‘My Mantasy’ adlı yüzer ev, 2010 yılında Türkiye'de ciddi bir krize neden oldu. Çünkü hangi mevzuata göre ele alınacağı bilinemedi, ciddi bir bürokratik karışıklığa neden oldu.
Elbette bu işi yaparken bazı kapalı kapıları açmak ve engelleri aşmak gerekiyor. Mevzuatlar, geçmişi referans alırlar, geleceği değil. Bu nedenle onları şimdiye uyarlamak gerekir. Yavaş yavaş böyle bir gidişat olduğunu söyleyebiliriz. Hükümetler, bu tür projelerden para kazanılabileceğini görürlerse, zaten gerekli adımları atacaklardır.
Mevcut yapı teknolojileri ve malzemeleriyle bu tür projeler ne kadar sürdürülebilir olabilir?
Sabit ve sert yapılara ihtiyacımız olduğu için beton, köpük gibi modern malzemeler kullanıyoruz. Aslında yüzen adacıkların pek çok doğal örneği var ve kendilerine has, mangrove gibi bir bitki örtüleri de mevcut. Projelerimizde, bu doğal çözümlerden ve eski uygulamalardan da yararlanıyoruz. Elbette bu bir süreç; elimizde kutsal bir reçete yok.
Bugün sunumuzda Kanal İstanbul projesiyle ilgili düşüncelerinize de yer verdiniz. Ben, doğaya bu çapta bir müdahaleyi etik anlamda nasıl değerlendirdiğinizi merak ediyorum.
İki farklı şapkam var; mühendis olarak Boğaz’ın trafik yükünü ve bunun olası bir kaza durumunda yaratacağı çevresel tahribatı düşününce, yeni bir çözüme ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ama bu çözüm Kanal İstanbul mudur bilemiyorum. Bunu bilebilmek için, konunun ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarını göz önünde bulundurmak gerekiyor ve henüz bu anlamda elimizde bir veri yok. Bu nedenle projeyle için bir iyi / kötü dengesini kurmak zor. Zaten 600 yıllık bir projeymiş; dolayısıyla hemen hayata geçirilebilecek bir proje olmadığı da ortada. Elbette inovasyona ihtiyaç var, ama bunun için de farklı boyutlarını araştırmak gerek. Mevcut durumda bir boğaz var ve bu boğazın iki yakasında da yoğun bir şehirleşme var. Yeni bir kanalla, şehrin önümüzdeki birkaç yüzyılda ne kadar büyüyebileceğinin sınırlarını netleştirmiş oluyorsunuz. İyidir ya da kötüdür diye bir yargıda bulunmak istemiyorum, ama şehrin büyüyebileceği alanı tanımlamış oluyorsunuz ve bu da yoğunluğu yayması anlamında olumlu olabilir.
|