Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
giren ‘İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun’ ile ilgili
olarak TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar
basın açıklamasında bulundu. Söz konusu yasaya göre, 'İller
Bankası Anonim Şirketi' unvanıyla kalkınma ve yatırım
bankası kurulacak. Uyar, yasa ile birlikte, kentleşme adına ülkemizin
sahip olduğu en önemli kurumsal teknik birikimin de ortadan kaldırılacağına
dikkat çekiyor.
Konu ile ilgili TMMOB Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyar
tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:
“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak bugün
Resmi Gazete’de yayımlanan, İller Bankası Genel Müdürlüğü’nü ortadan kaldırarak
Anonim Şirkete dönüştüren, Banka’nın özelleştirilmesinin altyapısını oluşturan
6107 sayılı ‘İller Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanun’,
yerel yönetimlerimizi küresel sermaye önünde diz çöktürecek bir boyunduruk
olmanın yanı sıra, kent yaşamını daha zor, daha pahalı ve daha yaşanmaz
duruma getirecek yeni bir sürecin ilk
adımıdır.
Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin en
önemli kurumlarından biri olan İller Bankası Genel Müdürlüğü‘nün tüketilmesine
giden sürecin başlangıç adımı olan Yasa, kentleşme adına ülkemizin sahip
olduğu en önemli kurumsal teknik birikimin de ortadan kaldırılması anlamına
gelmektedir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında, gerek I. Dünya Savaşı ve
Kurtuluş Savaşı sırasında harap olan kentlerin yeniden düzenlenmesi, kentlerin
imarı, gerekse genç cumhuriyetin daha çağdaş bir kent ve toplum yaratma amacına
yönelik olarak 1933 yılında Belediyeler Bankası adıyla kurulan Banka doğrudan M.
Kemal Atatürk‘ün direktifleriyle kurulmuştur. 1945 yılında işlev ve yetki
alanları belediyelerin yanı sıra köyler ve il özel idarelerini de kapsayacak
biçimde genişletilen ve İller Bankası’na dönüşen Banka’nın gerçek
sahipleri yerel yönetimlerdir.
Yasa ile İller Bankası’nın sahip olduğu; belediyelerin ve il özel
idarelerinin finansman ihtiyacının karşılanması, bu idarelerin sınırları içinde
yaşayan halkın mahalli müşterek hizmetlerine ilişkin projelerin geliştirilmesi,
bu idarelere danışmanlık hizmeti verilmesi, teknik içerikli kentsel projeler ile
altyapı ve üstyapı işlerinin yapılmasına yardımcı olmak konularındaki
kamusal yatırımcı anlayış terk edilmektedir.
İller Bankası’nın sahip olduğu
yatırımcı anlayışın terk edilmesi ve bu anlayışın yerini yerel yönetimlerin alt
yapı ve üst yapı tesislerinin gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyacağı finansmanı
kamu kaynaklarından değil ulusal, tercihen de uluslararası mali piyasalardan
karşılayan bir şirkete dönüşmesiyle, temel alt ve üst yapı hizmetlerinin kamu
hizmeti olarak kabul edildiği, kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli
görevlerin kamu görevlileri eliyle görüldüğü ve
kamu hizmetlerinde
kamu yararının ön plana çıkarıldığı anlayışın tasfiyesi ve kamu hizmetlerinin
piyasalaştırılması ve ticarileştirilmesi yolunda önemli bir adım daha
atılmaktadır.
Bu durum, bir yandan ülkemiz kentlerinin bugün içinde bulunduğu durumda
yaşanan sorunlara yönelik çözümsüzlüğün büyümesi, altyapı hizmetlerinin
verilemez hale gelmesi, diğer yandan
kısa süre içinde kentsel hizmetlerin bedellerinde büyük
artışların yaşanması, yerel yönetimlerde sosyal devlet ilkesine uygun kamusal
hizmet üretmenin olanaksız hale gelmesi demektir.
Yasa ile
Kurum personeline yönelik yapılan düzenlemelerle, ülkemizin en önemli teknik
kurumsal birikimi ortadan kaldırılmakta, dağıtılmakta, yok edilmektedir. Yasa
ile İller Bankası personeli, çalışma garantisi 2 yıl ile sınırlı bir sözleşmeli
statüde çalışmaya zorlanmaktadır. Uzun yıllar ülkemiz kentleri için
hizmet üretmiş, ciddi bir deneyim ve uzmanlığa sahip birikimli teknik personelin
iş güvencesi ortadan kaldırılmaktadır.
Oysa İller Bankası, uzun yıllar ürettiği hizmetlerle kentlerimizde kalıcı
eserler bırakmanın yanı sıra önemli bir birikimin oluşmasını da sağlamıştır.
Özellikle imar planlama ve halihazır harita üretimi konularında tüm yurtta
geçerli kuralların oluşumunda İller Bankası personeli tarafından yapılan
çalışmalar belirleyici olmuş, hazırladıkları teknik şartnamelere uyulması yasal
zorunluluk haline getirilmiştir.
Ülkemizde belediyeler adına imar planı yapma ve yaptırma
yetkisine sahip tek merkezi kurum olan İller Bankası, ürettiği planlama
çalışmalarıyla ülkemizin bu konuda en önemli kurumsal birikime sahip olma
özelliğinin yanı sıra, sahip olduğu arşiv ile de ülkemizin planlama belleğini
geleceğe taşıyan bir kurumsal yapıya dönüşmüştür. Yasa ile bu
yapıya büyük bir darbe vurulmakta, kurumun birikimini
taşıyan teknik personel, emekliliğe ve başka kurumlara geçişe zorlanarak
dağıtılmaktadır. Var olan uzman personelin dağıtılması, oluşan birikimin yok
edilmesidir.
Diğer yandan, Anonim
Şirket içinde kalan personelin sözleşmeli personel olarak çalışmasına yönelik
düzenleme, planlama meslek alanı açısından büyük sakıncaları da beraberinde
getirecektir. Planlama
kararlarının kamusal iş güvencesine sahip olmayan, baskıya açık ‘sözleşmeli’
şehir plancıları eliyle üretilmesi, planlama kararlarının kamu yararı
çizgisinden hızla uzaklaşmasına neden olabilecektir.
Tüm uyarılara rağmen
kabul edilerek yasalaşan düzenleme ile toplumsal yararı gözeten, yönetiminde ve
karar alma süreçlerinde tüm yerel yönetim birimlerinin daha fazla söz sahibi
olacağı, mühendis, mimar, şehir plancısı tüm çalışanları için eğitim kurumu olma
misyonunu yeniden üstlenen üretken bir kamu kurumu yaratma olanağı tümden
yitirilmiş olsa da, Ya sanın
uygulanması aşamasında, ülkemiz açısından vazgeçilmez ve yerine konulamaz
değerler olan ‘kurumsal birikim’ ve ‘planlama belleği’ yok edilmemeli, gelecek
açısından yol gösterici bu değerlerin bir arada ve bütün olarak korunması, için
gerekli adımlar hızla atılmalıdır.
Bilinmelidir ki,
İller Bankası’nın sahip olduğu birikimin ve belleğin yok edilmesi, salt
geçmişimizin değil, geleceğimizin de yok edilmesidir
”.
|