İstanbul’un Avrupa Kültür Başkentliliği sürecinde
oluşturduğu ve oluşturacağı kalıcı kültür politikalarına temel
sağlamak ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş sürecine katkıda bulunmak
amacıyla düzenlenen sempozyum dizisinin sonuncusu, 24 Kasım
Çarşamba günü Kadir Has Üniversitesi Haliç Konferans salonunda
başladı.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Dış
İlişkiler Direktörlüğü çatısı altında, günümüzde Avrupa Birliği ülkelerinin
gündeminde yer alan ve önde gelen konuların tartışılmaya açılması
amacıyla, ‘Avrupa Birliği Sempozyumları’ kapsamında 2008 yılında ‘Avrupa
Kültürü Nedir?’ ve 2009 yılında ‘Avrupa ve Türkiye’de Kültür Politikaları’
konuları değerlendirildi.
Bu yıl ise ‘Kültür Yönetişiminde Yeni
Yaklaşımlar’ başlığı altında, yaratıcı endüstriler ve yaratıcı kentler
kavramlarının işlerlik kazanabilmesi doğrultusunda vazgeçilmez bir gereksinim
olan ‘kültür yönetişimi’ kavramı masaya yatırılıyor ve Avrupa ile
Türkiye’nin önde gelen teorisyenleri, kültür ve eğitim kurumlarının
yöneticileri ve uzmanlarıyla ele alınıyor.
‘Kültür Yönetişiminde
Yeni Yaklaşımlar’ Sempozyumu, 24 Kasım Çarşamba günü İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt ve Kadir Has Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zuhal Ulusoy’un açılış konuşmalarıyla
başladı.
Temel hedefi, kültür politikalarının ve yaratıcı endüstrilerin
geleceğine katkıda bulunmak olan Sempozyumda İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt, yaratıcı kentler ve yaratıcı
endüstrileri kavramları açısından büyük önem taşıyan kültür yönetişiminde yeni
yaklaşımları değerlendirdi. Ajans’ın bu konuda düzenlediği üç sempozyumdan
oluşan bir dizinin sonuncusu olduğunu belirterek başladığı konuşmasında,
“Başından beri dile getirdiğimiz gibi, Avrupa Kültür Başkentliği, kentimizin
kültür altyapısını, kültür değerlerini, kültürel mirasını ve kültür
politikalarını gözden geçirdiğimiz önemli fırsat. 2010 yılının entelektüel
birikimini, 2010 yılı sonrasına taşımayı hedeflediğimiz bir süreç. Bu anlamda,
bu sempozyumların en önemli hedefi, kültür politikaları ve çağın gerektirdiği
kültür yönetişimi modellerine öneriler getirerek, geleceğin vizyonuna katkıda
bulunmak ve yaratıcı endüstrilerin gelişimine temel oluşturmaktır” dedi.
|