br/>
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 3. Boğaz Köprüsü'nün 2007 yılı içinde programa girebileceğini, güzergahlar üzerinde çalışmaların devam ettiğini bildirdi. Topbaş, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, çeşitli konulardaki soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin, Başbakan Erdoğan'ın 3. Boğaz Köprüsü'nü İstanbul'da yapacaklarına ilişkin görüşlerini hatırlatarak, ''güzergahın ne olacağı ve yapımın ne zaman başlayacağı'' yönündeki sorusu üzerine Topbaş, ''2007 yılı içinde bu programa girebilir. İhaleye çıkılabilir. Bir noktaya kadar getirildi'' dedi.
Topbaş, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının ilgili birimlerinin güzergah konusunda çalışmalar yaptığını ve 5 yer belirlendiğini kaydederek, güzergahlardan birinin iki köprü arası olarak öngörüldüğünü, bunun mevcut trafiği daha rahatlatacağı görüşüyle düşünüldüğünü bildirdi.
Bir diğer teklifin birinci köprüden daha aşağıya (güneye) olduğunu, 3 tanesinin de daha kuzeye yapılması yönünde hazırlandığını anlatan Topbaş, konuyla ilgili hesapların yapıldığını söyledi. Kadir Topbaş, ''Bu köprüyle ilgili şu kararın netleşmesi lazım. İstanbul trafiğiyle ilgili İstanbul köprüsü mü? Ulusal bir köprü mü? Sayın başbakanımızın bahsettiği ulusal bir köprü. Kamyonlar, TIR'lar, transit geçişler, ihracat, ithalat, Yani İstanbul'u baskıdan kurtaracak, kendi başkanlık döneminde düşündüğü tarzda bir projesi var'' diye konuştu.
20 Yıl Sonrasını Düşünmek
Topbaş, İstanbul'un kent içi trafiğini ortadan kaldıracak bir köprü olması halinde, o zaman 'köprüleri genişletsek, iki köprü arasında mı olsa, daha güneyde mi olsa gibi' görüşler ortaya çıktığını dile getirerek, İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezinde (İMP) bazı uzmanların da ''Marmaray bitsin, görelim'' görüşünü dile getirdiklerini anlattı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama iş işten geçtiği zaman, 'görelim' dediğiniz zaman, şu kadar yıl geçmiş, binlerce araç yığılmış, hadi çöz bakalım. Çözemezsiniz. Bunun önüne geçmek için öngörünüz, bundan 20 yıl sonrayı görebiliyorsanız başarılı olabilirsiniz. Eğer yılda 200 bin araç çıkıyor ve 5 yıl sonra 1 milyon araç ilave olduktan sonra, 'demek ki gerekiyormuş' diye köprü yapmaya kalkarsanız, yine çözemezsiniz. O açıdan öngörüyle olayı önceden görmek değil, önceden kestirebilmek ve çözebilmek...''
Topbaş, bir gazetecinin, ''İMP'de hazırlanan 1/100.000'lik Çevre Düzeni Plan notlarında 3. Boğaz Köprüsü'nün yer almadığını ve uzmanların bu köprünün günahına girmek istemediklerini dile getirdiklerine'' yönelik sözleri üzerine de, şöyle konuştu:
''Plancılar orman alanlarını baskı altına alabilir mi? İstanbul'un yerleşimi kuzeye doğru kayar mı endişesini taşıyorlar. Şu anda üçüncü köprü yok, ama İstanbul'un kuzeyinde de orman alanları içinde yerleşimler var. Siz yönetim olarak yanlışlara müdahale etmiyorsanız, önüne geçemiyorsanız köprü olsun, olmasın bu devam eder, kaçınılmaz. Bu köprüler mümkün mertebe viyadükler üzerinde olmalı, araziye basmamalı ve transit geçişlere imkan vermeli. Çok iyi disipline edilmesi lazım. Şu an köprü yokken müdahale ediyoruz.''
Topbaş, bir başka soru üzerine,''3. Köprü konusunda kararı verecek olan hükumet. Biz de hükumetle paralel çalışıyoruz. Belediyemizin önüne sürpriz olarak gelmeyecek. Görüşümüz dikkate alınıyor. İMP şu anda bu çalışmanın içinde değil. Yapılan öneri netleştikten sonra burada planlara monte edilecek'' dedi.
Kadir Topbaş, ''İkinci tüp geçit İstanbul'un trafiğini rahatlatmaz mı?'' sorusuna karşılık, ''Ahırkapı'dan karşıda Selimiye'yi geçtikten sonra çıkan iki gidiş, iki geliş lastik tekerlekli araçlar için yapılan bir çalışma. Böyle bir tüp geçidi yapabilme yetkisini Bakanlık, İstanbul Büyükşehir Belediyesine verdi'' görüşünü dile getirdi.
Haliç Köprüsü
Haliç Köprüsü'ndeki gecikmeye ilişkin olarak da, sondaj çalışmalarının bittiğini, ancak güzergah çalışmaları yapanların bazı noktaları dikkate almamaları nedeniyle bazı sorunlar yaşadıklarını anlatan Topbaş, şunları kaydetti:
''Köprüyle ilgili bir sıkıntı yok, kuruldan geçti, tasarımı bitti. Şişhane'de bir duvar kalıntısı var. Bu duvar kalıntısına dikkat etmedikleri için o duvar tarihi midir, korunması gerekir mi, değil mi, altından mı geçelim, nasıl geçelim, noktasında belirsizlik var. O duvarla ilgili kuruldan görüş bekliyoruz. Sorun yaratan tek o duvar. Sur kalıntısı olarak bahsediliyor. Ama, buna kurul karar verecek. 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mete Tapan, 'sorun yok' dedi. Kararı çıkartacaklar. Yaz tatili olduğu için gecikti.''
|