Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Ya ‘Tuzla’nın Durumu?

Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Tansel Timur, 23 Mayıs’ta 100’ü aşkın üyesinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda yaşananları bakın nasıl anlatıyor: “Geçici kapatmalar yerine kalıcı önlemlerimizi açıklarken ‘tersanelerimizden elinizi çekin’ yazılı pankartlar taşıyan bir grup, zor kullanarak alanı bastı. Meğer bize inat, aynı yerde ve saatte

Cumhuriyet Gazetesi



Ölüm kazalarında, unutulmaz madenci dramlarını bile unutturan “Tuzla tersaneleri” sadece geçici kapatma cezalarıyla düzelebilir mi? Soruya “hayır” diyen sendikalar, meslek odaları ve uzmanlar, sorunun temelinde işçi hakları ve iş güvenliği alanındaki “sorumsuz işverenleri kayıran” sistemin yattığını söylüyorlar... Bu öyle bir “sistem” ki güvenli çalışma koşullarını sağlamak ne kadar “ihmal” edilirse edilsin, sonunda suçlu bulunan “uyarılara uymayan” işçiler oluyor; çünkü artık nalburlarda bile satılan “dikkatli olun” türünden göstermelik levhaların asılması yeterli görülüyor...

Nitekim Tuzla’da, 100’e yaklaşan işçi ölümlerinden “suçlu” sayılmak bir yana, “sorumlu” tutulan tersane sahibi de yok denecek kadar az... Dahası, geleneksel “kayırma”larla öylesine şımarmışlar ki “gemi mühendisleri”nin basın toplantısını bile “engel”leyecek kadar pervasızlar...

Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Tansel Timur, 23 Mayıs’ta 100’ü aşkın üyesinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda yaşananları bakın nasıl anlatıyor: “Geçici kapatmalar yerine kalıcı önlemlerimizi açıklarken ‘tersanelerimizden elinizi çekin’ yazılı pankartlar taşıyan bir grup, zor kullanarak alanı bastı. Meğer bize inat, aynı yerde ve saatte toplantı düzenleyen GİSPİR’in (Gemi İnşa Sanayicileri Birliği) adamlarıymış...”

Bu kaba engellemeye rağmen medyada da “mühendislerin toplantılarını bastıran işverenler”in görüşleri yer almasın mı?

Akla “timsah gözyaşları” deyimini getiren “yanlı haber”ler karşısında Tansel Timur diyor ki; “Tuzla’nın iş kazaları bahane edilerek ‘taşınma’ görüntüsü altında tersane ve üretim alanı olmaktan çıkarılma çabalarını boşa çıkarmaya ve gemi yapım, bakım-onarım sanayimizin rant kavgalarına kurban edilmesini engellemeye kararlıyız...”

Oda başkanının altını çizdiği “rant kavgası”, Tuzla’daki diğer birçok yatırımın da temel karakteri...

1400 yılında Yıldırım Beyazıt’ın Bizans’tan aldığı Tuzla, 1980’lerin sonuna kadar yüzlerce yıl, sadece balıkçılık ve çiftçilikle yaşadı.

Bugün, büyük çoğunluğu sigortasız ve sendikasız olan 25 bin kişinin çalıştığı tersaneler ile yakın geçmişte Zeytinburnu’ndan buraya taşınan “Kazlıçeşme dericileri”nin yeni fabrikaları, sayısız davalara ve çatışmalara konu olan “imar oyunları”yla yaygınlaştı.

Şehircilik kurallarının tümüyle çiğnendiği sanayi yapılaşmasıyla birlikte, ormanlık alanları tahrip eden F1 pisti tesisleri; ağaç katliamına dönüşen bağlantı yolları ve “Formula’ya komşuluk” tanıtımıyla pazarlanan yeşil düşmanı villa siteleri...

Bütün bunlar, aslında “İstanbul bütünü” için korunması öngörülen doğal yaşam alanlarının, denetimsiz ve “siyasal himaye”li yerel yetkilerle yağmalanmasına doruktaki örnekler...

Ayrıca Sabiha Gökçen Havalimanı; İTÜ Denizcilik Fakültesi, Piyade Okulu ve Deniz Harp Okulu da ilçedeki imar yoğunluklarının sürekli arttırılmasına “bahane” oluşturan “çekici”likler.

Hele, daha önce “ağaçlandırılacak alan” olarak belirlenen orman arazisini bile, “gecekondulaşmaya karşı koruma” gerekçesiyle “Sabancı Üniversitesi’ne tahsis” etmek ise rant hırsının ne denli egemen olduğunu gösteriyor...

Tuzla işte bu durumuyla artık, havası kirli, denizi “gri”leşmiş, yeşili işgal altında, sanayisi altyapısız ve ilkel, çağdışı çalışma koşulları ile en lüks villalara aynı anda ev sahipliği yapan belediyesinin yetersiz kaldığı bir çelişkiler dünyası...

O kadar ki tarihi Ayazma’sını, İstanbul’un en ünlü “mesire”leri arasına katan birkaç asırlık çınar ağaçları bile, belediye tesisleri inşaatlarına kurban edilebiliyor...

Sözün kısası, tersane felaketine çözüm aranırken sadece gemi yapım ve onarım “işyerleri”nde değil, belki de tüm Tuzla ilçesindeki yasadışı ve kuralsız düzenin sorgulanması gerekiyor.

Çünkü tersaneler de aynı “talan dünyası”nın bir parçası...

http://www.yapi.com.tr/haberler/ya-tuzlanin-durumu_62165.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!