Enformel Yerleşimlerin 'Düzenlenmesi' Bağlamında Brezilya ve Peru Örnekleri
Makalenin devamında Ingram, enformel yerleşimlerin düzenlenmesi bağlamında Latin Amerika kapsamında iki farklı yaklaşıma, Peru ve Brezilya örneklerine yer veriyor. Her iki yaklaşımında bir takım etkilere sahip olduğunu aktaran Ingram, Lincoln Institute of Land Policy'de son dönemde yayımlamış olan "Regularization of Informal Settlements in Latin America" adlı rapora atıfta bulunuyor ve raporda da belirtildiği gibi söz konusu mekanlara yönelik düzenlemelerin henüz süreçteki işler olduğunu vurguluyor. Makalesinde, tapu işleminin kendi başına nispeten ucuz olduğuna ancak mahallelerde gelişimi tetiklediğine değinen Ingram, arazi düzenlemesinin çok daha pahalı bir süreç olduğunu ve bu durumun düzenlemenin gerçekleşeceği alanın yakın çevrelerinde bulunanlarca belli bir beklentiye neden olduğunu aktarıyor. Sonuçta bu durum söz konusu kesimin düzensizce çevrenin arazi kullanımını değiştirmesine neden oluyor. Ingram, söz konusu raporu hazırlayan ve düzenleme konusunda uluslararası bir uzman olan Avukat Edesio Fernandes'in, düzenleme programlarının hem programdan yararlanacak yerel halk için koşulları daha da kötüleştirmemek hem de enformel yerleşimlerin gelişimini teşvik etmemek adına çok dikkatli bir şekilde tasarlanması gerektiği sonucuna vardığını belirtiyor.
Ingram şöyle devam ediyor: "Hernando de Soto’nun hipotezinden ilham alan Peru yaklaşımına göre, yerel halkın güvenliği kalkınma için bir tetikleyici ve konut gelişimini, ekonomik aktiviteyi ve finansa erişimi teşvik ediyor. 1996 senesinden 2006 senesine Peru, hane başına ortalama 64 dolara mal olan 1.5 milyonun üzerinde tapu dağıttı. Değerlendirmeler, tapu dağıtım programlarının güven kazanma bağlamında oldukça düşük bir etkisi olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte konut yatırımı konusunda bazı faydaları olan söz konusu programlar yoksulluğun azalmasına katkıda bulundu. Program, aynı zamanda mülkiyet değerlerini ve tapu maliyetini arttırdı. Brezilya’nın daha kapsamlı düzenleme programı ise mülkiyet hakkını yasallaştırma sürecini kamu hizmetleri, istihdam yaratımı ve toplumsal girişimleri destekleyerek entegre ediyor. Söz konusu sistem, Peru’nun uyguladığı sistemden daha maliyetli. İronik bir şekilde Brezilya’da hizmetlerin artışı tapu sayısında artışa neden olmakla beraber genellikle 'yasal yerleşimcilerin' durumunda çok küçük değişikliklere neden oluyor ya da hiçbir değişikliğe neden olmuyor". Sonuçta Ingram, aynı Peru’da olduğu gibi, Brezilya’daki uygulamanın düzenlemenin kendisinin daha maliyetli olduğunu anlatıyor ve bu durumunda kentsel gelişimin çok kısıtlı bir alana nüfuz etmesiyle sonuçlandığı belirtiyor. Makaleye göre, enformel yerleşimlerde yaşayan pek çok kişi geleneksel pratiklere dayalı yasal olmayan mülkiyet hakları bağlamında güvende hissediyor. "Örneğin enformel yerleşim alanında yaşayanlar genellikle fatura gibi belgelere sahiptir ve bu alandaki mülkler sorunsuz bir biçimde alınıp satılabilir" diyor Ingram ve ekliyor: "yasal mülkiyete sahip binalar her ne kadar daha yüksek değere sahip olsa da bazı yerleşimciler söz konusu enformel mülkiyet sistemini tercih ediyor ve genellikle yasal mülkiyet sistemini pek de sahiplenmiyorlar". Rapor, öncelikle düzenleme programlarının sistematik bir şekilde değerlendirilmesini öneriyor ve uygulanma öncesi mevcut veriler ile uygulama sonrası elde edilen verilerin toplanması gerektiğini, maliyet ve sonuçların irdelenmesi gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca sosyo-ekonomik anlamda sürdürülebilirliği sağlamak adına uygun bir mülkiyet sisteminin kullanılmasını öneriyor. Raporda, sürecin cinsiyetçi bir yapıda şekillenmemesi için kadın ve erkek katılımının dengeli olmasına önem verilmesi gerektiği belirtiliyor. Sürecin dikkatli bir şekilde izlenmesinin önemine vurgu yapılıyor ve programın yeni enformel yerleşim alanlarını önlemesi gerektiğini ifade ediyor ve özellikle söz konusu düzenleme programının bu duruma altlık oluşturmaması gerektiği aktarılıyor. Latin Amerika ve Karayip’deki programın yöneticisi Martim O. Smolka, "Latin Amerika şehirlerinde bir bölgedeki enformelliği tanımlamak şimdi politik bir gereklilik, ancak uzun vadede zorluk, gelişim öncesinde altyapı sağlamak ve hizmet sunmak. Ayrıca ödenebilir ve sürdürülebilir bir yaklaşımla geleceğin enformel yerleşimlerini etkisizleştirmek" diyor. Ingram, "Kişiye özel, düşük maliyetli ve sürdürülebilir yaklaşımlar enformel yerleşimlerde yaşamakta olan milyonlarca insanın hayatını iyileştirebilir" cümlesiyle tamamlıyor makalesini.
Bu haber, Lincoln Institute of Land Policy'nin Başkanı Gregory K. Ingram'ın Planetizen adlı internet portalında kaleme aldığı "Regularizing Informal Settlement in Latin America" başlıklı yazıdan derlenmiştir.
|