Üç Koldan Dava

Özelleştirme İdaresi, imar planı hazırladı. Alsancak’taki Tekel’e ait satışa çıkarılacak parsele 9 kat inşaat izni verildi. Büyükşehir ve Konak belediyeleriyle Şehir Plancıları Odası Danıştay’a başvurup “Altyapı yetmez, tarihi silüet bozulur” diye itiraz etti.

Ankara hazırladı

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi, Alsancak’taki Tekel’e ait gayrimenkulleri 9 ay önce iki bölüm halinde elden çıkarmak için harekete geçti. Tarihi sigara fabrikasının olduğu ilk bölge, 25 milyon dolarlık yatırım karşılığı kültür-sanat merkezi yapılmak üzere 49 yıllığına  İzmir Sanat Şirketi’ne tahsis edildi.

Değer kazandırmak için

Hemen karşı sokaktaki, Atatürk Yüzme Havuzu ve Spor Salonu’nun arkasında yer alan 4 katlı binanın bulunduğu ikinci parsel için de Özelleştirme İdaresi, “satmadan önce değeri artırsın” diye imar plan değişikliği yaptı. 4 katlı bina “resmi tesis” alanından çıkartılıp  “tali iş merkezine” dönüştürüldü.

“Dur” ihtarı çekildi

9 Kat inşaata izin verilip çarşı, eğlence yeri, konut, büro, turistik tesis, yapımına olanak sağlandı. Yasa gereği, belediye meclislerinde görüşülemeyen sadece bilgi verilen özel plana üç koldan itiraz geldi. Büyükşehir ve Konak belediyeleriyle Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Danıştay’a başvurdu.

İşte gerekçeleri

Yürütmenin iptali için açılan davada itirazların temelini şu görüşler oluşturdu: Bölgeki diğer binaların sahiplerine karşı haksız rant sağlanacak. Yol, su elektrik ve kanalizasyon gibi altyapı yetmeyecek. Ulaşım sorun haline dönecek. Komşu parseldeki tarihi dokunun silüeti bozulacak.

Özelleştirme İdaresi’nin Tekel planına karşı dava

İzmir Büyükşehir ve Konak Belediyesi ile Şehir Plancıları Odası, değiştirilen imar planının iptali için Başbakanlık Özelleştirme İdaresi hakkında dava açtı

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın satmadan önce değerini arttırmak için resmi tesis alanından çıkarıp ticari alana dönüştürdüğü Alsancak Spor Salonu arkasındaki Tekel binalarının imar plan değişikliği mahkemelik oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Danıştay’da Özelleştirme İdaresi aleyhine imar planının iptali için dava açtı.

Özelleştirme İdaresi, üzerinde Tekel’e ait tescilsiz binaların yeraldığı Alsancak 1823 ada 17 parselin imar planını değiştirdi. İzmir’in en değerli bölgelerinden birinde, Arkas Holding, İTO ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin ortak kurdukları İzmir Sanat A.Ş.’nin Kültür Merkezi yapmak için 49 yıllığına tahsisini aldığı Tekel Sigara Fabrikası ile Alsancak Spor Salonu arasında kalan parselin planı ‘Resmi tesis’ alanından çıkartılıp ‘Tali iş merkezine’ dönüştürüldü. Yoğunluk artırılarak 9 katlı inşaat yapımına olanak sağlandı.

Değişikliğin iptali istendi

Plan değişikliğiyle parsele çarşı, eğlence yeri, konut, büro perakende ticaret, turistik tesis, otel, motel, bölgesel kamu kuruluşu ve çok katlı taşıt merkezi yapılabilmesi sağlandı. Böylece, parselin bulunduğu bölge olarak yüksek olan değeri, daha da artırıldı.

Özelleştirme İdaresi’nin çevresi tescilli yapılarla çevrili parselin imar planında yaptığı değişikliğe Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Danıştay’da planın iptali için dava açtı. Şehir Plancılarını, Konak Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi izledi.

Konak Belediyesi 1/1000 ölçekli imar planlı, Büyükşehir Belediyesi ise hem uygulama hem de 1/5000 ölçekli planın iptali için soluğu Danıştay’da aldı. Danıştay 6’ncı Dairesi’nde görülen davalarda her iki belediye de resmi tesis alanından tali iş merkezine dönüştürülen planın yönetmeliğe aykırı olduğu, sosyal ve teknik altyapısını alanın kaldırmayacağı, resmi tesis alanı yerine bölgede eşdeğer başka yer ayrılmadığı gerekçesiyle iptalini istedi.

Ciddi yoğunluk artışı

Şehir Plancıları Odası’nın açtığı davada ise, kamu yararına olan resmi tesis alanının, değerinin arttırılarak satılmak istendiğine dikkat çekerek var olan kamu alanların elden çıkarılmasıyla, kamu ihtiyaçları için uygun alan kalmayacağını öne sürdü.

Planlama ilkelerine aykırı olan değişikliğin,  şehircilik ilke ve esaslarına, yürürlükteki mevzuata ve gerekse kamu yararına açıkça aykırı olduğunu ileri süren plancılar, öte yandan da ciddi bir yoğunluk artışı getirildiğini belirtti. Yoğunluğun gerek altyapı gerekse üst yapı açısından ciddi sıkıntılar doğurduğuna, ulaşım bağlantılarına hiç dikkat edilmediğine, plan bütünlüğünün bozulduğuna dikkat çekildi. Dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğacağı gerekçesiyle, plan değişikliğinin iptali istendi.