Susuzluğa Doğru Adım Adım
Küresel iklim değişikliği bütün dünyayı kavururken Türkiye’nin megakenti İstanbul da su krizi tehditi altında. Su havzalarının yapılaşmaya açılması, hızla artan nüfus, bilinçli su plan ve politikalarının uygulamaya konulmaması, hızlı sanayileşme gibi nedenlerle su sıkıntısı çeken kent, son 2 yıldır yaz aylarını susuz kalma tehlikesi ile geçiriyor.
/P> Suyu arayan şehir: İstanbul İlhan Avcı çalışmasının sonuç bölümünde ise İstanbul’un kuruluşundan beri hep “suyu arayan bir şehir” olduğunu ve bu durumun hâlâ devam ettiğini vurgulayarak “Bunun pek çok nedeni olduğu söylenebilir. Ancak bunlar içinde en önemli olanı, daha başta İstanbul için yanlış bir yer seçilmiş olması veya doğal olarak İstanbul’un nüfusunun ve su talebinin bu boyutlara gelebileceğinin düşünülememiş olmasıdır. İstanbul’u bir dünya incisi olarak tanımlıyoruz ama İstanbul’un suyu yok. Tarih boyunca bütün yerleşim ve uygarlıklar hep önemli su kaynaklarına yakın konumlarda kurulup gelişmiş iken, İstanbul bu temel ilke ve öğeden uzak kalmış. Her dönemde gösterilen bütün çabalara karşın Romalılardan günümüze kadar İstanbul’daki su sorunu bir türlü çözülememiş ve bu sorunun uzun vadeli çözümü için, ‘Bulgaristan sınırından başlayıp Bolu sınırına kadar uzanan bir alanda kullanılabilir ne kadar su kaynakları varsa bunların hemen hepsinin toparlanıp İstanbul’a getirilmesi’ gibi radikal bir yaklaşım ve uygulama içine girilmiştir. Bunun içindir ki, yıllar sonra bu eksiğini tamamlamak üzere uzun bir yolculuğa çıkıp batıda Bulgar sınırındaki Mutlu (Rezve) Deresi’ne, doğudan ise Bolu sınırındaki Melen Çayı’na kadar giderek ve çok büyük bedeller ödeyerek, ‘kenti kaynağın yanına götürmek yerine, kaynağı kente getirmek’ zorunda kalınmıştır” yorumunu yapıyor. |