b>Bir çivi bile çakmak’ için kurul kararının gerektiği Topkapı Sarayı Müzesi Mecidiye Köşkü’nün teras bahçesine izinsiz olarak yapılan lokanta 20 yıldır yıkılamıyor.
Bu izinsiz yapının inşasından bu yana yaşananlar ise bir yılan hikayesini andırıyor. Yazışmalar yapılıyor, raporlar düzenleniyor, projeler hazırlanıyor; ancak belirsizlik 20 yıldır bitmiyor. İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, “Bakanlık kararımızı uygulamıyor” diyerek topu Kültür ve Turizm Bakanlığı’na atıyor. Bakanlık ise projelerinin onaylanmadığını savunuyor. Konyalı Lokantası’nın işletmecileri ise bu belirsizlikten son derece rahatsız. Son olarak, iki yıl öncesine kadar yapının yıkılmasında ısrar eden Koruma Korulu’nun kararsızlığı ise sorunun çözülmesini geciktiriyor. Olayın daha da ilginç yanı, Tarihî Konyalı Lokantası’nın sahibi Mehmet Eren’in de sarayın silüetini bozduğu için lokantanın uzantısının yıkılmasından yana olması. “Saraya yakışır bir yapı yapmaya hazırım.” diyen Eren, kendilerine proje verilmediğini, kendi projelerinin ise kabul edilmeyerek sürüncemede bırakıldığını söylüyor.
Topkapı Sarayı’nda yıllardır lokanta işleten Konyalı, 1980’de açık havada da hizmet vermek için izin istedi. İddiaya göre müze müdürlüğü de ‘birkaç sandalye ve şemsiye’ koyması için Konyalı’ya izin verdi. ‘Sandalye ve şemsiye konulabilmesi’ için izin verilen mekan, dört yıl içinde 600 metrekarelik büyük bir kapalı restorana dönüştü. 1984’te toplanarak buranın kaldırılmasını isteyen kurula, Konyalı itiraz etti. Bu itiraz üzerine konu 10 yıl boyunca beklemede kaldı. Bu dönemde lokantanın bez çadırları bir fırtınada uçtu, yerine demir saçtan yeni bir baraka yapıldı. 1993 yılında Koruma Kurulu tekrar toplandı ve sarayın silüetine ağır darbe vurduğu gerekçesiyle yine lokantanın kaldırılmasını istedi. Bu karar da uygulanmadı. Böylece aradan sekiz yıl daha geçti. 2000’lere gelindiğinde üstü ve etrafı demir saçlarla çevrilmiş büyük bir restoran vardı artık ortada. Öğle yemeklerini burada yiyen müze idarecileri de olaya sessiz kaldı. Bugüne kadar saraya birçok Kültür Bakanı gelip gitti. Birçoğu öğle yemeklerini burada yedi, resmî davetlerini bu mekanda verdi; fakat onların da yemeklerini yiyip çaylarını içtikleri bu mekanın neresi olduğunu, nasıl yapıldığını sormak akıllarına gelmedi.
Kaçak restoranın yıkılması konusunda ısrarcı olan Koruma Kurulu’nun kararlılığı, 2001 yılına gelindiğinde yumuşama eğilimine girdi. 12 Aralık 2001 tarihinde toplanan kurul, yapıyı yerinde inceleme kararı aldı. Yaklaşık bir yıl sonra 25.12.2002 tarihinde yapıyı inceleyen kurul üyeleri, bu kez yapının yıkılıp yıkılmaması konusunda bir karara varamadı. Yapının durumu hala kurul gündeminde. Oysa 20 yıl içinde üç ayrı rapor hazırlayarak bakanlığa yollayan Koruma Kurulu, ‘çadır restoran’ın müzenin tarihî dokusuna zarar verdiğini söyleyerek yıkılmasını istemişti. Hatta kararlarını ‘dikkate almadığı’ gerekçesiyle siyasi irade suçlanmıştı.
Adının açıklanmasını istemeyen bir kurul üyesi, kararlarının ‘bir yerlere’ takıldığı için uygulanamadığını söylüyor. Kendilerinin yıkma gibi bir görevleri ve güçleri olmadığına dikkat çeken yetkili, “Hemen her bakana bu rapor arz ediliyor. Sayın Erkan Mumcu’ya gitti mi bilmiyorum. Ama Türk mimarisinin en önemli yapılarından birine kaçak yapılan bu yere daha ne kadar müsaade edilecek bilmiyorum.” dedi.
|