IWES 2011 – 3. Atık Teknolojileri Sempozyumu ve
Sergisi kapsamında düzenlenen 'Çevre ve Şehircilik Bakanlığı –
Sektör Buluşması' panelinde, 26 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe
giren 28035 sayılı Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği
tartışıldı. Oturum başkanlığını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan Emine
Ercan Çubukçu’nun yaptığı panele, yine Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı'ndan Belgin Satıcı, TÜDAM - Dönüşebilen Ambalaj
Malzemeleri Toplayıcı ve Ayırıcıları Derneği'nden Ekber
Çavuşoğlu, TÜKÇEV - Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı'ndan Nevzat
Ceylan ve ÇEVKO - Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme
Vakfı'ndan Mete İmer konuşmacı olarak katıldı.
Yönetmelikte 3 yeni uygulama
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Belgin Satıcı, 26 Ağustos
2011 tarihinde yürürlüğe giren 28035 sayılı Ambalaj Atıklarının Kontrolü
Yönetmeliği hakkında bilgi vererek, ilk defa uygulanmaya başlayacak konularda
açıklamalarda bulundu. Satıcı, yönetmelikle kurumlara ambalaj atıklarının
toplanmasıyla ilgili olarak üç yeni uygulama tercihi getirdiklerini belirtti.
Satıcı, “Şirketler isterlerse depozito uygulaması yapabilecek, isterlerse
belediye ile sözleşme yapabilecek ya da lisans sahibi yetkilendirilmiş
şirketlerle anlaşma yapabilecekler” dedi.
TÜDAM’dan Danıştay’a dava
Dönüşebilen Ambalaj Malzemeleri Toplayıcı ve Ayırıcıları Derneği - TÜDAM
Yönetim Kurulu Üyesi Ekber Çavuşoğlu ise konuşmasında, 28035
sayılı Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin finansal açıdan
uygulanmasının mümkün olmadığını, yönetmeliğin kamu yararını düşünmekten uzak
bazı kurumlara menfaat yaratmak amacıyla hayata geçirildiğini düşündüklerini
ifade etti. Çavuşoğlu yönetmeliğin iptali için TÜDAM olarak Danıştay’a dava
açtıklarını ve sektörün uluslararası standartlarda sağlıklı bir gelişme
göstermesi için TÜDAM olarak çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.
56 bin şirket kayıt dışı
Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı – TÜKÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat
Ceylan da, Avrupa Birliği müzakerelerinde maliyeti en yüksek konunun
çevre konusu olduğuna vurgu yaparak, ülkemizde çevre bilincinin çok hızlı bir
şekilde gelişmesinin gerektiğini savundu. Çevreye duyarlı üreticilere, çevre
bilinci olan tüketicilere ve çevre ile ilgili istatistiki bilgilere ihtiyaç
olduğunu aktaran Ceylan şöyle devam etti:
“Çevre bilincinin gelişmesi için nitelikli ve yetişmiş personel, finans
kaynaklarına ihtiyaç var. Belediyelerin atık bertaraf etmekten çok para kazanma
derdine düştükleri görülmektedir. Atık bertaraf etme alanındaki büyüme
sanayileşme hızına yetişememektedir. Belediyelerin çevre zabıtası uygulaması
başlatması ve fahri çevre müfettişleri uygulamasına geçilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de atık üreten 70 bin şirketten sadece 14 bini kayıt altına alınmıştır.
Bu rakamın hızla artması ve kayıtların tamamlanması
gerekmektedir”. Hedef 2023 yılında 3 milyon
ton
Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı - ÇEVKO Yöneticisi
Mete İmer ise, ÇEVKO olarak 400 bin ton atık topladıklarını
söyleyerek, 100’den fazla belediyeyle işbirliği yaptıklarını, Türkiye’de katı
atık toplama işlerinin belediyelerin yerine getirmesi gereken bir zorunluluk
olmasına rağmen hala sisteme dahil olmayan belediyelerin var olduğunu ve bu
belediyelerin de sisteme katılmasını beklediklerini belirtti. İmer, ÇEVKO’nun
2023 yılı için hedeflerinin ise katı atık toplama oranını yüzde 60 çıkarmak ve 3
milyon ton atığın geri kazanımını gerçekleştirmek olduğunu ifade etti. İmer,
ayrıca Türkiye nüfusunun 12 milyonunun geri kazanım sisteminde olduğunu 2023
yılında bu rakamın 60 milyona çıkmasını hedeflediklerini sözlerine
ekledi.
|