BR> Bölgenin hala sit alanı ilan edilmediğinden yakınan
Aydıngün, şöyle devam etti: "Ancak bizi oldukça üzen durum ise
bölgenin hala sit alanı ilan edilmemesi nedeniyle burada yakınlarda açılan taş
ocağının bu antik alanı tamamen yok edeceğinin açık olması. Oysa bu tür yerler
hem orman alanı, hem de kültürel varlık taşıdığı için dünyanın her yerinde milli
park ilan edilerek koruma altına alınır. Taş ocağı en eski insanlık izlerini
taşıyan Aylapınarı mağarasının neredeyse tam üstüne kadar gelmiş. Bu mağara
girişinde Trakya coğrafyasında hiç görülmeyen resimler var. Mağarada geçen yıl
Boğaziçi Mağaracılık Kulübü'nden arkadaşlarımızın yaptığı incelemeler sonucunda
iki büyük salon ve yaklaşık 55 metre uzunluk olduğunu tespit
ettiler." Danamandıra'da keşfettikleri antik yerleşmenin
sınırlarını tam olarak tespit etmeye çalıştıklarını belirten Aydıngün,
"Silivri'den Danamandıra'ya, oradan da Roma döneminden kalma 373 yılında yapımı
tamamlanan dünyanın en uzun ve güzel antik su kemerlerinden olan, orman içinde
büyülü bir coğrafyada kalan ve her geçen gün definecilerce tahrip edilen
Germelere uzanan coğrafyayı koruyabilmeyi ve İstanbul'a yeni bir kültür-turizm
alanı açabilmeyi istediklerini" kaydetti.
|