Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Türkiye'ye Göç Müzesi Kurmak

Nüfusunun yüzde 8'ini göçmen olarak yurtdışında yaşatan Türkiye'nin böyle bir müzeye sahip olmaması büyük bir eksikliktir. Özellikle göçmenlerin büyük bir çoğunluğunun İstanbul üzerinden dış ülkelere gitmiş olması gerçeği, İstanbul'un bu konudaki önemini artırmaktadır.

Radikal Gazetesi



umhuriyet tarihimizin son yıllarında özel sektörün öncülüğünde açılan birkaç müze dışında pek yeni müze açılmadı. Müze kültürü, Türkiye'de fazla yerleşik değil. Okulların müze ziyaretleri ve ailelerin çocuklarını daha küçük yaşlarda müze kültürüyle tanıştırması, Türkiye'de alışılagelmiş gelenekler arasında yer almıyor. Buna karşılık Avrupa ülkelerinde okul çağındaki çocuklar sık sık müzeye gidiyorlar. Ayrıca aileler de çocuklarını müzeye götürmeyi kendileri için önemli bir görev sayarlar.

90'lı yıllarda Almanya'nın eski başkenti Bonn'da üç yıl içinde dört yeni müze açıldığını söylersek ve bunların toplam ziyaretçi sayılarının Bonn'un toplam nüfusunun 10 katını bulduğunu belirtirsek Avrupa'daki müze kültürü hakkında bilgi sahibi olabiliriz.

Almanya'nın liman kenti olan Bremerhafen'da Almanya'dan Amerika'ya göçü simgeleyen bir göç müzesi bulunmakta. Bu müzede Amerika'ya göç edenlerin konumunu anlatan çok güzel örnekler yer almaktadır. Buna karşılık Almanya başta olmak üzere ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde 6 milyon vatandaşı göçmen olarak ikamet etmekte olan Türkiye'nin bir göç müzesi bulunmamaktadır. Nüfusunun yüzde 8'ini göçmen olarak yurtdışında yaşatan Türkiye'nin böyle bir müzeye sahip olmaması büyük bir eksikliktir. Özellikle göçmenlerin büyük bir çoğunluğunun İstanbul üzerinden dış ülkelere gitmiş olması gerçeği, İstanbul'un bu konudaki önemini artırmaktadır.

Avrupa'da çelik ve kömür endüstrisinin bitmesinden sonra birçok fabrika ve maden ocağı müzeye dönüştürüldü. Acaba önümüzdeki yıllarda İstanbul Belediyesi, İstanbul'un Beykoz ilçesinde bulunan kundura, Şişecam veya rakı fabrikasını da müzeye dönüştürmeyi düşünüyor mudur?

Diğer önemli bir konumu da Almanya üstlenmektedir. 31 Ekim 1961'de Türkiye ile ilk göç anlaşmasını imzalayan Almanya'ya Türk göçünün bu yıl 45 yılını kutlayacağız. Büyük bir olasılıkla Almanya'da inisiyatifler Ruhr Havzası'nda ilk Türk göç müzesini oluşturacaklar. Bu konuda iki ülke arasında ciddi bir işbirliği olanağı bulunmaktadır. İstanbul ve Essen kentleri de (Essen tüm Ruhr Havzası'nı temsilen) Avrupa 2010 Kültür Başkenti olarak seçilmiş bulunmaktadırlar. Bu açıdan ciddi bir projeyle İstanbul'da bir dışarıya göç müzesi oluşturulabilir.

Almanya'da yaşayan gençler ve Türk göçmenlerinin çocukları ve torunları, kendi tarihlerini bu müzede yaşayabilirler. Türkiye'de müzelerin içi boşaltılır, çalınıp eserlerin yerine taklitleri konulurken acaba bir göç müzesinin kurulmasını beklemek ne kadar gerçekçi olur diye düşünülebilinir. Bu artık tam anlamıyla genç nesillere vereceğimiz müze kültürüyle bağlantılıdır.

Amerika, Kanada gibi ülkelerde göç müzeleri önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye, Çin; Hindistan ve İsrail'in yanında kendi sınırlarının dışında en çok göçmen yaşatan 4. ülke konumunda. Bu açıdan Türkiye'den göçmenlerine yönelik böyle bir saygı beklemek, son 45 yılda kazançlarını ülkelerine gönderen Türk göçmenlerinin de hakkıdır. Çalışma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Turizm ve Kültür Bakanlığı ile birlikte el ele verip bu konuda somut bir proje gerçekleştirmeli veya ortaya çıkacak ciddi bir projeye destek sağlamalıdır.

Prof. Dr. Faruk Şen: Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü

http://www.yapi.com.tr/haberler/turkiyeye-goc-muzesi-kurmak_48026.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!