Türkiye Hammadde Avantajını Katma Değerle Güçlendirdi, İtalya İzleyici Kaldı
Hammadde açısından maça 1-0 önde başlayan Türk seramik ve doğal taş sektörü, son yıllarda tasarımları ile de ezeli rakibi İtalya’ya fark atmaya başladı. Dünyaca ünlü firmalar arasından seçilerek, “Akdeniz’in en lüks oteli” Mardan Palace’ın seramik uygulamalarını gerçekleştiren Graser’in kurucusu, seramik sanatçısı Sebahattin Gündoğdu, yapi.com.tr
Hammadde açısından maça 1-0 önde başlayan Türk doğal taş sektörü, son yıllarda tasarımları ile de ezeli rakibi İtalya’ya fark atmaya başladı. Dünyaca ünlü firmalar arasından seçilerek, “Akdeniz’in en lüks oteli” Mardan Palace’ın proje uygulamalarını gerçekleştiren Graser’in kurucusu, seramik sanatçısı Sebahattin Gündoğdu, www.yapi.com.tr için sektörü değerlendirdi.
Fuarlara büyük heyecanla hazırlanıyoruz, çünkü yeni ürünler sergilemek bizi de yeniliyor. Son bir yıldır, füzyon cam çalışmalarını doğal taşla kombine ettiğimiz tasarımları daha da ileriye götürdük. Bu fuarda da özellikle onları sergilemeye çalıştık. Standımızda gördüğünüz, tamamen el işçiliği ile üretilen panolar, doğal taş ile camın kombine edilmesi açısından bir ilk. Bu da doğal olarak mimarlar ve iç mimarların dikkatini çekiyor. Mekana proje aşamasında hakim olduğunuzda, doğru ürünü seçip ona göre üretim ve tasarım yapabiliyorsunuz. Zaten en doğru çalışma tekniğinin, proje aşamasında çalışmak olduğunu düşünüyorum.
Sektörün durumu fuardaki katılımcı sayısından da belli oluyor. O kadar güzel firmalar oluştu ki, gelişmiş ülkelerdeki üretimleri aratmayacak, hatta onların daha ilerisine geçen ürünlerle karşılaşıyoruz. Dün, bir arkadaşımla birlikte fuarı gezerken şunu gördük; hep gözümüzde büyüttüğümüz Avrupa ve Amerika’daki fuarlar küçülürken, Türkiye hepsinden çok daha büyük ölçeklere ulaşıyor. Hem katılımcı hem de ziyaretçi açısından yurt dışı fuarlarından çok daha başarılıyız. 2003 yılında, doğal taş ve seramik sektörünün en büyük fuarı olan Coverings’te yer aldık ve 1200 katılımcı arasından “En İyi Stand Ödülü” ne değer görüldük. Jüri başkanı ile gerçekleştirdiğimiz sohbet sırasında, bu ödülü her sene bir İtalyan firmasının kazandığını ve jürinin; “Nasıl olur da ödülü bir Türk firmasına verirsiniz” tepkisi ile karşılaştığını öğrendik. Jüri başkanı, “Graser’in standını gördünüz mü? Gidin görün, ondan sonra konuşalım” deyince, kimse geri dönmemiş. Geçtiğimiz sene Verano ’da katıldığımız fuarda ise, mermer üzerine metal eritme teknolojisini anlattığımda, ünlü İtalyan markalarının üreticileri; geliştirdiğimiz teknolojiye ve tekniğe hayran kaldıklarını dile getirdiler. Pirinç, bakır, alüminyum, magnezyum gibi metalleri 1300 derecede eritip, camın üzerine desen olarak aplike edebiliyoruz. Bu da şunu gösteriyor; tüm yeniliklerin tasarım ülkesi İtalya’dan çıktığı genellemesini alt üst etmiş bulunuyoruz. 1980’lerin başında onlardan çok şey öğrendiğimiz doğru. Cersaie gibi fuarlara sadece ürün görmek için bile gidiyorduk. Bugün ise bunun tam tersi bir durum söz konusu.
Doğal taş açısından öyle şanslı bir coğrafyadayız ki, dünya rezervinin yaklaşık % 40’ına sahibiz. Yani hammaddenin üzerinde oturuyoruz. Onu alıp, bir tasarım ürünü haline getirmek ve katma değer üretmek de ikinci şansımız. Çünkü bir Çinli bunu yapamıyor; traverten mermeri gelip bizden alıyor ve onu binlerce kilometre uzağa taşıyor. İtalyanlar ve İspanyollar’ın da kendi maliyetleriyle bizimle rekabet edebilme şansı çok az. Birkaç senedir katma değeri yüksek ürünler sunduğumuzdan dolayı piyasada çok daha iyi koşturabiliyoruz. Örneğin Mardan Palace projesinde yer alan İtalyan, Alman ve İngiliz tasarımcılar, doğal taş işleri için belli tasarımlar hazırlamışlardı. Ki bunlar ancak Sicis, Bisazza gibi İtalya’nın büyük firmalarının altından kalkabileceği uygulamalar gerektiriyordu. Bu işi yapabileceği düşünülen firmalardan örnekler getirildi. Bizden de Graser olarak birtakım ürünler istendi. Daha sonra benim de bizzat katıldığım bir toplantı düzenlendi. Masada üç firmanın ürünleri sergileniyordu ama kimin hangi tasarımı yaptığı belli değildi. Aynı tasarımın birebir uygulanmış örnekleri arasından kalite olarak bizimkisi birinci seçildi ve böylece Mardan Palace’a 15 bin metrekarelik iş yaptık. Birim fiyat, proje sahipleri için önemli bir kriter değildi. Ancak o noktada da ciddi bir fark söz konusuydu. İtalyanların 900-950 Euro civarındaki birim fiyatlarına karşılık, 200-250 Euro gibi bir fiyat önermiştik. Yani hem kalitede ön plana çıkıyorsunuz hem de fiyatta avantajlı durumdasınız. Bu avantajı ülke olarak daha da ileriye götürmeliyiz.
|