B>
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hakkı Yırtıcı ve
Araştırma Görevlisi İlke Tekin tarafından yürütücülüğü yapılan Proje
Dikdörtgen, Osmanlı Bankası Müzesi’nde
gerçekleştirilen bir tanışma toplantısıyla başladı. Katılımcıların hemen
hepsinin hazır bulunduğu toplantıda, atölye hakkında genel ve teknik bilgiler
paylaşıldı. Toplantıda, atölyenin bir takım değil ekip çalışması olacağı
vurgulandı.
Atölyenin süreci hakkındaki öngörülerini paylaşarak
sözüne başlayan Hakkı Yırtıcı, bazılarının kendilerini atölyeye ait
hissetmeyeceğini, fakat kimilerinin de çalışmayı sahipleneceğini bildiklerini
dile getirerek, tüm süreci beraber şekillendirmek istediklerini belirtti.
Yalnızca iki hafta süren bir atölyenin sonuçlarına tereddütle yaklaştıklarını ve
sağlıklı bulmadığını söylemekten çekinmeyen Yırtıcı, ortaya konulan
çalışmaların, tam olarak da bu yüzden, sergiye dek geçecek 3 aylık süreçte
olgunlaştırılmasını dilediklerini belirtti. Atölyenin ardından belli aralıklarla
düzenlenecek toplantıların, vaktin daha anlamlı ve verimli kullanılmasını
sağlayacağı vurgulandı.
İki haftalık süreç içinde de katılımcılar için ayarlanan sunumların dışında
kendilerinin de bazı sunuşlar yapacağını ve hatta katılımcıların da, diledikleri
konularda ortak paylaşımlarda bulunmasını desteklediklerini söyleyen Yırtıcı,
atölyenin bir tartışma ortamı yaratması gerekliliğinin altını çizdi. Öte
yandan 15 günlük süreçte kimi grupların ayrılıp, kimilerinin bir araya gelerek
yeni gruplar oluşturacağını öngören Yırtıcı, atölye için “Bu bir takım değil,
bir ekip çalışması olacak” dedi.
Sonrasında atölyede bulunma nedenlerini anlatan ve
tartışan katılımcıların, motivasyon olarak yoğunluklu bir şekilde atölye metnini
göstermeleri üzerine, Proje Dikdörtgen’in kavramsallığı üzerine de konuşan
Yırtıcı, akademik tecrübeleri sırasında yaşadıkları sıkıntılar ve
gözlemledikleri aksaklıklardan söz etti. Tekin ve Yırtıcı, “yalnızca
kavramsallaştırmak adına yaratılan kavram kirliliği”nin yarattığı rahatsızlığın,
kendilerini bu atölyeyi oluşturmaya ittiğini belirttiler.
Biçim oyunlarının anlamsızlaşması ile beraber, projenin hayattan konular ve
anlarla yüzleştirilmesi üzerine düşündüklerini anlatan Tekin ve Yırtıcı,
metinlerin dahi şekilci ve stil oluşturmak adına yazıldığına inandıkları bir
ortamda ortaya çıkan dilsizleşmenin karşısında, konuşulamayan bir alanı
dillendirmek için bu atölye çalışmasına giriştiklerini aktardılar. Bu anlamda,
atölyenin bir sözlük oluşturmasını ve kendi ürettiği kavramları kendi ürettiği
anlamlarla eşleştirmesinin anlamlı olacağını belirten Yırtıcı, böylelikle aynı
dilden konuşmanın yollarını aramayı önerdi.
İki hafta boyunca sürecek ve 29 Haziran’da tamamlanacak atölye çalışmasına
katılacak konuşmacılar ve sunum başlıklarının listesi ise şöyle:
Veysi Tamer Kondu, Boğaziçi ve Bilgi Üniversitesi Öğretim
Görevlisi “Başkasının Siyasetleri: Siyaset Bilimi Eğitimi Üzerine
Düşünceler” 14 Haziran Cumartesi
17:00
Belkıs Uluoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim
Üyesi “Kapitalizm, Mimarlık Ürünü ve Epistemenin Direnci” 19 Haziran Perşembe
19:00
Uğur Tanyeli, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim
Üyesi “Mimarlık Ekonomik Yapılanmaya Direnebilir Mi?” 21 Haziran Cumartesi 15:00
Zeynep Gambetti, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası
İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi “Kent Mekanı ve Siyaset” 21 Haziran
Cumartesi 17:00
Ozan Erözden, Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası
İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi “Böcekler ve İnsanlar” 23 Haziran
Pazartesi 19:00
Hatice Kurtuluş, Muğla Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim
Üyesi “Modern Kentin Düşüşü ve Mekanın Sınıfsal Yeniden Bölüşümü” 28 Haziran Cumartesi
17:00
|