"Takvim Yaprakları Değişti,...
"Artan Jeopolitik Riskler...
Geçici İşçi Bireye ve Ekonomiye...
TÜSİAD Konjonktür Raporu’nun...
Enerji Sektörünün Gözü Ukrayna'da
Ekonomi Dünyası Endişeli
Ukrayna krizi ve Rusya ile Batı arasındaki gerilim ekonomi dünyasını endişelendiriyor. Uzmanlar krizin olası etkilerini değerlendiriyor...
Deutsche Welle'nin haberine göre, Amerikan merkez bankası Fed, Ukrayna krizinin dünya ekonomisine yansımaları konusunda endişeli. Fed, bölgede Rusya ile Ukrayna arasında gerilimin daha da tırmanması durumunda dünya çapında büyümenin olumsuz etkileneceği uyarısında bulundu. Uluslararası Para Fonu IMF de geçen hafta açıkladığı konjonktür tahminlerinde Kiev ve Moskova arasındaki kriz nedeniyle yeni jeopolitik riskler konusunda uyardı. Ukrayna krizinin olası ekonomik etkileri Almanya’da da tartışma konusu.
Ukrayna krizinin ve Rusya ile Batılı ülkeler arasındaki gerilimin tırmanması, ekonomi ile ilgili endişeleri artırıyor. Almanya’da hükümete bahar tahminlerini sunan ülkenin önde gelen ekonomik araştırma enstitüleri krizden öncelikle Finlandiya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi Rusya ile yakın ticari ilişkiler içindeki komşu ülkelerin etkileneceğini kaydetti. Raporda ayrıca Almanya’nın Rus ekonomisindeki olası bir resesyondan ABD, Fransa, İtalya ve İspanya gibi gelişmiş ekonomilere oranla daha fazla etkileneceğine de dikkat çekildi. "Almanya'yı sarsmaz" Halle Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden makroiktisatçı Axel Lindner yaptığı açıklamada, gerilimin tırmanmasının iki tarafın da çıkarına olmayacağı değerlendirmesinde bulundu: “En kötü durum senaryosunu, yani Rusya ile AB arasındaki tüm ticaret ve sevkiyat bağlantılarının kesilmesi olasılığını son derece düşük görüyoruz. Çünkü işlerin bu aşamaya gelmemesi her iki tarafın da çıkarınadır. Ama tabii bu olasılık tamamen göz ardı da edilemez.” Lindner, model hesaplamalara göre Rus ekonomisinde bu yıl yüzde 2 olarak öngörülen büyüme tahmininin yüzde 0.5’e düşürüldüğünü kaydetti. Axel Lindner, Alman ekonomisinin bu olumsuz etkinin üstesinden gelebileceğini vurguladı: “Rus ekonomisi yüzde 4 oranında küçülürse, ki bu çok yüksek bir oran, Almanya gibi bir ülke de bundan etkilenecek ve Alman GSYİH’sı yüzde 0.1 ila 0.3 arasında küçülecektir. Büyüme oranı da bu oranda gerileyecektir.” Yaptırımlar uyarısı Lindner, Rus ekonomisinin 2013 sonlarında Ukrayna krizi patlak vermeden önce de çok iyi durumda olmadığına dikkat çekiyor ve bu yılın ilk çeyreğinde Rusya’ya uygulanan yaptırımların da etkisiyle ülkeden önemli sermaye çıkışları yaşandığını kaydediyor. “Kriz, Rus ekonomisindeki olumsuz etkiyi daha da artırdı. Bizim en muhtemel gördüğümüz senaryo, Rus ekonomisinin durgunluk yaşayacağı ya da belki çok küçük oranda büyüyeceği. Yani ekonomide ağır bir çöküş olmaz. Ağır bir çöküş ihtimali var ama düşük bir olasılık.” Alman hükümetine sunulan bahar tahminlerinde ekonomik araştırma enstitüleri, Batı ile Rusya arasındaki yaptırım spiralinin büyük tehlikeler içerdiği uyarısında da bulunuyor. Raporda, en kötü olasılık olarak Rusya’nın AB ülkelerine doğalgaz ve petrol sevkiyatında kısmen ya da tümden kesintiler yaşanabileceği belirtiliyor. "Bağımlılık karşılıklı" Makroiktisatçı Axel Lindner, depoları dolu olduğu için AB'nin kısa vadede Rus doğalgazı olmadan da yapabileceğini, ancak uzun vadede darboğaz tehlikesinin baş göstereceğini belirtiyor. Lindner, Rusya’dan doğalgaz ithalatına alternatif olarak düşünülebilecek Norveç, Cezayir ve Katar'dan sevkiyatın ise çok büyük altyapı yatırımları gerektireceğini ve uzun yıllar alacağını kaydediyor. Ancak uzmanlar Rusya ve Avrupa arasındaki bağımlılığın karşılıklı olduğuna da dikkat çekiyor. Lindner, sevkiyatın kesilmesi durumunda doğacak ekonomik dezavantajların üstesinden Rusya’nın da gelemeyeceğini belirtiyor. Avrupa’ya doğalgaz ve petrol sevkiyatından elde edilen gelirler, Rus devlet gelirlerinin yaklaşık yarısını oluşturuyor. Rusya’nın Avrupa'ya alternatif olarak büyük miktarlarda enerji ihraç edebileceği Asya gibi bölgelere de boru hatları gibi çok büyük altyapı yatırımları yapması gerekiyor. Bu nedenle iktisatçılar gerilimin daha da tırmanması durumunda bile yaptırımların enerji sevkiyatını etkilemeyeceği görüşünde. |