Gündem Buluşmaları’nda ‘Yenileme...
Enerjide Yol Ayrımı: Sürdürülebilirlik...
Gündem Buluşmaları’nda “2021...
Enflasyon Rakamları Açıklandı
Gündem Buluşmaları'nda 2022’ye...
“Türk Lirasının Değerini Koruyarak,...
Gündem Buluşmaları’nda 2021’i...
MechTalks’ta Bina Yapımının...
Gündem Buluşmaları’nda ‘Seramik...
Türkiye İMSAD Gündem Buluşmaları’nda...
Gündem Buluşmaları’nda Denizyolu...
42. Gündem Buluşmaları’nda...
Türkiye İMSAD 41. Gündem Buluşmaları’nda...
Gündem Buluşmaları’nda ‘Küresel Tedarik Krizi ve Enflasyon’ Konuşuldu
Türkiye İMSAD Gündem Buluşmaları’nın 45’incisi, ‘Küresel Tedarik Krizi ve Enflasyon’ başlığı altında gerçekleştirildi.
Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) tarafından 45’inci kez düzenlenen ‘Gündem Buluşmaları’, Demirdöküm’ün katkılarıyla 21 Ekim Perşembe günü online olarak gerçekleştirildi. Açılışını Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı ‘Küresel Tedarik Krizi ve Enflasyon’ başlıklı toplantı, inşaat malzemesi sanayicileri, iş dünyasından isimler ve sektör profesyonelleri tarafından ilgiyle takip edildi. Toplantının konuşmacısı Fatih Keresteci; faiz, enflasyon, kur, tedarik krizi ile ilgili merak edilen konuları katılımcılarla paylaştı. Üretim üssü olma yolundaki ilerleyişimizi sürdürüyoruz Önceki yıllarda geleceği tahmin edebilmek için geçmiş verilerden yararlanarak daha kolay tespitler yapılabildiğini ifade eden Tayfun Küçükoğlu, şunları söyledi: “Günümüzde her şey o kadar hızlı ve radikal değişimler gösteriyor ki, artık geçmişe bakarak geleceği planlama imkanımız oldukça azalıyor. Globalleşmenin baş döndürücü etkisinin yanında pandeminin getirdiği olağanüstü koşullarla beraber, emtia fiyatları ve temininde görülmemiş değişiklikler, zorluklar ve değişim yaşanıyor. Global enflasyon da dünyanın her yerinde önümüze çıkan diğer önemli bir başlık. Geleceği, hatta yarını görmekte önemli derecede zorlandığımız bir süreçteyiz. Ancak diğer taraftan pandemi sürecinde ülkemizin artan önemi, büyük potansiyeli ve güçlü geleceğine çok inanıyoruz. Önümüzde tehditler, fırsatlar, belirsizlikler, baş döndürücü değişimler ve güçlü gelişim beklentilerimiz var. 2022 ve sonrasının bütçe, plan ve stratejilerini hazırlarken hedefimiz inşaat malzemeleri sanayisinin ülkemize katkısını artırmak, beraberinde dünya ve coğrafyamızdaki etkisini yükseltmek olacaktır.” Kur arttığı zaman ithal girdi maliyeti de yükseliyor ve bu ihracatta avantaj sağlamıyor “İhracatı en çok etkileyen unsur, ihracat yaptığımız pazarlardaki talep ve kurun da öngörülebilir olmasıdır” diyen Fatih Keresteci şöyle konuştu: “Bizim ihracatımız son yıllarda bir miktar arttı ama dış ticaret haddi diye bir kavram var. Dış ticaret haddi, ihracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesidir. Dış ticaret haddi 100’ün altına iniyorsa bizim ihracatımızın değeri azalıyor. Yani biz bir birim ithalat için daha çok ihracat yapmak zorunda kalıyoruz. Şu an TÜİK verilerine göre bu rakam 86, yani son 20 yılın en düşük rakamı. Biz ihracat yapıyoruz diye çok da sevinmeyelim çünkü bizim ihracatımızın değeri düşüyor. Zaten bunun ekonomik karşılığını da görüyoruz. Türkiye’de kişi başı GSYH 2013 yılında 12 bin 500 dolar ile zirve yaptı. 2020 yılı rakamı ise 8 bin 600 dolar. Bu 8 bin 600 dolar 2006’dan beri en düşük seviye. Biz aslında yoksullaştıran bir büyüme yaşıyoruz. Yani Türkiye büyüyor ama yoksullaşan bir büyüme ile karşı karşıya.” AB işe yarayan ürünleri geliştiriyor, biz ürünün işe yaramasının peşinden gidiyoruz “AB işe yarayan ürünleri geliştirirken biz ürünün işe yaramasının peşinden gidiyoruz” diyen Ferdi Erdoğan, “İthalatın neredeyse 5’te biri enerji, yarısı girdi malzemelerden oluşuyor. Enerji kadar neredeyse ham madde ithalatı söz konusu. Geri kalanı da tüketim malları. Tüketim malları aslında daha düşük. Biz daha çok ihracatı ve büyümeyi yabancı kaynakla kotarırken her bir dolar ihracat için 1,5 dolar ithalat yapıyoruz. Bu hayatımızı tabii ki çok etkiliyor. İnşaat malzemeleri sanayisinde de ortalama yüzde 30 enerji ile yüzde 20 kadar da ithal girdi malzeme var. Pandemi ile beraber ‘Maske, Mesafe, Temizlik’ üçgeninden, ‘Mobil, Modüler ve Temassız’ bir hayata döndük. Taşa, toprağa dayalı inşaat malzemelerinden, ürüne malzemeye akıl yüklenen çoğu ithal olan çip ve sensörlere dayalı metalik malzemelere doğru da evrildik. Böyle olunca ithalat oranımız da arttı. Dünyada enflasyon yükseliyor. Bizde kur ve faiz ilişkisi birbirine çok bağlı ama enflasyonla yüksek bir seyri var. Böyle baktığımızda planlar tutmuyor.” şeklinde konuştu. Türkiye İMSAD 45. Gündem Buluşmaları’nın tamamı linkten izlenebilir. |