BASF – The Chemical Company, Siemens Ev
Aletleri ana sponsorluğunda ve VitrA-Artema inovasyon
sponsorluğunda bugün (14 Nisan 2011) Yapı-Endüstri Merkezi
(YEM)’de düzenlenen ve bu yıl dördüncüsü
gerçekleştirilen ' EKODesign Konferansı'nda, kentsel
planlama, mühendislik, mimarlık alanları, yapı malzemesi, gayrimenkul sektörü,
ilgili sivil toplum kuruluşları ile kamu/yerel yönetimlerin yerli ve yabancı
liderleri bir araya geliyor ve ödüllü yeşil bina çalışmaları,
bu alandaki yasal düzenlemeler ve güncel, çarpıcı konu
başlıkları sektörün gündemine taşınıyor.
Konferansın Açılış Konuşmaları kapsamında söz alan Yapı-Endüstri
Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, bugün dördüncüsü düzenlenen
'EKODesign Konferansı'nda kent planlama, mimarlık, mühendislik, gayrimenkul ve
malzeme konularının ele alınacağını belirterek konunun geniş kapsamda
tartışılacağını ifade eti.
Bütün dünyada etkisini hissettiren ve derinlemesine tartışılan ‘yeşil’
kavramı konusunda Türkiye’nin de geri kalamayacağını aktaran Hasol, “Konu henüz
çok yeni ve üzerinde dikkatle durulmayı gerektiriyor. Ülke olarak bütün işin
daha başlangıcındayız ve bu ilgi gerektiren konunun üzerine daha hassas
eğilmeliyiz” dedi.
27 Nisan – 1 Mayıs 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ‘Yapı
Fuarı İstanbul’u bilginin odaklandığı bir diğer alan olarak tanımlayan Hasol,
Yapı Fuarı İstanbul’un büyük bir alanının ‘EKODünya Fuarı’na odaklandığını
belirterek, “Konu ile ilgili olanlarla orada buluşalım” dedi.
Açılış Konuşmalarının bir diğerini gerçekleştiren GYODER Başkanı Işık
Gökkaya sözlerine; “Ticari kaygılardan uzak bir şekilde, sektörün
gelişmesi için çalışan Yapı-Endüstri Merkezine öncelikle teşekkürler” diyerek
başladı. Gökkaya 1990 senesine kadar ‘müteahhitlik sektörü’ olarak gelişen ancak
1990’lardan sonra proje ve planlama anlamında fark yaratan inşaat sektörüne dair
rakamsal verilerle sektörün gelişimini aktardı. Sunumu kapsamında sektörün
sorunlarına da değinen Gökkaya, Türkiye’nin kentleşme sürecinin oldukça hızlı ve
kontrolsüz olduğuna dikkat çekti. Bu süreçte çevresel problemlerin göz ardı
edildiğine de dikkat çeken Gökkaya, “Kentsel gelişim çevresel, ekolojik açıdan
da sürdürülebilir olmalıdır. Temel amaç doğal kaynakları koruyarak dengeli bir
gelişim sağlamak. Bu anlamda devletimiz ‘yeşil bina’ ve ‘yeşil tasarım’ ile
ilgili olarak çalışmalar yapmalı ve özel sektöre destek olmalı” dedi.
Açılış Konuşmalarının sonuncusunu gerçekleştiren ULI Türkiye Başkanı
Haluk Sur ise konuşması kapsamında dünyada yaşanan hızlı ve önemli
değişim ve dönüşüme değindi. Sur, son dönemde yaşanan ekolojik sorunların,
enerji kaynaklarının tükenmesinin ve bütün bunlara bağlı olarak daha da önem
kazanan ‘sürdürülebilirlik’ kavramının önemine dikkat çekti. ‘Yeşil Mühendislik’
kavramının dünyada yayılmaya başladığını ve bu anlamda Türkiye’de de adımlar
atıldığını ifade eden Sur, “En önemlisi özel sektör bu konuya varlığını açtı.
Pek çok yapı ‘yeşil’ kavramına uygun bir şekilde geliştirilmeye çalışıyor”
dedi.
BASF –The Chemical Company’den Gill Kelleher,
‘Sektörden Gelecek Vizyonları 1’ başlığı altıda gerçekleştirdiği poster
sunumunda özellikle ‘yalıtım’ konusu üzerinde durdu. Sunumunun başında salonda
bulunan bütün izleyicilerin ayağa kalkmasını isteyen Kelleher, öncelikle evinde
yalıtım olmayan kişilerin oturmasını, sonra evinde klima ya da vantilatör
olanların oturmasını ve daha sonra çalıştığı ofiste klima ya da vantilatör
olanların oturmasını istedi. Sonuçta salonda ayakta kalan 4 kişiye “tebrikler,
siz, gerçekten yeşilsiniz” diyen Kelleher, sunumunun devamında BASF tarafından
gerçekleştirilen enerji etkin bina örneklerini de sundu.
|