Mehmet Özhaseki'den İmar Barışı ve Yayla Evleri Açıklaması

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, yayla ve yazlık evlerin imar barışı kapsamında olup olmadığını konusunda açıklamalarda bulundu. Tüm tartışmalara açıklık getiren Özhaseki, "İstisna getirdiğimiz yerler belli. Yani boğazda öngörüm dediğimiz, hatta öngörümün de en önündeki bölüm. İkincisi Sultanahmet'ten Süleymaniye'ye uzanan tarihi hattaki yarımadanın bir kısmı, üçüncüsü de Gelibolu yarımadası. Bunun dışındaki herkes bundan istifade ediyor" diye konuştu.

Bakan Özhaseki, Hürriyet Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu. Kayseri'ye mazbatasını almak için gelen Özhaseki, yayla evlerinin imar barışı kapsamında olup olmadığı tartışmalarına son verdi. Özhaseki, ''Bu konu o kadar netameli bir konu ki herhalde 13-14 milyon hane sahibi ya da işyeri sahibi bize müracaat edecekse, belki 500 çeşit farklı alanlarda imara aykırılık veya kaçak dediğimiz duruma düşen vatandaşımız var. Cevap bulması gereken onlarca konu var. Zaten bunun hızlı bir şekilde çıkarılarak vatandaşa sunulmasının en önemli nedeni de Türkiye'nin yüzde 60'ı, yani vatandaş eğer 80 milyon yaşıyorsa, bunun 50 milyonu devletle ihtilaflı hale gelmiş. Siyaset kurumu bunu çözmek istiyor. Kiminde mülkiyet problemi var, kiminde üst tarafta ruhsata uygun davranmama problemi var. Kiminde meskeni alamamış çünkü ruhsata aykırı birtakım eklentiler yapmış. Bunun gibi yüzlerce ihtilaf var. Biz bu kanunu, bütün ihtilafları giderecek şekilde yazdık" ifadelerini kullandı.

"İstisna getirilen yerler belli"
İstisna getirilen yerleri belli olduğunu açıklayan Özhaseki, "İstisna getirdiğimiz yerler belli. Yani boğazda öngörüm dediğimiz, hatta öngörümün de en önündeki bölüm. İkincisi Sultanahmet'ten Süleymaniye'ye uzanan tarihi hattaki yarımadanın bir kısmı, üçüncüsü de Gelibolu yarımadası. Bunun dışındaki herkes bundan istifade ediyor. Eğer bizler deseydik ki; kıyıdakiler şöyle olur, normal arazi üzerindekiler böyle olur, yaylalar böyle olur, kışlaklar şöyle olur, hazine arazisi üzeri böyle olur, o zaman bu affı çıkarmaya gerek yok. Biz imar barışını neden yaptık? Hepsini bir kayıt altına alalım diye yaptık. Bu kayıt altına almak, aslında bir tespittir. Vatandaşla devletin ihtilafını sona erdirmektir. Kamu hizmetlerinden istifade edecek şekilde uygun hale getirmektir. Aynı zamanda bunu yapınca ekonomik olarak bütün mülklerin değeri de artacaktır. Yoksa yaptığımız başka bir şey yok. Haliyle 50-60 yıldır yaylalarda dedesinden, babasından kalmış yerlerde insanlar küçük iki göz bir yer yapmış ve burasını da kendi mülkü gibi görmüş ki; o yaylaya yabancı birisi gelip yerleşemiyor. Öyle bir durumda siz dışındasınız demek doğru olmazdı'' dedi.

İmar barışı sonrası kaçak ve düzensiz yapılaşmaya asla müsade verilmeyeceğini ifade eden Özhaseki, yapılaşmaya izin verenin kamu kurum kuruluş yetkilisi de olsa, vatandaş da olsa hapis cezası alacağını açıkladı.