BR> Işığın sadece fiziksel olarak değil bedenimizin ve ruhumuzun
üzerindeki etkileriyle de hayatımızda yer aldığını belirten Kırılmaz, en zor
uygulamalardan birinin tarihi eserler olduğunu çünkü eser üzerinde oluşabilecek
deformasyonların geri dönüşünün mümkün olmadığını ve bu bağlamda çok hassas ve
titiz bir proje çalışması yürütüldüğünü kaydetti. Kırılmaz, proje kapsamında
kullanılan çevreye dost LED teknolojisinin çevreye katkılarından ve bütün
dünyada yeni trendin LED’li uygulamalar olduğundan bahsederek yakın bir
gelecekte bütün aydınlatma uygulamalarının LED teknolojileriyle yer
değiştireceğini belirtti. Burada LED teknolojisinin estetik görünüm sağlamasının
yanı sıra günümüzün en önemli konu başlığı olan enerji verimliliği anlamında da
çok önemli kazanımlar sunması ve OSRAM’ın sürdürülebilirlik ilkesi ile de
uyumlu olmasının önem taşıdığını aktardı.
İstanbul’a
renk katan yeni projeyle birlikte:
Beyazıt Kulesi bir önceki
aydınlatma çözümüne göre yüzde 60 enerji tasarrufu sağlayacak. Atmosfere
salınan sera gazında yıllık 19 ton azalma sağlanacak. Bu da yıllık 1000 adet
ağacın kurtarılması anlamına geliyor. Kullanılan yeni armatürlerin
ömürlerinin 3 kat daha uzun olması sayesinde bakım maliyetleri yüzde 70 oranında
azalacak.
İstanbul’a renk kattı
İstanbul
Üniversitesi Beyazıt Yangın Kulesi, çıkan yangınları haber vermek amacıyla 1749
yılında, 85 metre yüksekliğinde ve ahşap olarak inşa edildi. 1756'daki
Cibali yangınında yandı. 1826'da yeniden yapılan kule Yeniçeri ayaklanmasında
tekrar yandı. 1828 yılında, Sultan II. Mahmut zamanında, Mimar Senekerim
Balyan'ın tarafından tekrar yapıldı. İstanbul Üniversitesi Beyazıt kulesi
Cumhuriyet döneminde de kullanıldı. Yangın gözetleme amacının yanında hava
durumu İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yangın Kulesi’ndeki ışıklarla bildirilmiş.
1995 yılına kadar, Beyazıt Kulesi’nin ışıkları, mavi yandığı zaman havanın açık,
yeşil yandığı zaman yağmurlu ve sarı yandığı zaman sisli olacağını, kırmızı
yandığı zaman kar yağacağını göstermiş. Orijinalliğinin korunması için, bugün
hava durumu yine aynı renklerle veriliyor. Galata ve Unkapanı köprülerinin
açık/kapalı konumları da kule ışıkları ile belirlenirmiş. Sabaha karşı saat
dörtle altı arasında kulede yeşil ışığın yanması Haliç’teki gemilerin Marmara
Denizi’ne, kırmızı ışığın yanması Marmara Denizi’ndeki gemilerin Haliç’e
geçeceği; çift kırmızı ışığın yanması ise köprülerin kapalı olduğu anlamına
gelirmiş.
|