Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Yönetim Kurulu tarafından yapılan, 21 Kasım 2012 tarihli basın duyurusunda şu ifadelere yer verildi:
"Kültür Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türkiye Uygarlıklar Müzesi'nin projelerini elde etmek amacı ile, 2012/160322 kayıt numarası ile, proje ihalesine çıkmıştır. Müze binası, Hipodrom alanı içerisinde, Atatürk Kültür Merkezi'nin bulunduğu 1 numaralı bölge içinde yapılacaktır. İhale dokümanı arasında yer alan Teknik Şartname'de alan içerisinde korunması istenen yapılar, aşağıdaki ifadeler ile açıklamaktadır:
“AKM Birinci Bölge’de yer alan önemli yapılar; Tören Pisti, Şeref Tribünü, Eski Jokey Kulübü Binası, Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü Binası, Eski Tavla Binası’dır. Tören geçit alanı, Türk tarihi açısından önemli olup korunacaktır. Eski Jokey Kulübü Binası, Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü Binası, Eski Tavla Binası yapıları alanda yer alan korunarak değerlendirilecek yapılardır.”
Bu ifadeden anlaşılacağı üzere, alan içerisinde yer alan “Atatürk Kültür Merkezi”nin yıkılması hedeflenmektedir.
Atatürk Kültür Merkezi, 1981 yılında açılan yarışmayı kazanan Filiz Erkal - Coşkun Erkal ekibinin projesinin uygulanması ile oluşmuştur. Yapı, yarışma şartnamesinde belirtildiği gibi, çeşitli kültürel işlevlerden oluşacak Kültür Kompleksi'nin ilk ve çekirdek yapısıdır. Bu yapı 1988 yılında tamamlanmış ve hizmete açılmıştır. Atatürk Kültür Merkezi temel olarak iki işlevden oluşmaktadır: Cumhuriyet Devrimleri Müzesi ve Güzel Sanatlar Galerisi. Yapının merkezinde Cumhuriyet Devrimleri Müzesi yer almaktadır. Güzel Sanatlar Galerisi ise bu bloğu sarmaktadır.
1990 yılında Mimarlar Odası tarafından verilen “Ulusal Mimarlık Ödülleri” kapsamında , “Yapı Dalı Başarı Ödülü”nü kazanan bu yapı, mimarlık kamuoyu tarafından kabul gören ve değer verilen bir yapıdır.
Yapı, açıldığı tarihten itibaren asli işlevi amacıyla hiç kullanılmamıştır. İlk yıllarda bu amaçlı çabalar olduysa da son yıllarda, fuar ve panayır işlevine büründürülmüş, Kültür Bakanlığı tarafından, adeta kasıtlı olarak, bakımsız bırakılmıştır.
Yapı, strüktürel olarak sağlamdır. Herhangi bir deprem riski taşımamaktadır. Yıkılmasını gerektirecek inşai problemi bulunmamaktadır.
Bu alanda daha sonra, Kültür Bakanlığı tarafından 1995 yılında "Ankara Kongre ve Kültür Merkezi Yarışması" açılmıştır. Bu yarışmayı kazanan Azize Ecevit - Özür Ecevit ikilisi uygulama projelerini de tamamlamıştır. Ancak bu proje de uygulanmamıştır.
Türkiye Uygarlıklar Müzesi birkaç yıl önce tekrar gündeme gelmiş ve projelerin “mimari proje yarışması” ile elde edilmesi kabul görmüştü. Bu çerçevede Kültür Bakanı'nın da olurları alınarak yarışma kararı alınmış ve jüri çalışmaları başlamıştı. Jüri üyeleri, toplantılara katılan Kültür Bakanı'nın yapının yıkılmasını jüriye empoze etmek istediğini ve aralarında görüş ayrılığı çıktığını belirtmişlerdir.
Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul Günay ile TSMD Yönetim Kurulu üyeleri olarak, çeşitli ortamlarda bir araya geldik. Kendisi bu yapıyı sevmediğini ve yıkmak istediğini bizlere de söyledi. Anlaşılan bu ihale, Sayın Bakan'ın isteğini uygulamak amacı ile çıkarılmıştır. Yarışmadan da, ayak bağı olan jüriden kurtulmak amacı ile vazgeçilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentinde yapılacak “Türkiye Uygarlıklar Müzesi” konulu bir yapının, herhangi bir yapı gibi ele alınarak, en ucuz teklifin değerlendirme yöntemi olduğu, ihale usulü ile projelendirilmesini son derece yanlış buluyoruz. Toplumu ve mimarlık camiasını ilgilendiren, bu kadar önemli bir yapının “yarışma” ile elde edilmesi en doğru yöntemdir. Yarışma çeşitli önerilerin sunulduğu, farklı tasarım yaklaşımlarının ortaya çıktığı, niteliğin değerlendirme kriterini oluşturduğu tek yöntemdir. Bu yöntemin “Türkiye Uygarlıklar Müzesi” gibi iddialı ve ülke çapında öneme sahip bir yapının projesinin elde edilmesi için kullanılmasını doğru yöntem olarak görüyoruz.
Yapılar zamanla işlev değiştirebilir. Bu yapı da bu çerçevede işlev değişikliklerine uyum sağlayabilecek niteliktedir. Yapılması düşünülen “Türkiye Uygarlıklar Müzesi”nin bir parçası olarak korunabilir. Gelişmiş ülkelerde sanayi yapılarının, cezaevlerinin bile kültürel işlevli yapılara dönüştürüldüğünü Kültür Bakanlığı yetkilileri biliyor olmalarına karşın, yapılacak diğer binalarla entegre olma potansiyeli olan Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılmak istenmesinin gerekçelerini anlayamıyoruz. Yapının “Atatürk”ün adını taşıdığı için yıkılmak istendiğini düşünmek bile istemiyoruz.
Kamu kaynakları kullanılarak yapılan bir yapının, kişisel beğenilere yaslı olarak yıkılmaya kalkılması kabul edilemez.
Sonuç olarak; Müze binası için açılan ihaleden vazgeçilmeli ve konu, alandaki mevcut AKM binası korunarak, yarışma ile elde edilmelidir."
|