TEPE İnşaat 2008 Yılından Umutlu

b>Patron Patrona bu hafta bir Ankara Markasını, TEPE İnşaat’ı konuk ediyor. Türkiye’nin en prestijli binalarını inşa eden, çok büyük ve önemli projelere imza atan TEPE İnşaat’ın çalışkan ve başarılı Genel Müdürü Süleyman Son sorularımızı yanıtladı.

Veli Sarıtoprak: Genel Müdürlüğünü yaptığınız TEPE İnşaat; Türkiye’nin en prestijli binalarını inşa etti. Büyük projelere imza attı. Türkiye’nin en güçlü inşaat firmalarından birisi oldu. Bu başarıyı nasıl yakaladınız? Bu işleri kaç personelle gerçekleştirdiniz ? TEPE İnşaat’ın geçmişi ile ilgili bize neler söylersiniz ?

Süleyman Son: TEPE İnşaat, yaklaşık 40 yıldır inşaat sektöründe, önemli roller alan ve bu görevleri, markalaşmış kalite ve hizmet anlayışıyla başarıyla tamamlamış uluslararası bir inşaat firmasıdır. Yurtdışında olduğu kadar yurtiçinde de gerçekleştirdiği önemli projelerle adını duyuran ve sektörün öncü kurumlarından biri haline gelen firmamızın en önemli değeri, çalışanlarının yarattığı sinerji ve uyum içinde başarıya yürümemizi sağlayan etik değerlerimizdir. Bu değerlere bağlılığımız ve mühendislik ilkelerini her projemizde ön planda tutmamız, bugünkü başarımızın temel kaynağını oluşturmaktadır. Bugün bulunduğumuz coğrafyanın ötesinde gerçekleştirdiğimiz önemli projelerin altından başarıyla kalkabiliyorsak, bu çalışanımıza inancımızın, etik değerlere bağlılığımızın ve mühendislik tecrübe ve bilgimizi hep daha iyiyi bulmak için kullanmamızın sonucudur.

Ülkenin lokomotif sektörü

Röportaj yaptığım inşaat sektörü temsilcileri sektörün zorda olduğunu söylüyorlar. Bu görüşe katılır mısınız ?

Sektörümüz, muhakkak ki ülkemizin lokomotif sektörlerinden birisidir. Bugün 70’e yakın ülkede, toplam sözleşme bedeli 18 Milyar ABD Doları’nı aşan yüzlerce projenin yapımına soyunan Türk Müteahhitleri, ülkemizin ekonomisine büyük katkı sağlarken, bir taraftan da ülkemizin nitelikli işgücüne istihdam imkanı yaratmaktadır. Bu gelişmelerle beraber, yurtiçi inşaat pazarı geçtiğimiz dönemlere nazaran, son yıllarda bir büyüme trendi yakalamış ta olsa, bu büyüme gittikçe hızını kaybetmektedir. Genel olarak, gayrimenkul pazarının körüklediği bu büyüme, zaman zaman harekete ivme kazındıran ekonomik şartların yaşadığı hassasiyetlere paralel gelişmeler yaşamaktadır. Dolayısıyla, büyük miktarda, gayrimenkul yatırımlarının kıpırdattığı yurtiçi pazarın, altyapı ve endüstriyel projeler göz önüne alındığında, ne yazık ki yoğun büyüme eğilimi yakalamış olduğunu söylemek çok mümkün değildir.

Taşlar yerine oturuyor

İnşaat sektörü 2008 yılından ne bekliyor?

İnşaat sektörünün 2008 beklentileri, 2007 beklentilerinden çok farklı olmayacaktır. Zor bir yıl olduğu bir çok sektör temsilcisi tarafından yadsınamayacak 2007’de, ülkemiz, doğal olarak sektörümüzdeki gelişmeleri de etkileyen, ciddi ekonomik ve siyasi gelişmeler yaşamıştır. Dolayısıyla, bazı yönleriyle, taşların yerine oturduğunu düşündüğümüz 2008 Yılı, sektörün biraz daha rahatlayacağı fakat dramatik büyümelerin yaşanmayacağı bir yıl olacaktır.

