Valide Sultan Külliyesi Sanat Eğitimi için Kapılarını Açıyor
Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden Üsküdar’daki Atik Valide Külliyesi’nin Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (MÜGSF) bünyesinde, uluslararası alanda sanat eğitimi merkezi olması yolunda önemli adımlar atıldı. 9 Ocak 2009 günü Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen basın toplantısında Külliye’nin beklenen kesin
Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden Üsküdar’daki Atik Valide Külliyesi’nin Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (MÜGSF) bünyesinde, uluslararası alanda sanat eğitimi merkezi olması yolunda önemli adımlar atıldı. 2003 yılında Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne tahsis edilen bu yapının rölöve, restitüsyon, restorasyon ve yeniden işlevlendirme projesi çalışmaları sona erdi ve 2008 Aralık ayında Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne teslim edildi. 9 Ocak 2009 günü Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen basın toplantısında Külliye’nin beklenen kesin tahsis kararının Ocak ayının ikinci haftası içinde açıklanacağı belirtildi. Toplantıda konuşan Atik Valide Külliyesi Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Afife Batur, ‘’Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun onaylamasının ardından, gereken herşey yapıldığı için, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün kesin tahsisinin gerçekleşeceğine inanıyorum’’ dedi. Batur, bu çalışmalarda birçok kişinin emeğinin geçtiğini ve projenin MÜGSF’ye verilmesi gerektiğini söyledi. Külliyeyi sanat eğitim merkezine dönüştüreceklerini belirten Batur, sözlerini ‘’dün de bizim olsun yarın da’’ ifadesiyle tamamladı.
Atik Valide Külliyesi Tarihçesi “Sultan III. Murad’ın annesi Nurbanu Valide Sultan tarafından 1575-1583 yıllarında yaptırılmış olan Atik Valide Külliyesi, İstanbul/Üsküdar’da Valide-i Atik mahallesinde bulunan görkemli bir yapılar topluluğudur. Tasarımı Mimar Sinan’a ait olan bu anıtsal kompleks, döneminin önemli sultan külliyelerinde, örneğin Süleymaniye Külliyesi’nde, kullanılmış olan bir programa sahiptir. Kentsel planda, ‘çok işlevli/çok yapılı’ bir sosyal donatı grubudur. Cami ve medresenin merkezi oluşturduğu ve bu merkez çevresine yerleştirilmiş tek yapılar -tekke (hankâh), sıbyan mektebi ve hamam- ile birleşik bir yapılar topluluğu olan ‘kervansaray, darülhadis, darülkurra, aşhane, tabhane ve darüşşifa’nın yer aldığı özgün bir modeldir.” Tek bir yapı bütünü içinde yer alan kervansaray, darülhadis, darülkurra, aşhane, tabhane ve darüşşifa’dan oluşan Külliye’nin önemli parçalarından olan Darüşşifa, yani bugünkü adıyla hastane, 1870'lerde İstanbul'da baş gösteren kolera salgını sırasında önemli bir rol üstlenmişti. 1873'ten sonra da Osmanlı’nın ilk akıl hastahanesi olarak ünlü doktor ve ülkemizde psikiyatri biliminin kurucularından Dr.Mazhar Osman’ın başhekimliğinde hizmet vermeye başladı. 1935'te Gümrük ve Tekel Bakanlığı tarafından tütün bakım atölyesi olarak kullanılmaya başlandı. Darülhadis ve darülkurra grubu ise son yıllara kadar Toptaşı Cezaevi olarak kullanılırken büyük değişikliklerle mimari karakterini çok büyük ölçüde yitirmiştir. Toptaşı Cezaevi döneminde Valide-i Atik Külliyesi’nde Çetin Altan, Nazım Hikmet, Yılmaz Güney, Necip Fazıl Kısakürek, Nihat Atsız, Can Yücel, Rıfat Ilgaz, Nuri Çolakoğlu gibi isimlerin kaldığı biliniyor. Atik Valide Külliyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2003 yılında Marmara Üniversitesi Rektörlüğü’ne tahsis edildi. |