abancıların konut alımına yönelik getirilen kısıtlamalar Antalya'da 20 bin, Alanya'da 14 bin konutun elde kalmasına neden oldu. Yabancı müşterilerle kontratı yapılan 600 konutun tapu sorunu çözülemediği için sıkıntıya giren Alanyalı inşatçılar, sıkıntıyı yurtdışında aktif olarak görev yapacak ortak tanıtım grubu ile aşacak.
Emlak piyasalarında talebin durulmasından kaynaklanan sıkıntıya, yabancıların konut alımına yönelik yasanın gecikmesi ve getirilen kısıtlamalar da eklenince, Antalya'da 20 bin, Alanya'da 14 bin konut elde kaldı. Sadece Alanya'da bir yıl içinde satışlar yüzde 80 geriledi, nakit akışı yavaşladı. Yeni yasada, Alanya pazarının önemli müşterisi Danimarkalıların birden fazla ev almasına müsade edilmemesi üzerine, düzenleme öncesi kontratı yapılan 600 konutun tapu sorunu çözülemedi. Tapuyu teslim edemeyen müteahhitlerin müşterilerinden alacaklarını tahsil edememesi, piyasadaki sıkıntıyı daha da artırdı. Geçtiğimiz hafta bir toplantı yaparak dernekleşme girişiminde bulunan inşaatçılar, önlem alınmazsa emlakta bir krizin kapıda olduğu uyarısını yapıyor.
Ocak 2006'da yürürlüğe giren ve yabancılara mülk satışını düzenleyen Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, bazı ülkelerin vatandaşlarının Türkiye'de mülk edinebilmesi özel izne ve şarta bağlanırken, Türkiye'nin karşılıklılık anlaşması olmayan ülke vatandaşları mülk alamayacak. Karşılıklılık anlaşması olanlar ise o anlaşma çerçevesinde mülk sahibi olabiliyor. İçlerinde Danimarka ortaklı şirketlerin de bulunduğu inşaatçılar, ilk etapta en iyi müşterileri olan Danimarkalıların yerini doldurabilecek yeni pazar arayacak.
Tanıtım AB sürecine de destek olur
Alanyalı inşaatçılar sorunu ihracatçıların kurduğu tanıtım gruplarına benzer bir oluşumla ortaklaşa çözme kararı aldı. Girişimde yer alan Al-Con İnşaat yetkilisi İbrahim Urgan, yurtdışında gerçekleştirilecek tanıtımlarda Alanya markasına vurgu yapacak. Urgan, bölgelerinde yabancılara yaptıkları konut satışları ile ekonomiye sağladıkları katkının yanı sıra, Türkiye'ye AB yolunda gönüllü elçiler kazandırdıklarını anlattı. Urgan, "Türkiye'nin AB üyeliği konusunda hedef ülkelerde referandum yapılacak. Bunun için Türkiye'nin kamuoyu yaratması gerekiyor. Türkiye'de yatırımı olan bir insanın üyeliğe hayır diyeceğini düşünüyor musunuz? Bundan daha iyi gönüllü elçiler bulunabilir mi?" dedi.
Tapu bekleyen 3 bin konut var
Danimarka ortaklı Letsgoturkey şirketinin sahibi Taylan Gündeşlioğlu da piyasadaki sorunların yatırımcı şirketleri de uzaklaştırabileceğini öne sürdü. Alanya'da tapusu verilmemiş ve yazışmaları devam eden 3 bine yakın konut olduğunu anlatan Gündeşlioğlu şunları söyledi: "Bunların bir bölümünde bürokratik süreç devam ediyor. Bir bölümünde örneğin Danimarkalılara birkaç ev satışı için anlaşılmış ama yasal düzenlemeden dolayı ev tapusu alınamıyor. Müteahhit tapuyu alıp da müşteriye veremediği için alacağını tahsil edemiyor. Müşteri de ya tapuyu ya parasını istiyor. İşte sorun burada çıkacak gibi görünüyor. Kalkıp da birkaç yabancının parasını veremeyen inşaatçı iflas etti diye haberler çıkarsa bu sektör için daha büyük darbe olur. Bu tür sorunların olduğu yerden yabancı sermayeli şirketler de uzaklaşabilir." Gündeşlioğlu, "Biz bir müşteri kaybetsek, 60-100 bin eurodan oluruz belki ama bu yatırımcıların onunu kaybedersek 20 milyon euro yapar ki bu ekonomi için ciddi bir rakam" dedi.
1 milyar dolarlık konut alıcı bekliyor
Khan İnşaat Genel Müdürü Oytun Kan ise 2004 yılı kasım ayında daha inşaat başlamadan konut satılabilirken bugün anahtarı üstündeki evlerin bile satılamadığını açıkladı. Nakit akışının yavaşladığını anlatan Kan, "Daha önce tapu, kuş gribi ve karikatür krizlerinden olumsuz etkilenen gayrimenkul sektörü yeni bir krizle karşı karşıya kalacak. Satılmayı bekleyen ve piyasa değeri 1 milyar doları bulan 14 bin konut arzı, eritilinceye kadar yeni açılımlar yapmayı da engelleyecek. Kaldı ki 14 bin konut demek aynı zamanda 14 bin çamaşır makinesi, TV, buzdolabı, klima ve mobilya demek. Anadolu'dan gelen tuğla, çimento ve kum demek. Türkiye ekonomisine dağılan bir para söz konusu. Yani sıkıntı sadece bu bölge ile sınırlı kalmaz" dedi.
Konutlar nasıl elde kaldı
Türkiye'de 2004-2005 yılı İstanbul gibi büyük metropollerde olduğu kadar diğer şehirlerde de gayrimenkul talebinin canlı olduğu bir dönemdi. Ancak 2005 yılı nisan ayında yabancılara yönelik yasal düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi, özellikle yabancılara yönelik satışların yapıldığı Antalya, Alanya, Bodrum ve Fethiye gibi bölgeleri etkiledi. Anayasa Mahkemesi'nin yeni düzenlemenin yapılması için tanıdığı sürede Meclis'ten yeni bir yasa çıkartılmamış olması yabancılar için belirsiz bir ortam yarattı. Yabancı alımları durgunlaştı. Yüksek faizlerden dolayı yerli alımları da hız kesti. Ancak müteahhitler kriz olmayacakmış gibi üretim yapmaya devam etti. Yasa gecikmeli de olsa çıktığı zaman piyasa eski hareketliliğine dönmeyince, arz ve talep arasındaki makas açıldı.
Yabancıların mülk alma şartları:
- Yabancılar, karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde tescil edilen taşınmazları alabilecek.
- Alabilecekleri taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümü, 2.5 hektarı geçemeyecek.
- Bu yüzölçümü miktarını 30 hektara kadar artırmaya, Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
- Yabancılar ile yabancı ticaret şirketleri dışındaki vakıf, dernek, kooperatif, cemiyet, topluluk ve cemaatlar, Türkiye'de taşınmaz alamayacak ve kendileri lehine sınırlı ayni hak tesis edilemeyecek.
- Türkiye ile arasında karşılıklılık olmayan yabancı devletlerin vatandaşlarının kanuni miras yoluyla edindikleri taşınmaz ve sınırlı ayni hakların intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilecek.
|