TEPE İnşaat’ın önümüzdeki yıllara ilişkin büyük yatırımları var mı ?

TEPE İnşaat, özellikle gayrimenkul yatırımları konusunda, ülkemizin son 10 yıllık geçmişinde çok önemli ve başarılı projelere imza atmıştır. Beykoz Konakları ve Bilkent Konut Projeleri gibi büyük çaplı ve geniş kullanıcı profillerini hedef alan özel projeleriyle, benimsediği kalite anlayışını farklı ve sıradan olmayan, rafine bir tarzla ortaya koymuştur. Bu farklı yaklaşımın sonucunda, imza attığımız projelerin yakaladığı başarılar, bizi mutlu etmekte ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirmeyi düşündüğümüz projeler için motive etmektedir. Bu vasıtayla da, özellikle satışları başarıyla devam eden İstanbul Narcity Projemizle beraber, 2008 Yılı içerisinde biri Ankara’da, biri de İstanbul’da olmak üzere çok önemli ve özel iki projeye başlayacağımızı bildirmek isterim.

Başkent açık ara önde

İnşaat sektörü ve Ankara deyince değerlendirmeleriniz nasıl olur.?

Her ne kadar, İstanbul büyük montanlı projeleri, diğer şehirlerimize nazaran büyüklüğü ve potansiyeli ile inşaat ve üretim sektörünün başkenti gibi görünse de, özellikle taahhüt projeleri gerçekleştiren ve altyapı işleriyle uğraşan, devlet bütçesinden finanse edilen projelerle ilgilenen müteahhitlik firmaları için, Ankara daha önemli bir şehir olmuştur. Şehrimiz, başkent olmanın getirdiği imkanları sektör temsilcilerine fazlasıyla sunan bir şehirdir. Yapı sektöründeki gelişmeleri Ankara genel olarak İstanbul’dan sonra izlemekte iken, son yıllarda bu gelişme ters yöndedir denilebilir. Şehrin büyüklüğü ve nüfusa oranla İstanbul ile Ankara’nın karşılaştırması yapılırsa Başkentimizin açık fark önde olduğu görülür. Ankara ulaşım sorununu büyük ölçüde halletmiştir. Yapılmış ve yapılmakta olan Alışveriş merkezleri kentimizin çehresini değiştirmektedir..Kentsel planlama uygulamaları, kentsel dönüşüm projelerinin başarılı bir şekilde sürdürülüyor olması diğer kentlerimize örnek olmuştur.

Firma güvenilir olmalı: Kentimizde oldukça yüksek sayıda olduğunu tahmin ettiğimiz konut stoku bulunuyor ve yenileri de yapılmakta.Ancak önümüzdeki yıllarda oluşacak ihtiyaç düşünülürse bu konutların kolayca alıcı bulacağını sanıyoruz. Önemli olan konut inşaatlarının hangi firma tarafından yapıldığıdır, alıcı satın alacağı konutun kalitesi ve konutunun zamanında teslim edileceğini bildiği müteahhidi her zaman tercih etmiştir. Bu nedenle güvenilir firmaların Ankara veya diğer kentlerde inşa ettikleri konutlar her zaman alıcı bulacaktır.

Firmalar çalışanının gücüne inanmalı

Yap-satçılara, inşaat sanayicilerine, büyük müteahhit firmalarına sektörde başarılı olmaları için neler tavsiye edersiniz.?

Bu sorunuzun cevabını, aslında ilk sorduğunuz soruya verdiğim cevabımda açıkça ifade ettiğimi düşünüyorum. Bu sektörde kalıcı olmak isteyen firmalar, her şeyden önce çalışanlarının gücüne inanmalı, etik değerlere sahip çıkarak, çağdaş kalite anlayışından ve mühendislik gerçeklerinden taviz vermemelidir. Biz firma olarak, ancak bu şartların tamamı sağlanırsa, başarının daim ve mutlak olacağı görüşünü kabul etmekteyiz. Bu paralelde de, yaptığımız bütün işlerde, gerçekleştirdiğimiz her projede, ismimizin geçtiği ve paydaşı olduğumuz her çalışmada muhakkak bu prensipleri uygular ve takip ederiz.