2- 29 Temmuz (2006) günleri arasında Trakya Üniversitesi’nden, Yıldız Üniversitesi’nden, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden, İstanbul Teknik Üniversite’den, Bilkent, Karaelmas, Uludağ Üniversitelerinden 23 genç Kepirtepe’de (Lüleburgaz) buluştular. Profesör, doçent, öğretim görevlisi 7-8 kişi de geldiler...
Kepirtepe -biliyorsunuz- bir süre Türkiye’ye ışık saçan, üretici, yaratıcı insanlar yetiştiren 21 Köy Enstitüsünden biri... Bizim yarattığımız bir eğitim kurumu... En başta İsmail Hakkı Tonguç, sonra Sabahattin Eyüboğlu, onları destekleyen, gelip geçmiş en aydınlık Milli Eğitim Bakanımız Hasan Ali Yücel, yanlarında bir eğiticiler takımı, onların da ardında, önceleri ayağında çarığı bile olmayan, yalın ayak başı kabak köy çocuklarından oluşan bir imece ordusu... Tonguç Baba’nın yaşamını verdiği, yepyeni, bizim insanımız, bizim koşullarımız için düşünülmüş bir eğitim tasarımıdır Köy Enstitüleri girişimi...
Yarısı kuramsal, yarısı uygulamalı derslerle, iş içinde, üretim içinde eğitim temeline oturan bir yöntemdir bu... Üretim deyince, tarlada ekin üretmekten tutun; araç, gereç, yapı üretmeğe dek; yaratma, var etme üzerine bir düzen... Bozkırı ireme (cennete), verimsizi doğurana dönüştüren bir süreç... Düşünen, soru soran, tartışan yeni insanlar yetiştiren... Başka ülkelerin bizden görerek uygulamağa çalıştıkları bir eğitim atılımı... Kültür devrimimizin en anlamlı başlıklarından biri...
Bunca köy çocuğu nerede yatacak, nerede yıkanacak, nerede doyunup, nerede ders görecek? İşlikleri, sporu, eğlencesi, tüm gereksinimleri nasıl karşılanacak? Açlıktan yeni kurtulmuşken, faşistlerin savaşlarıyla yokluklar içinde kaldığımız günlerde üstüne üstlük... Oylumlar, yapılar, alanlar sorunu kısacası...
Anladınız, başta mimarlar, sonra da yapıcılar gerekli... Önce, daha sonra Mustafa Kemal’in Anıt-gömütünü yapacak olan Emin Onat göreve çağrılır. Mimarımız azdır ya, gene de göreve çağrılanlar sıradan kişiler değildir. Köy Enstitülerinin ilk deneme denilebilecek döneminde Eğitim Kursu, Köy Öğretmen Okulları Mahmudiye/ Hamidiye, Kepirtepe gerçekleştirilir.
Sonra yarışmalar açılır... Yarışanlar, genç, seçme, sonradan ünlü olmuş mimarlardır. Yarışman olabilmenin koşullar vardır: Yapılacak yapının yerinde bir süre yaşayacaktır yarışman. Yörenin koşullarıyla iyice tanış biliş olacak; aracını gerecini, yapım olanaklarını öğrenecek, bunlara göre tasarlayacaktır yapıları...
Sürecek bu konu...
|