İspanya'nın emlak sektöründeki aşırılıklara başkent
Madrid'den 1 saat kadar uzaklıktaki bu köyde bir tepeye yapılan
250 evlik projede örnek gösterilebilir. 3 yıl önce biten bu evlerin çoğu
satılamadı ve bazıları da şimdiden tadilat gerektiriyor. Yağmacılar boruları,
radyatörleri ve kapıları, kısacası ellerine geçirebildikleri her şeyi çaldı.
Yebes bu açıdan pek de farklı değil. İspanya'nın emlak
balonunun patlamasının göstergeleri her yerde görülüyor. Bu evlerin pek çoğu,
İspanyol bankalarının hesap defterlerine "kötü borç" olarak işlenmiş durumda.
Bankaların ne kadar büyük bir zararla karşı karşıya olduğu bilinmiyor ve bu
yatırımcıları endişelendiriyor.
İspanya, Avrupa'nın dördüncü büyük ekonomisi. Bankaların kurtarılması
hükümeti iflasa sürükleyebilir ve hatta euronun sonunu getirebilir.
İspanya Merkez Bankası'na göre bankaların emlak ve inşaat
işlerine yatırılan 580 milyar dolarlık toplam tutar içerisinde yaklaşık 249
milyar dolarlık sorunlu kredisi bulunuyor. Bu borcun bankalarca idare edilebilir
olduğunu belirtiyorlar. İspanyol bankaları geçen Temmuz'da bir stres testine
tabi tutuldu ve beş küçük tasarruf bankası dışında tüm bankalar testi geçti.
Sorun şu ki, bu testlerden geçen bazı İrlanda bankaları sonradan iflas etti.
Bankaların el koyduğu müteahhitlere ait mülkleri satmak için 18 ay kadar önce
gayrimenkul şirketi Básico'yu kuran Rafael
Valderrabano, Madrid'in güneyinde az nüfuslu bir bölge olan
Cuenca yakınlarındaki 40 apartmanda bulunan daireleri satmaya
çalıştığını söylüyor. Valderrabano, "Buraya bina inşa etmeyi kim akıl etmiş? Kim
yaptı bunları? Daha da kötüsü, bunu kim finanse etmiş?" diye soruyor.
Daha bilindik bir emlak faciası, İspanya'nın "hayalet şehir"lerinden biri
olan Madrid'in güneyindeki Seseña'daki devasa konut projesi.
Yaklaşık 2 bin daireden oluşan, tuğladan yapılmış 12 apartman tamamen bomboş
duruyor. Geri kalanlarınsa yalnızca bir bölümünde oturan var. İspanya'nın emlak
sektöründeki ani yükseliş ve çöküş insanı hayretler içinde bırakıyor. Son on
yılda arsa fiyatları yüzde 500 arttı. İspanya'ya yerleşen dört milyon göçmene ev
sahipliği yapmaya hazırlanan şehirlerin etraflarında birçok konut projesi
türemişti. Aynı zamanda kıyı köyleri İspanyollar ve kuzey Avrupalılar için gözde
tatil bölgeleri oldu. Ancak göçmenlerin çoğu geri döndü. Ülkede işsizlik oranı
yüzde 20'ye fırladı. Kuzey Avrupalılar da ev satın almayı bıraktı.
Hükümet yetkilileri en kötü günlerin geride kaldığını söylüyor. Konut
fiyatları tepe seviyesinden yüzde 12 aşağıda seyrediyor. Ancak herkes aynı
fikirde değil. İspanya'nın en popüler emlak sitesi Idealista.
com'un kurucusu Jesús Encinar, İspanyol yetkililerin
konut piyasasını yatıştırmaya çalıştıklarını söylüyor. Fiyatların hâlâ olması
gerekenden yüzde 30 ila 40 daha yüksek olduğuna inanıyor. İspanya'nın bazı
istatistiklerine dudak büken tek kişi o değil. Geçen Nisan'da yayımlanan bir
raporda Fransız bankası Société Générale, İspanyol bankaları
tarafından söylenenlerin çoğunu yalanladı. Société Générale'e göre, İspanya
inşaat sektörü fazla hızlı büyüyor, kişi başına düşen mortgage'de en yüksek
orana ve benzerleri arasında en fazla atıl inşaata sahip. Yine de fiyatlar en az
İspanya'da düşmüştü. Banka raporunda, "Bankaların varlık kalitesi, istikrarı ve
makro bilgilerle ilgili iddialarını doğrulamak imkânsız" diye yazdı. Satışa
çıkarılan dairelerin sayısıyla ilgili de görüş birliği yok. Encinar, fiyatların
dibe vurmasından korkan bankaların konutları satışa çıkarmakta tereddüt ettiğini
söylüyor.
Bankalar, neredeyse bir gece içinde devralmak zorunda kaldıkları geniş konut
portföyünü yönetmek konusunda da yeterince donanımlı değil. Bazı bankalar
ellerindeki konutları satmak için ağlar kurarken, diğerleri yerinde sayıyor.
Encinar, "Bütün gün boş oturan yaşlı adamları alıp 'Bu konutları satmaktan sen
sorumlusun' diyorlar. Bazıları telefonlara bile cevap vermiyor" diyor. Uzmanlar
şu anda satılık olan konutların dara düşmüş ev sahiplerinden ve müteahhitlerden
geldiğini belirtiyor.
Bankalar adına ev satışı yapan web sitesi Pisosembargados.com'un kurucusu
Fernando Acuña, İspanya'da şu anda el koyulan 100 bin kadar
evin satışa çıkarıldığını ve bu rakamın ikiye ya da üçe katlanabileceğini
söylüyor. Bankaların önündeki en büyük tehlike, çok sayıda arsanın ellerinde
kalması ihtimali. IESE işletme okulundan gayrimenkul uzmanı José Luis
Suárez, bankaların müteahhitlere verdiği kredilerin yüzde 65'inin
arsalara yatırıldığını ve buralara 758 bin tane daha daire inşa edilebileceğini
söylüyor. "Bu size piyasanın tüm bunları ne kadar sürede sindirebileceğine dair
fikir veriyor" diyor.
|