Ağaçlı Köyü'nde Hafriyat ve...
Havadan Tespit Edilen Kaçak...
Sanayi Kasabasında 'Çok Ender'...
Kanal İstanbul Güzergahı Mülkiyet...
Kanal İstanbul Davası Yolda
Kanal İstanbul Güzergahı Havadan...
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı'ndan...
Kent Konseyleri Platformu’ndan,...
Kanal İstanbul'a Ankaralılar...
Tuzla'da Kaçak Döküm Engellenemiyor
İmamoğlu: “Kanal Güzergahında...
Kanal İstanbul'la İlgili Önemli...
Kanal İstanbul’da Planlar Değişti
“Kanal Yerine Boru Hattı Daha...
Kanal İstanbul İtirazı Türkiye’ye...
“Kanal İstanbul’un Bir Cinayet...
Peyzaj Mimarları Odası Kanal...
Kanal İstanbul'un İptali için...
Kanal İstanbul İtirazları...
Arapların Kanal Aşkı
Kanal İstanbul’a 1450 Dava Yolda
Kanal İstanbul'dan Büyük Gemiler...
“Kanal İstanbul’un Hafriyatı Doğanın Dengesini Bozar”
Kanal İstanbul’un deprem riskine etkisini değerlendiren Deprem Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, “Yerin 20 kilometre üstünde olan bir olay, depremi tetiklemez. Ancak buraya yapılacak yüzlerce ton hafriyat, doğanın dengesini bozacaktır.” dedi.
Bilim insanları, Kanal İstanbul’un deprem riskine etkisini değerlendirdi. Sözcü’den Sibel Gülersöyler ve Mehmet Andaç’ın haberine göre; Deprem Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, Kanal İstanbul’un Büyük İstanbul depremini tetiklemeyeceğini belirterek şu tespitlerde bulundu: “Yerin 20 kilometre üstünde olan bir olay, depremi tetiklemez. Buraya yapılacak yüzlerce ton hafriyat, doğanın dengesini bozacaktır. ÇED raporunda dişe dokunur bir şey yok. Bu olay İstanbul’u hatta Tüm Türkiye’yi etkileyecek bir olay. Üzerine titrememiz gerekiyor. Gölleri yok edecek böyle önemli bir projede İstanbulluların her noktada bilgilenmesi gerekiyor. Prof. Dr. Naci Görür: “Daha fazla nüfus, daha fazla can kaybı demek” “ Güzergah boyunca yeraltı ve yerüstü suları ve barajlar yok olacak. Deprem bekleyen ve iklim değişimine uğrayan bir kentte bu hiç yapılmaması gereken bir iştir. Susuzluk depremin neden olduğu can kaybını salgın hastalıklar yoluyla artırır. Kanal boyunca ve İstanbul'da nüfus daha da artacaktır. Daha fazla nüfus daha fazla can ve mal kaybı demektir. Bu yapılmamalıdır. Kanal depremden önce biterse bu su yolu deprem sırasındaki afet yönetimini zora sokacak, kimi yerlerde yangın, kurtarma, ambulans, vb. hizmetleri aksatacaktır.” “Deprem ikinci plana itilir” Prof. Dr. Doğan Perinçek: “Heyelan söz konusu olabilir” “Günümüz koşullarında ülkemizin ekonomisi kanal İstanbul'un masraflarını karşılamaya yetmez. Ekonomik nedenlerle bu işi desteklemiyorum. Projenin desteklediğim yanları var, lakin geniş çerçevede bakılıp artı ve eksileri karşılaştırıldığında olumsuz bir proje. Elimizdeki parayı harcayacak daha önemli alanlar var. Trakya bölgesinde uzun yıllar çalıştım. Dikkatleri çekmek istediğim husus ise bölgenin yapısı. Kanal güzergâhının toprağı genel itibari ile killi ve volkanik kayalardan oluşuyor. Çok sınırlı alanlarda ise kireçtaşı ile karşılaşabiliriz. Kanal açılırken killi kumlu kayalar içinde linyit ortaya çıkabilir. Killi ve bozuşmuş volkanik kayaların olduğu alanlarda heyelanlar söz konusu olabilir. Bu büyük bir risk. Zeminin killi olduğu kesimlerde heyelanları durdurmak zor olabilir. Bundan dolayı çalışmalarda can kaybı ortaya çıkabilir. Heyelan beklenen yerlerde bu tehlikenin bertaraf edilmesi için yamaç eğimini düşürmek gerekir, bu durumda hafriyat miktarı ve maliyet artacaktır. Terkos Gölü ve yeraltı suyu kaynaklarına deniz suyu karışacağı görüşünü ise biraz abartılı buluyorum. ‘Kanal deprem yaratır mı?’ sorusu ise kafaları karıştırıyor. Kanal yapımı sırasında ve sonrasında hiçbir şekilde Kuzey Anadolu fay kuşağı tetiklenmez. Fakat İstanbul havaalanı yapımında görüldüğü gibi kayaların patlatılması sırasında çok sayıda 2 büyüklüğünden küçük genellikle 1 büyüklüğünde depremler olabilir. Bu ise herhangi bir tehlike oluşturmaz.” Haberin tamamına linkten ulaşılabilir. |