Çevre Bakanlığı Bilgi Alma Talebini Geri mi Çevirdi?

Evrensel Gazetesi'nden Özer Akdemir'in haberine göre, İliç’e 3 kilometre uzaklıkta, Fırat nehrinin kolu olan Karasu nehrine 200 metre yakınlıktaki altın madeni yıllardır siyanür liçi ile üretim yapıyor. Eğimli bir arazide, Karasu Nehrine bu kadar yakın bir konumda yapılan siyanürle altın işletmeciliğinin taşıdığı riskler yıllardır dile getirilse de yetkililerden bu konu ile ilgili en küçük bir açıklama gelmedi. Erzincan tulumunun kaynağı olan küçükbaş hayvancılığın her geçen yıl yok oluşa doğru gittiği yöre de bal üreticileri de dertli. Arıcılar son yıllarda altın madeninin çalışmasının ardından kovan sayılarının yarı yarıya azaldığından dert yanıyor.

"Vekalet istediler"

“ÇED olumlu” belgesi bulunan altın madeni ile ilgili açılan hiçbir davanın bulunmaması ise dikkatlerden kaçmıyor. Türkiye Barolar Birliği’ne bağlı Çevre Hukuku Avukatları (ÇEHAV) üyelerinden, Avukat Barış Yıldırım, geçtiğimiz aylarda altın madenini görmek için İliç’e gitmiş, yöre halkı ile görüşmüştü. Madenin yarattığı tehdidin büyüklüğünü yakında gören Yıldırım, madenle ilgili bir dava sürecinin başlatılması için çeşitli kurumlara dilekçeler yazarak bilgi-belge talebinde bulunmuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan istediği bilgileri alan Yıldırım’a Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise istediği bilgileri vermedi. Bakanlıktan altın madeninin arama ruhsatı, işletme ruhsatı ve işletme izninin örneklerini isteyen Yıldırım’a Maden İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Arif Kara imzasıyla gönderilen yanıtta “ilgili ruhsat sahası ile ilgili vekaletinizin olmadığı tespit edildiğinden konu hakkında bilgi verilememiştir” denildi.

Bakanlığın bilgi talebini geri çevirmesinin açıkça yasalara aykırı olduğunu belirten Av. Yıldırım, şunları söyledi: “Bilgi Edinme kanununu geçin, Çevre Kanunu’nun 30. maddesi son derece açık. Kanun da çok açık bir biçimde “Herkes, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında çevreye ilişkin bilgilere ulaşma hakkına sahiptir” deniliyor. 4982 sayılı yasada bilgi istenen konuya ilişkin doğrudan bağlantı zorunluluğu olmadığı gibi kamusal alanlara ilişkin meselelerde herkesi ilgilendiren bilgilerin istenmesi meselesinde vekalet gibi ayrıca bir belge talep edilmesi de hukuksuz. Doğrudan Ankara İdare Mahkemesi’nde İptal Davası açacağız.”