Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, mektupta, ülke gelişmişliğinin, demokrasinin ve hayat kalitesinin bir göstergesi olduğu kabul edilen sivil toplum örgütlerinin iyi yönetilmeleri ve vizyon sahibi olmalarının ülkelerin sosyal ve ekonomik anlamda gelişimleri açısından vazgeçilmez rol oynadığını belirtti.
Bu gerçeğin bilinciyle, bu yılın mektubunda rekabet hukuku ve sivil toplum kuruluşları olan odalar, dernekler ve birlikler arasındaki ilişki ve bu kuruluşların rekabet hukukunun kurumsallaşmasında oynayacakları rolün ele alındığını ifade eden Kaldırımcı, "Ayrıca, Rekabet Kurumu olarak rekabetin korunmasının toplumsal bir mesele olduğu gerçeğinden hareketle, rekabetin teşvikine yönelik sivil toplum kuruluşlarınca düzenlenecek her türlü faaliyet için işbirliği taahhüdümüz mektupta önemle vurgulanmakta ve sivil toplum kuruluşlarından da Kurum tarafından yapılan düzenlemelere ve faaliyetlere ilişkin görüş beklendiği ifade edilmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Mektupta, Türkiye'de rekabetçi piyasa düzeninin benimsendiğini ve kurumsallaşma yolunda ciddi mesafeler alındığını kaydeden Kaldırımcı, bu süreçte, kamu kurum ve kuruluşlarının özellikle ekonomik alandaki varlık ve faaliyetlerinin eskiye göre azaldığını ifade etti.
"Hukuka uyum ve toplumda adil bir yaşama ve çalışma ortamı için şekilciliğin ötesinde samimi çabaya ihtiyaç var"
Tüm sivil toplumun, üyelerinin çıkarlarına yönelik faaliyetlerin yanında, toplumun gelişmesine hizmet etmeye yönelik sorumlulukları olduğunu da hatırlatan Kaldırımcı, "Aksi halde, örgütlü bir yapı olarak tevarüs edilen ağırlık ve güç, zamanla toplumda itibar görmeyecek ve bir bütün olarak sivil toplum algısının zedelenmesine yol açılacaktır. Bu nedenle, özellikle hukuk kurallarına uyum ve toplumda adil bir yaşama ve çalışma ortamının oluşturulması konusunda, sivil toplum kuruluşlarının, şekilciliğin ötesinde samimi çabalarına ihtiyaç duyulmaktadır" ifadesini kullandı.
Çoğunlukla farklı sektörlerde faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin kurduğu Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) gibi sivil toplum kuruluşlarının rekabet hukukunun etkin şekilde uygulanması ve rekabetçi anlayışın kurumsallaşması bakımından çok etkili olabileceğine işaret eden Kaldırımcı, bu tür derneklerin ekonomik olduğu kadar sosyal ve politik misyonlarının da olabildiğini ifade etti.
Kaldırımcı, mektubun son bölümünde ise rekabetçi piyasa düzeninin herkesin yararına olduğunu ifade etti.
Mektubun tamamı için tıklayınız
|