Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği
(TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner,
Türkiye'nin bir sanayi politikasına ihtiyacı olduğunu, ancak sanayi politikası
denildiğinde sadece ya da ağırlıkla finansman veya yatırım desteğinin de
anlaşılmaması gerektiğini söyledi. Boyner, Rekabet Kurumu'nca
düzenlenen Perşembe Konferansları kapsamında, TÜSİAD olarak
hazırladıkları ''Türkiye'de büyümenin kısıtları ve bir önceliklendirme
çalışması'' raporuyla ilgili sunum yaptı.
Avro alanında yaşanan kriz başta olmak üzere dünya ekonomisinin çok zorlu
bir süreçten geçtiğine dikkati çeken Boyner, bugün AB'de mali entegrasyon ve
bütçe disiplinini sağlamaya yönelik önlemler tartışılırken krizlere müdahalede
yaşanan aksaklıklar nedeniyle birliğin karar alma süreçlerinin dahi masaya
yatırıldığını kaydetti. Bu doğrultuda kredi derecelendirme kuruluşlarının avro
bölgesindeki ülkeleri de mercek altına aldığını hatırlatan Boyner, her gün not
indirmesi beklentisi, yeni bir kriz beklentisi içinde bu gelişmeleri
seyrettiklerini belirtti. Özellikle gelişmiş
ekonomiler kapsamında varolan ekonomik sorunların, küresel çapta büyümenin önüne
set çektiğini ifade eden Boyner, bunun sonucu olan daralmanın da gelişmekte olan
piyasa ekonomilerine kadar sıçradığını ve zarar verdiğini söyledi. Söz konusu
krizin küresel düzeyde yarattığı belirsizlik ve risk ortamında ülkeler için
güvenli bir liman kalmadığını da gözlemlediklerini anlatan Boyner, bu bağlamda
riskten kaçışın ülke risklerinden kaçışı da beraberinde getirmesinin Türkiye
gibi ülkelere olumsuz yansımalarının olabildiğini belirtti. Bunun özellikle
cari açığın finansmanı açısından önemli risklere işaret ettiğini anlatan Boyner,
şöyle konuştu: ''Mevcut çerçeve bize zaman
kazandırabildiği ve dış koşulların aleyhimize dönmediği dönemlerde yüksek bir
odaklanma ve çabayla aslında yapısal reformlara yönelmemizin Türkiye ekonomisine
orta ve uzun vadede büyük katkı sağlayacağını söyleyebiliriz. Dolayısıyla bir
yanda sanayileşme ve küresel değer zincirinde daha yüksek seviyeleri
hedeflerken, diğer yanda mali disiplinin sürekliliği, yatırım ortamının
iyileştirilmesi; vergi mevzuatının gözden geçirilmesi kayıt dışı ile mücadele
alanlarında hızlı adımlar atmamız kritik bir öneme sahip.''
Türkiye'de piyasa aksaklıkları ve koordinasyon problemlerinin girişimcilerin
yeni alanlara yatırım yapma eğilimlerini sınırlayabildiğini ifade eden Boyner,
bu durumda yeni sektörlerin gelişmesi için kollektif müdahalelerin
gerekebileceğine işaret etti. Dolayısıyla artık Türkiye'nin bir sanayi
politikasına ihtiyacı olduğunu belirten Boyner, ''Ancak sanayi politikası
denildiğinde sadece ya da ağırlıkla finansman veya yatırım desteği de
anlaşılmamalı diye düşünüyoruz. Sanayi politikası denildiğinde tamamlayıcı
fiziksel yatırımların yapılması, tamamlayıcı beşeri sermaye yatırımlarının
yapılması, düzenleyici çerçeve, kamu ve özel sektör arasında yoğun diyalog ve
işbirliği, saydamlık, takip, değerlendirme ve iyileştirmenin de anlaşılması
gerekiyor'' diye konuştu.
|