|
img src="http://www.yapi.com.tr/Uploads/HaberMedya/2006\haber\50593.gif" align="right" hspace=5 vspace=5>İki yıl önce Muraverdi M. Davud, kıyısında büyüdüğü turkuaz, dingin denizi çok farklı gördü. Yıllardır altın rengi kumsallara usulca dokunan deniz kabardı, dev dalgalarla üzerine geldi. Dağlara kaçmaya çalıştı, başaramadı. Bir ağaca tutunarak hayatta kalmayı başardı. Saatler sonra kendisine geldiğinde, beş yaşındaki kızının öldüğünü öğrendi.
Köylüsü Radna Ameridina çalışmak için şehre gitmişti. Köyüne döndüğünde akrabalarından 67'sini yitirmişti. Kızı da ölenler arasındaydı. Bitai köyünden Cut Husria ise köyüne geldiğinde annesi, babası ve kardeşlerinden hiç kimse ve hiçbir bina kalmamıştı. Neredeyse bütün yakınlarını kaybetti. Sadece babasının cesedini bulabildi. Bunlar ve yüzlerce benzer dramın mağdurları, Türkiye'den gelen yardımlar sayesinde yeni bir başlangıç yapıyor. Türkiye'de felakete seyirci kalmayan 2.5 milyon kişinin Kızılay'ın 'Asya Ağlıyor' kampanyasına yaptığı bağışlar dünyanın öbür ucundaki insanlara 1050 ev, çocuklara okul, hastalara hastane oldu. Osmanlı'nın Portekiz işgaline karşı 437 yıl önce gönderdiği gemi- asker desteğini unutmayan ve kendilerini Türk olarak gören Banda Açeliler, Türk Kızılayı'nın yaptıklarından sonra Osmanlı'nın torunu olduklarında daha ısrarcı.
Tatil cennetinde hüzün
Uçak Endonezya semalarında alçaldığında irili ufaklı yemyeşil onlarca ada görünüyor. Yeşili sarı kumsallar çevreliyor, su kıyıya yaklaştığında rengi beyaza çalıyor. Tropikal bitki örtüsü, özellikle zirvesinde iri hindistancevizlerinin bulunduğu ağaçların ilk akla getirdiği, 'ıssız bir adaya düşsen...' diye başlayan sorular ve tatil. Bu cennetin sokaklarında kırmızı ve beyaz iki parçadan oluşan Endonezya bayrakları, yarıya çekilmiş. Bayrakların çevresinde yüzlerce insan birden ellerini açarak, tsunami felaketinde kaybettikleri yakınları için dua ediyor.
Felaketin merkezinde yer alan Sumatra Adası'ndaki Banda Açe'de ise diğer bütün felaket bölgelerinden farklı bir manzara var. Yarıya indirilmiş Endonezya bayraklarının yanında Türk bayrakları da bulunuyor. Eyaletin bütün caddelerinde iki ülkenin dilinde Türkiye'ye teşekkür pankartları var. Pek çok insan, 'Türkiye'yi çok seviyoruz', 'Teşekkürler Türkiye' diyecek kadar Türkçe biliyor.
Türk köyü olarak anılan Lampuuk'a ilerleyen dar caddelerin bir yanında çok zengin doğa, diğer yanında ise bu zenginlikle tamamen tezat çok yoksul insan manzaraları sıralanıyor. İnsanların çoğunluğu tahta barakaların içinde, yağmurların çamura dönüştürdüğü sokaklarda yaşamaya çalışıyor.
Mehmet Ali Şahin teslim etti
Lampuuk'da Türk Kızılayı'nın yaptırdığı konutlar, bu koşullar içinde yaşayanlar için 'çok konforlu' diye tanımlanıyor. Kızılay'ın 'Asya Ağlıyor' kampanyasıyla topladığı bağışlar ve Başbakanlık fonundan ayrılan bütçeyle toplam 39 milyon dolara yaptığı 1050 kalıcı konutun 700'ü burada bulunuyor. Felaketin ikinci yıldönümü olan 26 Aralık 2006 günü Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in katılımıyla teslim edilen konutlar, Türkiye'den Malatyalı Ayşe teyze, İstanbul'daki bir fabrikanın işçileri, Bakkal Hasan amca gibi yaklaşık 2.5 milyon kişinin bağışlarıyla inşa edildi.
Sokak isimleri Türkçe
Kalıcı konut alanındaki sokaklara, büyük miktarda bağış yapanların, Kızılay yöneticilerinin ve siyasetçilerin isimleri verildi. Mehmet Ali Şahin Sokağı'nda Radna Ameridina kalıcı konut hak sahibi. Şeriatın hâkim olduğu Banda Açe'deki bütün kadınlar gibi türbanlı. Terzi olarak şehirde çalıştığı sırada yükselen dalgalar, 22 yaşındaki kızını götürdü. Köyüne döndüğünde ayakta kalan tek binanın, insanların evlerinin küçüklüğüne, sağlıksızlığına karşın çok büyük inşa edilen cami olduğunu gördü. Her yer sular altındaydı ve cesetler artık durulan suların üzerinde yüzüyordu. Kızılay'ın sağlık ekiplerine gönüllü olarak yardım etti. Ameridina sülalesinden 67 kişi öldü.
Bugün eskiden evinin bulunduğu yerdeki kalıcı konutta, tekrar elbiseler dikiyor, diğer iki kızını okutuyor, yeniden hayata başlama çabasında Türkiye'ye teşekkür mesajı gönderiyor.
Diğer Türk köyü Bitai'de kalıcı konutlar, 437 yıl önce yardım için gelen Osmanlı askerlerinin mezarlarının yanında bulunuyor.
|
