b>Van Gölü’nün, çevresindeki yerleşim birimlerinden kanalizasyon atıklarının akıtılması ve erozyon nedeniyle hızla kirlendiği, önlem alınmazsa yakın gelecekte yok olabileceği uyarısı yapıldı.
Nemrut volkanının patlaması sonucu oluşan, dışarı akışı bulunmayan ve yeryüzünün en büyük sodalı gölü özelliğine sahip Van Gölü kıyısında, 1 il, 6 ilçe ve 136 köyde yaklaşık 1 milyon kişi yaşıyor.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Özdemir Adızel, gölde ve göle katılan su kaynaklarında çok sayıda balık ve 200 civarında kuş türünün yaşadığını ve bunların büyük çoğunluğunun, nesli tükenen canlılar grubundan olduğunu söyledi.
Adızel, Van Gölü’nün kirlenmesinin en büyük nedeninin, göl çevresindeki yerleşim birimlerinde 1 milyon insanın kanalizasyon atığının yeterince arıtılmadan göle akıtılması ve erozyon olduğunu kaydetti. Bunların gölde çökelmeye, kimyasal ve biyolojik kirlenmeye neden olduğunu ifade eden Özdemir Adızel, özellikle son yıllardaki bakteriyel kirlenmeyle, çok sayıda hastalık oluştuğunu belirtti.
YAKIN BİR TARİHE KADAR KAYBEDEBİLİRİZ
“Göller de insanlar gibi doğar, yaşar ve ölür” diyen Adızel, gözle görülmeyen, ancak gölü temizleyen canlıların bile artık gölü temizleyemediğini, göl çanaklarının, su yerine başka maddelerle dolduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Göldeki kirlilik, besin zincirini olumsuz etkilemekte, zararlı maddenin canlıdan canlıya aktarılmasına neden olmaktadır. Koku ve bakteriyel kirlenme, göle yakın yerde yaşayan insanlara zarar verebilir. Her gölün bir taşıma kapasitesi vardır. Ancak Van Gölü’nün bu kapasitesi artık zorlanmaktadır. Gölü, yakın bir tarihe kadar kaybedebiliriz.”
ARITMA TESİSLERİ YETERSİZ
Yrd. Doç. Dr. Adızel, Van Gölü çevresindeki yerleşim birimlerinde, kanalizasyon atıklarının göle döküldüğü yerde arıtma tesislerinin yeterli hale getirilmesi gerektiğini bildirerek, “Erozyonu önleyecek projeler hazırlanmalı, Van Gölü havzasında yapılacak sanayi alanları da göle zarar vermeyecek şekilde planlanmalıdır” dedi.
|