İnsanoğlunun bilinen en eski toplu yerleşim yerlerinden
olan Çatalhöyük kazı alanının üzerine, Türkiye'deki kazı
alanlarında ilk olacak dev ahşap örtü yapılıyor. İngiliz arkeolog Profesör
Ian Hodder başkanlığında 1993 yılından bu yana süren ve 9 bin
yıl öncesine ait duvar resimleri ve çeşitli figürlerle süslü kap kacak ve
mühürlerin bulunduğu Neolitik dönem yerleşimi Çatalhöyük'te kazılar önümüzdeki
haftalarda yeniden başlayacak.
İngiliz Arkeolog James Mellaart'ın ekibi tarafından 1960'lı
yıllarda kazılan höyüğün güney bölümü dışındaki kazı alanlarını doğal olumsuz
etkilerden koruyacak bir örtü bulunmuyordu.
Boeing ve Yapı Kredi Bankası ana
sponsorluğunda devam eden kazı çalışmaları kapsamında, höyüğün "40'a 40
açması" olarak tabir edilen alan ve çevresine, Kazı Başkanı Profesör
Hodder'ın önerisi doğrultusunda, dev bir çatı yapılıyor.
Söz konusu çatı örtüsünün yapımını üstelenen, merkezi İstanbul'da bulunan
Atölye Mimarlık firması sorumlusu Sinan
Omacan, AA muhabirine, sadece kazı alanı değil, turistler için de bir
gezinti mekanı özelliği taşıyan Çatalhöyük'ün üzerine ahşaptan dev bir örtü inşa
etmeye başladıklarını söyledi.
Bin 300 metrekare alanın üzerini yağmur, kar ve güneş gibi etkilerden
koruyacak olan bu yapının, Çatalhöyük'ten çıkan tarihi eserlerle bütünleşmesi
için ahşap malzeme kullanıldığını vurgulayan Omacan, şunları kaydetti:
"Malzemenin, doğa dostu olması için, çelik gibi bir malzeme yerine, ahşap
olmasına karar verildi. Avusturya'dan getirttiğimiz bu ahşap malzeme, 'lamina
ahşap' olarak bilinen son derece sağlam, buna karşın oldukça hafif bir özellik
gösteriyor. Geçen yıl yaz aylarında, bu ahşap çatının üzerine oturacağı
betonarme temeller, ayakların dikileceği noktalara lokal kazılar yapılarak inşa
edilmişti. Şimdi, ayaklar üzerine 9 metre yüksekliğindeki çatıyı inşa etmeye
başladık. Çatı inşaatı temmuz ayında bitecek, ancak inşaat devam ederken de alt
bölümde kazı ekipleri planlanan normal kazı çalışmalarını sürdürecek."
Omacan, bu örtünün tepe kısmının ise özel bir plastik olan polikarbonat
levhalarla kaplanacağını, ahşap yapının içerden ve dışardan göz alıcı
görünümüyle; ilk kez hububatın üretilmesi, ilk kez keçilerin evcilleştirilmesi
ve ilk sanat eserlerinin ortaya çıkmasıyla bilinen Çatalhöyük ile adeta
bütünleşeceğini sözlerine ekledi.
|