40. yaşını okuyucularıyla kutlayan YAPI Dergisi'nin Temmuz sayısını ücretsiz olarak indirmek için tıklayınız.
YAPI Dergisi’nin 40. Yıl dosyası, derginin 1973 Temmuz’undan bu yana geçen 40 yılını bugünle ilişki kurarak kısaca özetlemeyi amaçlıyor. Bu bakışla, ilk 10 yılda derginin içeriğini belirleyen ana konuların ilerleyen yıllarda da gündemde olması ve derginin bu konuları gündeme taşırken yayın politikasındaki, tavrındaki tutarlılık göze çarpıyor. Örneklenen konular aracılığıyla YAPI Dergisi’nin yayın ilkelerinin ve hedeflerinin altını çizmeye çalışan dosya, 40 yıl boyunca yayımlanan projelerden de özet bir panorama sunuyor.
Yapı dostlarının kaleminden YAPI Dergisi
380. sayıda Yapı Dergisi'ni izleyerek, okuyarak, proje ve görüşlerini paylaşarak destek veren 'Yapı dostlarının' görüşlerine de yer veriliyor.
Richard Meier: Yapı Dergisi'yle çalışmak bizim için bir onur. Derginin kalitesi ve proje seçimleri olağanüstü; öğrenciler, mimarlar ve tasarımcılar için de büyük bir kaynak. Özenle seçilmiş fotoğraflardan ve çizimlerden oluşan projelerin çeşitliliği ilham verici.
Eduardo Cadaval & Clara Sola-Morales: Yapı Dergisi, dikkatle, özenle hazırlanmış bir editoryal çizgiye sahip. Bu editoryal çizgi okuyuculara Türk mimarisini, sınırlarının ötesinde okuma ve çalışma olanağı veren bir derinlikte sunuyor. Bizim açımızdan Yapı Dergisi, projelerimizi Türk okuyuculara sunabileceğimiz bir cömertliğe sahip; ama bunun yanında Türk mimarlığını daha ayrıntılı öğrendiğimiz bir kaynak.
Şinasi Acar / Y. Mühendis: Yaşamımda ilk sayısından başlayarak, bütün sayılarını okuduğum ve sakladığım tek dergi Yapı oldu. Üstelik ben bir mimar değilim; ama Yapı da yalnızca bir mimarlık dergisi değil. Elbet başta mimarlık olmak üzere, içeriğinin çeşitliliğiyle ülkenin her sorunuyla ilgilendi; tarafsızlıktan hiç sapmayan çizgisiyle hep doğruları göstermeye çalıştı.
Prof. Dr. Nigan Bayazıt: Yapı Dergisi, son 40 yılda mimarlık kültürünün gelişmesinde ve yaygınlaşmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Gerek güncel mimarlık problemlerine, gerekse çağdaş gelişmelere çok disiplinli bir anlayışla yaklaşarak, mesleğe ciddi katkılarda bulunmuştur. Mimarlığın yanısıra güzel sanatlar ve öteki tasarım alanlarında da yapılan yayınları ile öncü bir rol oynamıştır.
Prof. Dr. Suha Özkan: Yapı, Türkiye mimarlığının nabzı ve dış dünyaya açılan bir pencere olarak beni hiç yalnız bırakmadı. Her zaman özgür ve ilerici düşünce yapılanmayı koruyan Yapı, siyasal konulara da girdiğinde bu tutumundan hiç ödün vermedi. Mimarlıkta yaratıcı ve ilerici tutumunu sürdürürken, Cumhuriyet Türkiyesi'nin kalıcı ve yüksek değerlerinin de hep yanında oldu.
Prof. Dr. Enis Kortan: Yapı Dergisi, 20. yüzyılın son 30 yılındaki atılımıyla mimarlık, kentsel tasarım ve şehircilik alanlarında büyük katkı sağladı; teori ve pratikte önemli bilgi ve örnekler sergiledi. Mesleğimize olan değerli katkılarının sürekli olması dileğiyle...
Devabil Kara: Mimarlık kavramının yalnızca yapıdan ibaret olmadığı düşüncesinden yola çıkarak, kültür dokusunu, tarihi mirası, çevre bilinci gibi insan ve mimariyi kapsayıcı bir yayın politikası izleyen Yapı Dergisi, şüphesiz alanında en güvenilir bilgi kaynaklarından biridir. Yaşam alanları ile insan ve toplum arasındaki ilişkinin önemini yayın yaşamı boyunca okurları ile paylaşmayı kendine ilke edinmiş olması, Yapı Dergisi'ni toplumsal hafızayı koruyan bir değer olarak da bilgi dünyasının vazgeçilmezi haline getiriyor.
