlu
anlamda katkıda bulunacaktır” diyor.
Çetinkaya, “Nabucco projesi, bu kaynağı değerlendirmesi öngörülen Trans
Anadolu boru hattı projesinden olumsuz şekilde etkilendi. Türkiye ve Azerbaycan
arasında Şahdeniz Faz II kapsamında üretilecek gazın bir kısmının Türkiye içinde
kullanılması, bir kısmının da Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarından Avrupa’ya
transit edilmesine dair Türkiye ve Azerbaycan arasında hükümetlerarası
anlaşmanın 25 Ekim 2011’de imzalanması ve Anadolu’yu baştan başa kat edecek
Trans Anadolu boru hattının inşasını ele alan mutabakat zaptının 26 Aralık
2011’de imzalanması, Nabucco projesinin başlangıç noktasının değişmesi ve
projenin Gürcistan sınırı yerine Bulgaristan sınırından başlaması olasılığını
beraberinde getirdi” değerlendirmesinde bulunuyor.
Önemli avantajlar
Türkiye, Trans Anadolu Boru Hattı projesinin ardından doğalgazdaki ikinci
hamlesini ise 28 Aralık 2011’de Moskova’da yaptı. Türkiye, Rus gazının
Karadeniz’de Türk karasularından geçerek Avrupa’ya ulaşmasını sağlayan Güney
Akım Boru Hattı anlaşmasını imzaladı. Ukrayna’nın arz gücünü baypas etmek için
projelerini çeşitlendiren Rusya, Karadeniz’in altına döşenecek hatla gazını
Bulgaristan’a bağlayıp buradan da Avusturya'ya, ayrı bir kol ile de Sırbistan,
Hırvatistan üzerinde İtalya’ya kadar ulaştıracak.
Bu anlaşma hem Rusya hem de Türkiye açısından olumlu karşılanıyor.
Türkiye’nin Rusya’da gaz alanında “al ya da öde” anlaşmasıyla ve gaz indirimi
ile ilgili son derece önemli kazanımlar elde edeceği düşünülüyor. Bu yıl
başlaması planlanan inşaatın 2015’te tamamlanacağı öngörülüyor. Güney Akım
projesinde son döneme yaşanan gelişmeler değerlendirilirken, projenin Türkiye ve
Avrupa gibi stratejik önemi olan Nabucco gibi alternatif projelere olası
etkilerini detaylıca analiz etmek gerekiyor.
Türkiye’nin Nabucco projesini halen desteklediğine ilişkin görüşler
paylaşılıyor. Ancak Güney Akım projesinin gerçekleşmesi yönünde bu dönemden
sonra yaşanacak gelişmeler, arz kaynağı ve finansman konusunda belirsizlikleri
devam eden Nabucco projesinin gerçekleşmesini olumsuz etkiliyor. Bunda da
Nabucco'nun hâlâ çözüme ulaşmamış hem fiilî gaz kaynağı hem de Avrupa’daki
ekonomik krizden sonra ortaya çıkan malî kaynak problemleri rol oynuyor. Bu
sorunların kısa vadede çözümünün hemen hemen imkansız görülmesi nedeniyle
Türkiye’nin Nabucco konusunda daha fazla beklemeyi doğru bulmayarak
gerçekleşmesi çok daha mümkün olan Güney Akım’ı desteklemeyi tercih ettiğine
işaret ediliyor.
Farklı arz kaynaklarının Türkiye’den Avrupa’ya taşınmasını öngören,
Avrupa’yla ticari ve siyasi ilişkilerinin geliştirilmesinde en az Trans Anadolu
projesi kadar önemli olabilecek bir projenin akıbetinin daha da belirsizleşmesi,
Türkiye açısından olumlu bir gelişme olarak görülmüyor.
Olumlu gelişmeler
Türkiye’nin Avrupa’nın enerji ihtiyacının çeşitlendirilerek karşılanması
konusunda önemli bir geçiş ülkesi ve ticaret merkezi olmayı hedeflediğini
söyleyen Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman,
Azerbaycan ve Rusya ile imzalanan anlaşmaların bu iki hedefe yönelik olarak
önemli ve olumlu gelişmeler olduğunun altını çiziyor. Hakman, “Bu hedeflerin
sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için, bundan sonraki aşamada
Türkiye’de gerçek maliyetlerin yansıtılabileceği, rekabetçi bir doğal gaz
piyasasının oluşturulması gereklidir. Rusya batı hattındaki 6 milyar metreküplük
miktar ile başlayabilecek olan bu rekabetçi ortam, BOTAŞ’ın kontrat veya miktar
devirleri ile sürdürülmelidir. Oluşacak bu doğal gaz piyasası, serbestleşen
elektrik piyasasında olduğu gibi ve bu piyasayı destekleyerek, Türkiye’nin arz
güvenliğinin sağlanmasını ve bölgesel bir ticaret merkezi olmasını güvence
altına alacaktır” diyor.
Trans Anadolu Projesi’ni realize olmaya en yakın proje olarak değerlendiren
Zorlu Doğalgaz İthalat, İhracat ve Toptan Ticaret Genel Müdür Yardımcısı
Mete Baysal ise “Bu proje, tesis edilecek boru hattı aracılığı
ile Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Batı’ya arz çeşitliliği yaratarak ilave
doğal gaz taşınmasını sağlayacak. Temennimiz Socar tarafından bu çerçevede
bizzat ithalatçı olarak Türkiye’ye getireceği ve rekabete sokacağı doğal gaz
miktarının yüksek tutulmasıdır. Böylece serbest doğalgaz piyasasında işlem gören
hacimler artarken, Türkiye’deki liberal doğal gaz piyasasının gelişmesine ciddi
katkı sağlanacaktır” diyor.
|