b>Çevre Bakanı Pepe: Zehirli varillerin gömülmesine bazı kamu görevlileri göz yummuş. Boy boy ilan vererek sorumlu firmaları teşhir edeceğiz...
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, zehirli atıkların toprağa gömülmesinde bazı kamu görevlilerinin de parmağı olduğu söyledi. İstanbul Valisi Muammer Güler de, Tuzla Cumhuriyet Savcılığı'nın aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu şüphelilerle ilgili soruşturmayı ve delillendirme çalışmasını sürdürdüğünü, şu an için gözaltının söz konusu olmadığını belirtti.
Tuzla'dan sonra Tekirdağ bölgesinin mercek altına alındığı belirten Pepe, çevre konusunda kimsenin hassas davranmadığından şikâyet etti. CNN TÜRK'te Ankara Kulisi'ne konuk olan ve Orhanlı beldesinde açıklama yapan bakan Pepe, şu bilgileri verdi:
Zehirli atık mezarlığı: Atıkların bulunmasından bir ay önce olaydan haberdardık, ancak failleri yakalama ihtimali ortadan kalkmasın diye müdahale etmedik. Tuzla'daki ilk tespitlerde 10 numune alındı, ilk tespitlere göre bu numuneler yerli bir ilaç firmasını işaret ediyor. Ancak araştırmalar ilerledikçe baktık ki bunların sayısı öyle beş, 10, 100 filan değil. Ne kadar varil var, tam olarak bilmiyoruz. Ama daha önce tespit edilenlerin çok üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Burası zehirli atık mezarlığı haline getirilmiş. Konuyu bütün cepheleriyle inceliyoruz; fabrikası, kamyoncusu, gömeni kimdir, araştırıyoruz. Zaten bir yargı süreci başlatıldı. Bölgeyi en az üç yıldır zehirli atıklar için kullanmışlar. Burasını bir tek fabrika atık mezarlığı olarak görmemiş. Bu mezarlığa başka fabrikalar da 'cenazelerini' getirip defnetmişler.
'Boy boy ilan vereceğiz'
İhbar gelmeseydi bulamazdık: Varillerin gömüldüğü yerde tel örgü yok, boş bir alan. Daha önce piknik etkinlikleri yapılan bir alan. Gecenin bir vaktinde adam geliyor, kamyona varilleri yüklüyor, iş makineleri gelip çalışıyor, varilleri gömüp gidiyor. Mamulü üreten fabrika var, yükleyen var, şoför var, indiren var. Gören yok mu, gören de var. Eğer bir ihbar gelmeseydi orada varillerin olduğunu bilemezdik. Bazı kamu görevlilerinin göz yumduğuna dair delillerimiz var. Çevreyi kirleten firmaları gerekirse boy boy ilan verip kamuoyuna teşhir edeceğiz. Bu, onlar için 500 milyar lira cezadan da üç yıllık hapis cezasından da ağır bir ceza. Bütün dünyada afişe olacaklar.
İstanbul, Kocaeli ve Tekirdağ: Türkiye'de herkes üç maymunları oynuyor. İhbar yok, şahitlik yapan yok. Zehirli atıkların toprağa gömüldüğü konusunda en son işaret gelen yerlerden birisi Tekirdağ bölgesi. Kocaeli zaten özel olarak araştırmalarımızın sürdüğü bölge. İstanbul, Kocaeli ve Tekirdağ olmak üzere üç bölgede yoğunlaşıyoruz. Karadeniz'in dünyanın çeşitli ülkelerinin atık mezarlığı olduğunu biliyoruz. Karadeniz'e bırakılan varillerin ancak binde 1'i karaya vuruyor. Samsun ve Sinop'ta karaya vuran variller yakında gidecek. Varillerin bir kısmı İtalya kaynaklı.
Ciddiye alınmıyor: Çevre konusu büyükşehirlerde, metropollerde bile ciddiye alınmamış. Çevre sorunları fantezi olarak görülüyor, buna marjinallerin işi olarak bakılıyor. Çevre konusunda yapılan harcamalar toprağın altına gömüldüğü için siyasetçiler buraya para harcamak istemiyor.
35 milyon avro: AB ile ilgili 2014 yılına kadar 35 milyar avro harcamamız gerekiyor.
Çöp tesisi sıkıntımız var: Mersin Belediye Başkanı çöp tesisi kurmak için yer tahsisi istedi. Yer bulduk, Mersin Ticaret Sanayi Odası Başkanı, 'Biz buraya organize sanayi bölgesi yapacağız, çöp istemiyoruz' dedi. İnceledim, söylenen yere Kozan'ın tehlikeli atıkları boşaltılıyor. Gerekli tedbirlerin hiçbirisi alınmamış. Çöp tesisi kurulmaması için 50 dereden su getiriyorlar, ama tehlikeli maddelere ses çıkarmıyorlar. Ankara'da hâlâ vahşi depolama yapılıyor. Sadece Ankara'da mı? Eskişehir'de, Konya'da, Sakarya'da da öyle. Karadeniz'e çöp dökülmesini istemiyorum. Ordu hariç bölgede çöp sorununu çözüyoruz. Manavgat'ta bir çöplük var, beş yıldızlı otellerin hemen arkasında. Belki 1000 dönümlük alana çöp dökülüyor. Otellerle arasından sadece bir dere geçiyor."
|