Prof. Dr. Tülin Görgülü: Yapı Dergisi, mimarlık alanında Türkçe yayınların çok az olduğu bir dönemde genç mimarlık öğrencileri olarak bizlerin merakla izlediğimiz bir dergi niteliğindeydi. Akademik yaşamımız boyunca da zaman zaman yazılarımızla katkı sağlayabildiğimiz, niteliğini geçtiğimiz 40 yıl içinde hiç bozmadan daha yükseklere taşıyan Yapı Dergisi; geriye dönük olarak tarandığı zaman da mimarlık ve mimarlar kronolojisini içinde barındıran, Türkiye'de sürekli değişen kent, mimarlık, kültür politikalarını gözler önüne seren bir arşiv niteliğine ulaştı.
380. sayıda neler var?
Güncel Dosya: #geziparkı
Güncel dosyada; Taksim Yayalaştırma projesinin tartışılmaya başlandığı tarihten bugüne adım adım gelişmeler, Topçu Kışlası ve Gezi Parkı’nın tarihsel bağlamını ve kentsel bellekteki yerini anlatan yazılar, yorumlar ve “Gezi Parkı”nda son ay yaşanan süreci özetleyen karikatürlerle derleniyor.
Kılıç Ali Paşa Hamamı Restorasyon Projesi
16. yy Sinan yapısını ortaya çıkarmayı ve mimari karakterinden ödün vermeden çağdaş yaşama uyarlamayı hedefleyen Cafer Bozkurt, projede yapının zengin mekânsallığını geri kazandırmış ve özgün hamam işlevi ile geleneksel yıkanma kültürünü günümüze taşımaya çalışmıştır.
Ayışığı Manastırı
Cunda Adası’ndaki Ayışığı Manastırı, içinde yer aldığı doğal çevre ve yerel coğrafyaya kattıklarıyla gerçek bir “simge” olarak algılanmaktadır. Ersen Gürsel ve Haluk Erar’a ait olan restorasyon projesinin ana teması, yapıların arkitektonik karakteristiklerini vurgulayan “Müze Yapı” kavramına oturtulmuştur.
Busan Sinema Merkezi
Coop Himmelb(l)au’nun tasarladığı Güney Kore’deki Busan Sinema Merkezi’nin LED’lerle kaplı çatısı sanal gökyüzü rolü üstleniyor. Çatı; yapı öğeleriyle meydanı, sürekliliği olan ve çok işlevli bir kamuya açık kentsel alanda bütünleştiriyor. Nunawading Tren İstasyonu
Grimshaw Architects’in tasarladığı Melbourne, Avusturalya’daki Nunawading Tren İstasyonu’nun görkemli giriş saçağı çarpıcı bir mimari öğe olarak projeye damgasını vuruyor. Tren yolcularını kötü hava koşullarından koruyan bu saçak doğal günışığını da içeriye alacak biçimde tasarlanmış.
Anima Kültür Merkezi
Bernard Tschumi Architects’in tasarladığı projedeki mekân tasarımı, değişen gereksinimlere yanıt verebilecek biçimde düzenlenmiş. Esneklik, kat alanları, strüktürel sistem ve düşey hareket ile karakterize edilmiş. Proje, İtalya’nın Grottammare kentinde yer alıyor.
“Usta Tasarımcılar Bahçesi” 6. Parsel
Martha Schwartz Partners’ın tasarladığı bahçe, Çin’in uzun geçmişi, zamandışılığı, insanlarının ve kültürünün esnekliği ve dayanıklılığını çağdaş peyzaj sanatı ile yorumlayan minimalist bir çalışma. Proje, Çin’in Xi’an kentinde yer alıyor.
Taş Yontucu Sergi Tasarımcısının Öyküsü
Zeliha Burtek’in yazısında; Akbank Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi’nin sergi alanı olan Aksanat binasının, geometrinin kurallarının dışına çıkılarak, yeni form-zaman olanaklılığının yaşanacağı bir düzenleme içinde yeniden ele alınması anlatılıyor.
Ayrıca;
- Korumanın Türkiye’ye Özgü Sorunları; Kemal Kutgün Eyüpgiller - Çocukları da Düşünen Banyo; Pentagon Design - Yapı ve Mimarlık Hizmetleri Sektörlerindeki İşyerlerinde Mobing; İpek Bakırcıoğlu, Emrah Acar - Nafi Çil ile Resim Sanatı Üzerine
|