Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan
Bayraktar, İstanbul'un finans merkezi olmasının
kaçınılmaz olduğunu belirterek, "Bunu öngörenler ve bu doğrultuda yatırımlarını
yapanlar mutlaka bundan kazançlı çıkacaklardır" dedi. "Türk Gayrimenkul
Sektörünün Körfez Yatırımcılarıyla Buluşması" konulu etkinliğin
açılışında konuşan Bayraktar, Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım
Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz'ın konuşmasında, "Türkiye'ye
gelmeyen pişman olacak" dediğini hatırlatarak, kendisinin de aynı görüşü
tekrarladığını söyledi.
Bayraktar, "Alpaslan Beyin başında olduğu ajans, teşbihte hata olmaz, her
tarafta var. Yaban arısı sokmuş deli dana gibi her tarafa koşuyor. İnşallah
bunlar meyvesini verir" dedi. Dünyadaki global krize değinen Bayraktar, bunun
sebebinin ekonominin sanal olarak şişirilmesi, olmayan varlıkların piyasada
çokça satılmasından kaynaklandığını anlattı. Bayraktar. "Şimdi başımızı iki
elimizin arasına koyup, çok daha ince eleyip sık dokumak suretiyle bu krizi
mutlaka aşacağız. Krizi aşmada en önemli argüman gayrimenkuldür" diye konuştu.
Körfez yatırımcılarına, Türkiye'nin ve İstanbul'un cazibesini çok iyi anlatmak
gerektiğini ifade eden Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yatırımcılara güven ortamını temin etmemiz gerekiyor. Çünkü para, ceylandan
daha ürkektir. Bunun için yatırımcıya güvenli ortam olduğunu kandırılmayacağını
çok iyi anlatmamız lazım. Körfezdeki sosyal ilişkilerle, kurduğumuz
arkadaşlıklarla değişik yönlere de yayılmak suretiyle üçüncü ülkelerle de
işbirliği yapmalıyız. Bu evlilikleri artırmamız lazım. Türkiye'de de olan
şikayet... Mutlaka yatırımcının işini kolaylaştırmak, bürokrasiyi azaltmak
lazım. 'Geldiğine geleceğine pişman ettirme özelliğini' ortadan kaldırmamız
lazım."
Yabancıların mülk edinmesiyle ilgili son çıkan kanunda Türkiye'de şirket
kuran yabancıların herhangi bir soruşturmaya gerek kalmadan Türkiye'den
gayrimenkul alabildiklerini hatırlatan Bayraktar, "Bu bakımdan bir mesafe aldık.
Tabii istediğimiz yatırım gelmedi. Gerekli yatırım ortamını yakalayamadık. Ama
bıkmamak lazım. Azimli devam etmek gerekiyor. Bunların meyvelerini mutlaka
yiyeceğiz" şeklinde konuştu. "Körfez
ülkeleri ile ticaret lehimize"
Erdoğan Bayraktar, Türkiye'de tapu alım satım harcının düştüğünü, 150
metrekarenin üzerindeki konutlarda KDV'nin geçici olarak yüzde 18'den yüzde 8'e
indirildiğini anımsatarak, "Burada devletimizin çok daha elini taşın altına
koyarak desteklemesi lazım. Büyükelçiliklerimiz ticari ataşeliklerimiz işin
içine biraz daha girmeli" dedi.
Türkiye'nin körfez ülkeleriyle ithalat, ihracat dengesine bakıldığında körfez
ülkelerinini aleyhine bir durum olduğuna işaret eden Bayraktar, körfez
ülkelerinin Türkiye'ye bakış açısının yumuşaması için bunun körfez ülkelerinin
lehine artırılması söyledi. Erdoğan Bayraktar, körfezdeki ana aktörlerin, iş
kurucuların, Türkiye'deki yatırımcılara çok sıcak bakmadıklarını, Türk
yatırımcıların körfezde birinci elden iş almakta çok zorlandıklarını, bunun da
"kaymağı alınmış" işler olduğunu belirtti. Bayraktar, bir diğer sıkıntının da
teminat mektupları konusunda yaşandığını vurguladı.
Dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu finansal kriz çok iyi yönetilirse,
bunun hem körfez ülkeleri hem de Türkiye için mutlaka fırsata dönüşeceğini
belirten Bayraktar, "Öldürmeyen darbe mutlaka güçlendirir" şeklinde konuştu.
Bayraktar, krizlerde işini bilenlerle bilmeyenlerin ayıklandığını, işine
bilenlerin öne çıktığını, bunun da sektör için bir kazanım olduğunu söyledi.
Bayraktar, krizi iyi yönetenler fırsatları iyi değerlendirenler, hesaplarını
kitaplarını iyi yapanlar mutlaka bu krizden kazançlı çıkacaklardır" dedi.
Türkiye'nin gayrimenkul yatırımları, konut sektörü, ofis ihtiyacı bakımından çok
cazip durumda olduğuna işaret eden Bayraktar, yasalarla desteklenen İstanbul'un
finans merkezi olmasınını adımlarını atıldığını, bunun da kaçınılmaz olduğunu
belirtti. Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu, 2009-2010-2011 yıllarında mutlaka gerçekleşecektir. Bunu öngörenler ve
bu doğrultuda yatırımlarını yapanlar mutlaka bundan kazançlı çıkacaklardır. TOKİ
olarak biz de çalışmalarımızı bundan sonra bu doğrultuda şekillendireceğiz.
İstanbul'un finans merkezi olmasını çok ciddi hesap edeceğiz. Türkiye'nin şu
anda elinde bulunan 16 milyon konutun zaman içinde yarısının, İstanbul'daki 3
milyon konutun yarısından fazlasının yenilenmesi gerektiğini, İstanbul'da deprem
dönüşümü ihtiyacı olduğunu bilerek hesabımızı, kitabımızı yapacağız. Altyapılı
arsa üretimine ağırlık vereceğiz. İstanbul'da şu anda elimizde çok ciddi bir
arsa portföyü oluşturduk. Bunu geliştiriyoruz. İstanbul'un en güzel yerlerinde
Ataşehir'de, Florya'da, Kayabaşı'nda Ispartakule'de arsalar
geliştiriyoruz."
Türkiye en çekici 15. ülke
Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan
Korkmaz da, Türkiye'de her yıl 600 bin kişinin yeni konuta ihtiyacı
olduğunu, Türkiye'nin gayrimenkul sektöründe bir yatırım merkezi olabileceğini
söyledi. Türkiye'nin içinde, pek çok potansiyel barındırdığını belirten Korkmaz,
"Krizden sonra bile hala bizim potansiyelimiz var. Türkiye dış yatırımın
gerçekleştiği 15. en çekici ülke" diye konuştu.
Urban Land Institute (ULI) Türkiye Başkanı Haluk Sur ise,
inşaat ve gayrimenkul sektörünün yatırımlar açısından yeni fırsatlar sunduğunu
söyledi. Finansal kaynaklara erişimde önümüzdeki dönemde kıyasıya rekabet
yaşanacağını ifade eden Sur, yatırım için güvenli liman olanların burada öne
çıkacağını söyledi. Sur, krizin uluslararası işbirliği ve dayanışma ile
aşılacağını panik psikolojisine kapılmadan sabırla çalışmak gerektiğini
kaydetti.
|