İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği
(İMSAD)'ın aylık inşaat sektörü değerlendirme
raporunda, gerek kredi hacmine yönelik Merkez Bankasının
önlemleri gerekse yükselen emtia fiyatları nedeniyle gayrimenkul sektöründeki
koşulların tüketici aleyhine gelişebileceğine işaret edildi.
2011 yılının ilk çeyreğinde beklentiler doğrultusunda emtia fiyatlarının
yüksek düzeyde seyretmesinin yarattığı arz yönlü baskının hissedildiği
vurgulanan raporda, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki gerilim nedeniyle özellikle
petrol fiyatlarında meydana gelen yükselişin üretim maliyetlerini yükselttiği,
bu etkene bağlı olarak genel inşaat maliyetlerinde de artış yaşandığı
kaydedildi.
Genel inşaat maliyetleri ile malzeme fiyatları arasında pozitif korelasyon
bulunduğu vurgulanan raporda, 2011 yılının ilk çeyreğinin bu açıdan fiyatlara
olumsuz yansıdığı ifade edildi.
Petrol bölgesi ülkelerindeki karışık ortamın sonucu olarak yüksek seyreden
emtia fiyatlarının inşaat ve inşaat malzemesi üretiminin maliyetini yükselttiği,
inşaat malzemesi fiyatlarında 2011'in birinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre
yüzde 4,91, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 8,79 oranında artış
kaydedildiği, genel inşaat maliyetlerindeki artış oranının ise yüzde 4,37
düzeyinde oluştuğu bildirildi.
Artışın inşaat malzemesi fiyatlarına göre daha sınırlı olmasında işçilik
fiyatlarının etkisine işaret edilen raporda, 2011 birinci çeyrek rakamlarına
göre işçilik maliyetlerinin bir önceki çeyreğe göre yüzde 9,26 oranında düşüş
gösterdiği belirtildi.
Diğer dikkati çekici noktanın, özellikle inşaat sektörünün ihracatı açısından
kritik olan Libya'ya yönelik ticarette meydana gelen düşüş olduğunun altı
çizilen raporda, Libya'ya yapılan ihracatın mart ayında bir önceki yılın aynı
ayına göre yüzde 84 oranında azaldığına, bu olumsuz tablonun devam etmesinin
beklenmesi gerektiğine işaret edildi.
Konut talebi konusunda izlenmesi gereken parametrelerin başında kredi
miktarının geldiğine değinilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
''Bu noktada; konut kredisi kullanımlarına dikkat edilmelidir. Nitekim Şubat,
Mart ve Nisan aylarında kredi kullanımı sırasıyla yüzde 2,11, yüzde 2,91 ve
yüzde 2,23 oranında artış kaydetmiştir. Yani; konut kredisi kullanma eğilimi
devam etmiş, bununla birlikte Merkez Bankasının kredi hacmini sınırlama
politikasına paralel olarak nisan ayında hız kaybetmiştir.
Önümüzdeki dönemde, Merkez Bankasının kredi hacmini sınırlandırma
politikasının etkileri gayrimenkul sektöründe daha fazla hissedilecektir.
Dolayısıyla; mevcut koşulların tüketicilere fırsat yarattığı unutulmamalıdır.
Yatırımcıların gayrimenkul alımında önümüzdeki dönemde aleyhinde oluşabilecek
koşul değişikliklerini göz önünde bulundurarak mevcut fırsatları iyi
değerlendirmesi yerinde olacaktır.''
|