Müteahhitler Anadolu’daki Büyük Şehirlere Yöneldi
İstanbul’da konutta arz yoğunluğu sürüyor. Pazara bakıldığında arsa kaynaklı olarak konutların fiyatı yükseliyor. Müteahhitler Anadolu’daki büyük şehirlere yöneliyor.
Dünya Gazetesi yazarlarından Leyla İlhan bugünkü köşesinde ''İstanbullu markalar çıkış için Anadolu şehirlerini tartışıyor'' başlıklı yazısını yayınladı. İşte, o yazı..
İstanbul’da konutta arz yoğunluğu devam ediyor. Pazara bakıldığında arsa kaynaklı olarak konutların fiyatı yükseliyor. Bir de buna artan faizler eklenince mevcut pazar yatırımcıyı ve yaşamak için konut almak isteyenleri zorluyor. Bu koşulara rağmen pazarı büyütmek mümkün mü? Burada Anadolu şehirleri konut firmalarının büyümesi için yeni bir alan olabilir mi? Gayrimenkul sektörü son zamanlarda bu konuyu tartışıyor. Çünkü İstanbul aynı zamanda artık göç veren bir metropole dönerken, Anadolu’da ise modern ve lüks konutlara ihtiyaç artıyor. Özellikle Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Samsun, Antalya, Bursa, Konya gibi nüfusu yoğun olan kentler bu rotada öne çıkabilir mi? Aslında pazara bakıldığında İstanbul’un önde gelen bazı müteahhitleri Anadolu’daki büyük şehirlerde atılımlar yaptı. Örneğin Gaziantep, Denizli, Bursa gibi kentlere projeler yaptı. Ancak bu ilk projelerin sonrasında pek devamı gelmedi. Bu yatırımlar son 1.5 yıldan bu yana ağırlıkla İzmir’e kaysa da, yine İstanbullu bir firma olan Sur Yapı ise Antalya’da büyük çaplı bir proje yapıyor. Anadolu nasıl hareket etmeli? Bunlardan biri enflasyonla birlikte artan maliyetler, diğer ikinci önemli konu ise konut kredisi imkanlarının giderek zorlaşması. Torun, yeni hükümetin ve yeni istikrar döneminin başlamasıyla faiz oranlarının düşmesini ve bankaların konut sektörüne kredi olanaklarını açmasını bekliyor. “Bu handikap aşıldığı taktirde sektörün rotasına bu kentleri eklemesi mümkün olacak” diyor. GYODER Başkanı Feyzullah Yetgin de İstanbul’daki arz-talep dengesi sağlanana kadar firmaların Anadolu’yu değerlendirmesi gerektiğine değiniyor. Anadolu’nun 81 ilinde ihtiyaç olduğunu belirten Yetgin, ancak burada yine bir akımla hareket etmek yerine, araştırma ve ihtiyaç doğrultusunda hareket etmenin önemine değiniyor. Böylesi bir hareketle Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de yabancılar için projeler yapılabileceğini de kaydediyor. |