Askeri Alana İmar
İstanbul’da Bir Askeri Alan...
Askeri Arazilerle İlgili Önemli Açıklama
GATA Yönetmeliği Yürürlükten Kaldırıldı
Boşaltılacak Askeri Alanların...
Askeri Alanlar Kentsel Dönüşüme...
Boğaz’ın Terası için Tehlike...
Askeri Alanlar Kentsel Dönüşüme...
İzmir’deki Askeri Alanların...
Askeri Araziler TOKi’ye Devredildi!
"Askeri Alanlar Rant Çevresinin...
Askeri Alanların Şehir Dışına...
“Y Kuşağı Konut Sahibi Olmak İstemiyor”
Mimarlar da Doktorlar gibi Yemin Etmeli!
"Konut Sektörü Normalleşme...
24. Altın Çekül Yapı Ürün...
Konut Konferansı 2016
Askeri Alanlar Kente Nasıl Kazandırılır?
Konut Konferansı 2016’nın son bölümü olan YAPI Dergisi Özel Oturumu’nda “Atıl Alanların Yeniden Değerlendirilmesinin Konut Piyasasına Etkisi” masaya yatırıldı.
YAPI Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yasemin Keskin Enginöz’ün moderatörlüğünde gerçekleşen “Atıl Alanların Yeniden Değerlendirilmesinin Konut Piyasasına Etkisi” başlıklı oturumun konuşmacıları Şehir Plancısı Erhan Demirdizen ve Pamir&Soyuer Gayrimenkul Danışmanlık Kurucu Ortağı Firuz Soyuer idi. Türkiye'de toplam 326 bin 200 hektar askeri alan bulunuyor Oturumun çerçevesini çizmek üzere söz alan Yasemin Keskin Enginöz, 15 Temmuz sonrası boşaltılan askeri alanlar ve 3. Havalimanı açıldıktan sonra atıl durumda kalacak olan Atatürk Havalimanı gibi kentsel alanlara yönelik henüz net bilgiler olmasa da basına yansıyan demeçler ve önceki deneyimler üzerinden bir durum değerlendirmesi ve ‘beyin fırtınası’ yapacaklarını belirtti. Yasemin Keskin Enginöz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı ekonomik fizibilite çalışmasına göre Türkiye toplamında 326 bin 200 hektar askeri alan bulunduğunu, bunların 11 bininin İstanbul’da, 7 bininin ise Ankara’da olduğunu belirten Yasemin Keskin Enginöz, konunun bugüne dek hep ekonomik boyutuyla ele alındığına dikkat çekerek, konuşmacılardan bu alanların kentle nasıl ilişkilendiği üzerine yorumda bulunmalarını istedi. "Taşınmazın ikinci el piyasasının sağlıklı yürümesi şehircilik açısından önemli” Boşaltılan alanların ağırlıklı olarak konut yerleşimlerine dönüştüğünü belirten Şehir Plancısı Erhan Demirdizen, öncelikle askeri alanların kentte nasıl konumlandığına ve bunların kent için nasıl bir sorun oluşturduğuna bakılması gerektiğini vurguladı. “Yeni gayrimenkul geliştirme projelerine odaklanmış durumdayız. Oysa şehircilik açısından taşınmazın ikinci el piyasasının sağlıklı yürümesi daha önemli” diyen Demirdizen, başarılı uygulamalarda talebin arzdan fazla olduğunu çünkü kullanıcıda yaşadığı semte karşı bir bağlılık oluştuğunu, dolayısıyla buradaki kentsel çevrenin de aynı oranda canlı olduğunu ekledi. Başarılı kentsel çevreler yaratabilmek için kriterlerimizi doğru koymamız gerektiğini dile getiren Erhan Demirdizen, “Sadece belli zaman dilimlerinde kullanılan gayrimenkuller geliştiriyoruz. Bunlar ikinci el piyasasında da hüsrana uğruyor. İkinci el piyasası çok sessiz bir piyasa ama şehircilik açısından başarı kriteri de orada.” dedi. Erhan Demirdizen Askeri alan gibi tekil kullanımlar işlevsel bütünlüğü engelliyor Bir kentsel alanın yeterince canlı olması, yeterince yoğun kullanılması ve farklı kullanıcıları çekmesi için fonksiyon çeşitliliğinin önemine dikkat çeken Erhan Demirdizen, kent için bir ‘sınır’ oluşturan askeri alanların, fonksiyonların iç içe geçmesini, dolayısıyla işlevsel bütünlüğü engellediğini söyledi. Demirdizen, bu tür tekil kullanımların kentle bütünleşmeyen alanlar oluşturduğunu ve etraflarında tekleşme/sönükleşme yarattığını belirtti. Gerçek anlamda bir şehir parkına ihtiyaç var Kente kazandırılacak alanların, askeri alan olsun ya da olmasın, kentliye sunacağı imkanlar çerçevesinde tartışılması gerektiğine dikkat çeken Pamir&Soyuer Gayrimenkul Danışmanlık Kurucu Ortağı Firuz Soyuer ise, 7/24 kullanılabilecek kent parçaları oluşturmanın önemine değindi. “Kentli olmayı özendirecek unsurların artırılmasını önemsiyorum” diyen Soyuer, atıl alanların şehir parklarına dönüştürülmesi yönündeki önerisini dinleyicilerle paylaştı. Esas fonksiyon park olmakla birlikte, diğer fonksiyonlar tarafından beslenen, planlanmış yeşil alanlardan bahsettiğini dile getiren Firuz Soyuer, bu noktada ölçek ve erişilebilirliğin öne çıkan kriterler olduğunu ekledi. Firuz Soyuer Soyuer’in ardından yeniden söz alan Erhan Demirdizen, askeri alanların planlamada dokunulmazlığı olan bir konu olduğunu belirterek, şehir parkına dönüştürülecek askeri alanların doğru planlanarak ulaşılabilir hale getirilmesinin önemine dikkat çekti. Dünyadaki başarılı şehir parklarının yılda 40-50 milyon ziyaretçi aldığını belirten Demirdizen, “Askeri alanlar İstanbul’un yüzölçümünün %8’ini oluşturuyor. Birinde bile başarsak çok önemli. En büyük parklar, saray bahçeleri. Cumhuriyet tarihinde de kentle bütünleşen, yeterince ziyaretçi alan böyle bir örneğimiz yok. Kent bütününe yönelik ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak projeye dahil edilmeli” şeklinde konuştu. "Ortak akılla hareket etmek için yarışmaya açılmalı" Kente kazandırılacak askeri alanlarda ortak akılla hareket etmenin önemine değinen Firuz Soyuer de “Bu projelerin mutlaka yarışma ile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Eğer bu alanların kentle tarihi bir bağlantısı yoksa, kent ve kentliyle ilişkisi bir şekilde geliştirilmeli” dedi. |