Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim, “Aile şirketlerinin üyelerine ait, çeşitli sebeplerle atıl durumda bulunan gayrimenkul stoğunun toplam tutarı 167 milyar dolara ulaşıyor. Bu stoğun ekonomiye kazandırılabilmesi için Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun etkin bir çözüm olduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda oluşturulacak miras anayasası da sorunun çözümünde önemli rol oynayacaktır” dedi.
Serkan Sevim, Türkiye’de sermaye sahibi kişi ve ailelerin kazanımlarını genellikle gayrimenkul olarak değerlendirdiklerine dikkat çekti. Uzun ömürlü olmayı başaran aile şirketlerinde biriken gayrimenkullerin başlangıçta verimli olsalar bile, yönetimlerinin zaman içinde zorlaştığını belirten Sevim, “Üstelik bu gayrimenkuller bir veraset durumunda aile içi sorunlara yol açan bir yatırım aracına dönüşebiliyor. Likit bir kıymet olmamaları da acil bir sermaye ihtiyacı durumunda ciddi değer kaybı ile satılmalarına neden olabiliyor. Konuya geniş kesimlerin dikkatini çekmek ve bu durumun neden olduğu sorunların çözümlerini bulabilmek için Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı’nı düzenledik” diye belirtti.
İşletmelerin yüzde 95’i ailelerin
Taşınmazlara yatırım yapılmak suretiyle ortaklarına gelir sağlayan Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun ortaklarına vergi avantajı getirdiğini ifade eden Sevim, “Türkiye’deki işletmelerin yüzde 95’ini oluşturan aile şirketlerinin hissedarlarının birikim amacıyla ellerinde bulundurdukları gayrimenkul stoğunun büyüklüğünün 167 milyar dolar olduğunu tahmin ediyoruz. Gayrimenkul Yatırım Fonu’nu bu gayrimenkullerin ekonomiye kazandırılması için son derece etkin bir çözüm olarak değerlendiriyoruz. Ek olarak, mirasın bölüşümü ve bölüşüm sonrasında yönetimi konusunda yasalardan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle, aile şirketlerinde önemli sorunlar oluşuyor. Bu sorunlar kuşaklar boyu devam eden şirketlerin bölünmesine ve hatta yok olmasına bile neden olabiliyor. GYİAD olarak çözümün ‘miras anayasasının’ hukukumuza kazandırılmasında yattığına inanıyoruz. Miras anayasası ile birlikte aileler, hem mülkleri hem de şirketleri ve sermayeleri için önemli bir güvence kazanmış olacaklar” diye konuştu.
|