Merkez Bankası bu hafta başında faizi indirince bir
"ZAGA" başladı: "Hadi faizler indi; konut faizleri de indi. Şimdi konut kredisi
alarak tam konut satın alma zamanıdır!" Ne kadar eksik ve yanlış bir (ekonomik)
değerlendirme. Sanırım işte tam bu eğilime "dolduruşa getirme" ya da "balon
yaratma" diyorlar. Yine de ucuz konut kredileri balonunu "patlatmadan" önce
Merkez Bankası'na bir veriştirelim de içimizde kalmasın! Hani bazı aklı
evvellere kalsa bir tek Merkez Bankası yönetimini alınlarından öpmedikleri
kaldı! Neymiş, Merkez Bankası yönetimi kasım ayından bu yana faizleri 900 puan
indirerek çok önemli bir ekonomik iş başarmış.
Hadi oradan sizi palavracılar! Türkiye'yi tarihinin en büyük ekonomik
küçülmesine sokan bu yüksek faiz oranları değil midir? Türkiye, geçen yıl 4.
çeyrekte yüzde 6 küçülürken Merkez Bankası faizi yüzde 16,75'ti. Bu yıl ilk 3
ayda yüzde 17 küçülürken de yüzde 14 dolayındaydı. Ekonomiyi okumaktan aciz
Merkez Bankası yönetimi faizleri o kadar süre o kadar yüksek tuttu ki! Şimdi biz
sanayici ve işdamları bunun faturasını ödüyoruz.
Kaldı ki hangi "uzman" Türkiye'nin ekonomik krizinin bir anda ortaya
çıkmadığını; yavaş yavaş geliştiğini öne sürebilir? Hiç kimse değil mi?
Türkiye'ye ekonomik kriz, küresel mali kriz olarak aniden geldi. O zaman
tedavinin de (yani faiz indiriminin de) ani olması gerekmez miydi? Yani Merkez
Bankası on ayda 900 baz puan faizi yavaş yavaş indireceğine ocak ayında 900
puanlık indirimi gerçekleştirse acaba durum böyle mi olurdu?
Olmazdı değil mi? Hadi geç o zaman…
***
Gelelim konut kredisi faizlerine.. Bir kere Merkez Bankası faiz indirimleri,
uzun süre piyasa faizinin (yani sanayicilerin ve bireylerin bankalara ödediği
kredi faizlerinin) inmesini sağlayamadı. Evet, Merkez Bankası faizi indi ama
bankalar kredi faizlerini indirmediler. Yani Merkez Bankası piyasa faizini
indirmede başarılı olamadı. Peki şimdi başarılı mı? Bizce yine de değil. Merkez
Bankası faizi yüzde 7,75, en ucuz kredi faizi ise yüze 12'nin üzerinde. Yine
arada ciddi bir fark var.
Ama biz bu kadar gürültünün neden koparıldığını çok iyi biliyoruz. Bankalar
artık ellerindeki kaynakları Hazine bonosuna plase edemeyecekler. Bankaların
elinde çok kaynak birikti. Sanayi ve ticaretten de kredi talebi gelmiyor. O
zaman yeni kredi alanları bulmak gerekli. Hadi konut kredilerini yeniden
keşfedelim!
Deniyor ki aylık faiz yüzde 1,00'in altına inmiş. Ama hangi kredide inmiş, 12
aylık kredide... Şaka mı bu? 12 aylık konut kredisi mi olur? 100.000 TL
kredi alsanız aylık taksit nerede ise 10.000 TL'ye geliyor. Türkiye'de kaç kişi
bu taksiti ödeyebilir? Gerçek konut kredisi en az 10 yıl vadesi olandır. Yani
ortalama bir evi satın almak için 200.000 TL konut kredisi alacaksanız bunu en
erken 10 yılda ödemelisiniz; daha kısa olan krediye konut kredisi demek pek de
gerçekçi olmaz.
Zaten 2007 yılında çıkarılan Mortgage Yasası bu amaçla tasarlanmıştı. Yani
konut kredileri bir sepette toplanarak ikinci elde satılacak ve daha ucuza
finansman olanakları sağlanacak. Nereden bilecektik ki bütün dünyayı sarsan
ekonomik ve mali kriz ABD'deki konut kredilerinden başlayacak…
Şimdi son söze gelelim: Hâlâ bu vade yapısı ile (10 yıldan kısa) ve bu faiz
oranı ile (aylık yüzde 1,00 dolayında) kredi alınarak konut satın alınmaz. Eğer
ki konut kredileri aylık yüzde 0,70'in altına inerse (tercihan aylık yüzde
0,60'ın da altına), işte o zaman konut kredisi ile konut alma zamanı gelir.
Daha erken değil…
|