Ching ile 'Eskiz Atölyesi' Başladı!
Yapı-Endüstri Merkezi'nin, mimar, yazar ve ressam olarak tüm dünyada tanınan Francis D.K. Ching'in yürütücülüğünde düzenlediği eskiz atölyesi başladı. Mimarlık öğrencilerinin yanısıra, onlara refakat eden öğretim görevlilerinin de ilgiyle izlediği atölyenin açılışında, çizimin nedenleri, mimarlıkta eskizin işlevi ve eskiz teknikleri üzerine
b>Yapı-Endüstri Merkezi'nin, mimar, yazar ve ressam olarak tüm dünyada tanınan Francis D.K. Ching'in yürütücülüğünde düzenlediği eskiz atölyesi başladı. Mimarlık öğrencilerinin yanısıra, onlara refakat eden öğretim görevlilerinin de ilgiyle izlediği atölyenin açılışında, çizimin nedenleri, mimarlıkta eskizin işlevi ve eskiz teknikleri üzerine keyifli bir girizgah yapan Ching, cana yakın tavırları ve dimağ açıcı konuşmasıyla öğrencilere atölyenin doğası konusunda bilgi aktardı. Normal hayatında çok konuşmadığını, çünkü kendini çizerek ve yazarak daha iyi ifade ettiğini belirten Ching, bir anın veya 'bir görüntünün anlık yakalanması' olarak tanımladığı çizim faaliyetinin iki güzergahı olduğundan söz etti. Gözleme dayalı çizimin anı yakalamak, anlamak ve hatırlamak olduğunu belirten Ching, hayalgücüne dayalı çizimin ise, yalnızca zihnimizde olanlarla iletişim kurmamızı sağladığı için özellikle tasarım açısından önemli olduğunu vurguladı. Aklımızla elimiz arasındaki eşsiz koordinasyonunun hiçbir bilgisayarla sağlanamayacağını belirten Ching, eskiz yapabilmek için çizim tekniklerinden haberdar olmak gerektiğini ve ancak böylelikle neyin, nasıl ve neden çizildiğinin sorgulanabileceğini söyledi. Bir başlangıç alıştırması olarak tüm katılımcı öğrencilerden, Yapı-Endüstri Merkezi tarafından kendilerine dağıtılan eskiz defterlerine bir küp çizmelerini isteyen Ching, öğrencilerin bir kübü nasıl algıladıkları üzerine detaylı bir açıklama yaptı. Çeşitli epür düzlemlerinde tanımlanan küplere dair ifade alternatiflerini çizdiği tahtaya, bunların hangilerini kimlerin seçtiğini sayarak yazan Ching, genellikle bir cismin zihinsel imajına yönelindiğini belirtti. Bildiğimiz şeyleri çizmektense algıladıklarımızı çizmenin daha zor olduğunu aktaran Ching, aklımızda sürekli olarak çarpışan bilgiye dayalı imgeler ile algıya dayalı imgelerin, çizimde bir hibrid ortaya çıkardıklarını anlattı. İlk gün Boğaz turuyla, ikinci gün ise Süleymaniye - Zeyrek - Fener - Balat'ta sürdürülecek geziler sırasında izlenecek yöntemin, deneyimsel eskiz olduğunu belirten Francis Ching, öğrencilere bu iki gün boyunca neyi öğrenmek istediklerini sordu. Öğrencilerin çoğunda kurşun kalem gören Ching, kendisinin tükenmez kalemle çizim yaptığını, fakat kurşum kalem tercih edenlerin de silgi kullanmayacaklarına söz vermelerini istedi. "Çizdiğimiz her şeyin, yanlış olduğunu düşünsek de, bir anlamı var" diyen Ching, iki günlük yorucu maratonda küçük ve hızlı çizmeyi öğreteceğini söyledi. Aynı zamanda, yapılan spontane eskizlerle, öncesinden planlanmamış bir sayfa düzeni kompozisyonu yaratmaya da özen göstermesini beklediği öğrencilere seslenen Ching, bu atölyenin bir yarışma olmadığının altını çizdi. Herkesin neyi, neden çiziğini anlamaya çalışacağını anlatan Ching, önemli olanın 'birisi' veya 'kendisi' gibi çizmek değil, herkesin teknik ve yaklaşımını ispat etmesi olduğunu belirtti. Francis D.K. Ching'in giriş söyleşisinden sonra söz alan Özlem Atalan, Maltepe Üniversitesi'nde hazırladığı Boğaziçi bölgesi üzerine tezden yararlanarak hazırladığı bir sunumu öğrencilerle paylaştı. Boğaz'da yapılacak tur sırasında gözlemleneceklere dair görsel ağırlıklı kısa bir tarihsel açılım sunan Atalan, Boğaz şeridinde tarih boyunca yer almış yerleşmeler ve özellikle Osmanlı döneminde bölgenin önemi ve yapılaşma dinamikleri üzerine bilgiler aktardı. Sunumda, günümüze kadar gelmiş ve yangınlar, depremler, iktidar açmazları gibi sorunlar sonucunda ancak gravür ve fotoğraflarından tanıklık edebildiğimiz çok sayıda yalı gösterildi. YEM'in Etkinlik Merkezi'nde gerçekleştirilen tanışma ve bilgilenme toplantısından sonra yola koyulan atölye katılımcısı mimarlık öğrencileri ve Francis D. K. Ching, gün boyunca yapılan eskizleri bir akşam toplantısında tekrar değerlendirecekler. |