b>Popular Science Dergisi, 11 Eylül saldırılarının yıldönümünde, tamamen güvenli havaalanlarının kurulması için gerekli teknolojileri araştırdı.
Havaalanlarında son zamanlarda yapılan testler, güvenlik sisteminden silahla geçmenin hala mümkün olduğunu gösteriyor. Popular Science dergisi güvenlik konusunda faaliyet gösteren firmalara başvurarak, para sınırlaması olmaksızın, uygulanabilir teknolojilerle hangi önlemlerin alınabileceğini araştırdı.
Gelecek 5 yıl içerisinde kullanılama girecek teknolojileri de dikkate alan araştırma büyük oranda halen kullanılan ya da çok kısa zamanda kullanılmaya başlanacak teknolojiler üzerine şekillendirilmiş. Amaç, bir havaalanındaki herkesin, her çantanın, her malzemenin ve he rgörevlinin işaretlenmesi, takibi ve yerinin anıda tespit edilmesinin sağlanması.
1. REZERVASYON VE GÜVENLİ KİMLİK KONTROLÜ
İlk güvenlik birimleri havaalanın bir mil ötesine yerleştirilecek. Yol kenarlarına yerleştirilecek özel klübelerdeki lazer tarayıcılar araçların patlayıcı taşıyo taşımadığını tespit edecek. Eğer bir içecek kamyonu Coca Cola’dan daha uçucu bir madde taşıyorsa, kapanacak bariyerler taştın havalanının güvenli alanına girmesine engel olacak.
Yolcuların ilk uğrayacağı nokta ise bilet satış bankosu değil, kimlik kontrol noktası olacak. Yüz tanıma yazılımına bağlı bir kamera ve bir bilgisayar yolcunun dijital fotoğrafını çekecek. Biligsayar daha sonra tahrifat yapılamayacak, kolayca takip edilebilecek fotoğraflı bir kimlik kartı hazırlayacak. Kartın üzerindeki bir çipte yolcunun uçuş ve kapı numaraları, check in saati ve yüz taramasının sayısıal bilgileri olacak. Yüz taraması sonucu, terörist zanlılarının tutulduğu bir veri tabanında kontrol edilecek.
Bu arada check - in bankosunda, uçağa yüklenecek ve yolcunun yanına alacağı bagajlara akıllı kart ve elektronik algılayıcılarla donatılmış etiketler takılacak. Bu etiketlerin her birinin üzerinde, zayıf bir radyo sinyali yayarak bagajların her an her yerde tespit edilmesini sağlayacak radyo frekansı tanımlama araçları takılı olacak. Eğer bir yolcu uçağa binmezse bagajları da binmeyecek. Eğer bir yolcu uçağa binerken ekstra bir çanta taşırsa sistem bunu bilecek.
Kontrol edilmiş ve etiketlenmiş bagajlar lazer bir tarayıcı kullanılarak taranacak ve içerisindeki moleküller tespit edilecek, daha sonra bu moleküller kimyasal bilieşimleri saklayan bir veri tabanıyla karşılaştırılacak. Bu sayede şüpheli maddeler formu ne olursa olsun molekül yapısından bulunacak. Şüpheli bütün bagajlar güvenli bir alana alıncak ve bir sonraki güvenlik noktasına bir mesaj gönderilerek şüpheli bagajın sahibinin uçağa binmesi durdurulacak.
2. KUMANDA MERKEZİ
Havalanın kumanda merkezindeki güvenlik uzmanları sistemi gözleyecekler. Kimlik kartlarından, etiketlerden ve güvenlik cihazlarından gelen verileri toplayan havaalının bilgisayar metworküne bağlı monitörler her hangi bir sorun durumunda yetkilileri anında uyaracak.
3. GÜVENLİK TAKİBİ
Yolcular aerodinamik bir güvenlik kapısından kurşun geçirmez camdan yapılmış bir koridora giriyorlar, koridorun iki ucundaki kapılar da kilitli. Koridora girişte yolcu önce akıllı kartını okutuyor sonra optik okuyucularla yüzü taranıyor. Bagajları kontrol eden kızıl ötesi lazer bu sefer yolcunun kıyafetlerini ve el bagajlarını kontrol ediyor. Eğer şüpheli bir şeye rastlanmazsa çıkış kapısı kendiliğinden açılıyor ve yolcu terminale ilerliyor. Eğer bilgisayarlar şüpheli bir durumla karşılaşırlarsa, mesela şüpheli bir yüzle benzeşme, ya da yolcunun üzerinde şüpheli bir eşya tespiti gibi yolcu üçüncü bir kapıdan başka bir kontrol noktasına alınıyor. Burada yapılacak göz taraması kişinin kimliğini kesinleştiriyor, güvenlik personeli üst ve bagaj araması yapıyor. Eğer yolcu hala şüpheden kurtulamışsa güvenlik personili tarafından bomba geçirmez bir odaya götürülüyor ve polisin gelmesi bekleniyor.
4. KAPIDA SORUN
Akıllı kart aynı zamanda yolcuların kapıya ve körüğe girişlerini de takip ediyor. Eğer bir sorun yaşanırsa, bir yolcu yanlış bir uçuşa binmeye çalışırsa, ya da onyalanmamış bir bagajla uçağa binmeye kalkarsa kapılar açılmıyor ve yetkililer durumu incelemeye çağrılıyor. Uçağa binilmemesi ya da geç binilmeye kalkılması durumunda bagaj uçağa yüklenmiyor.
5. UÇAKLAR VE ÇEVRESİ
Bütün havaalanı çalışanları, işe geldiklerinde bir güvenlik kapısından geçecekler. Bu kapıda yüz ya da göz taraması yapılarak çalışanlara ait veri tabanı ile karşılaştırılacak. Lazerler patlayıcı ya da silah kontrolü yapacaklar. Çalışanlar biyometrik radyo dalgaları yayan etiketler takacaklar. Bu etiketler he çalışanın kendi yetkili olduğu bölgede olup olmadığını kontrol edecek. Kameralar havaalanın çevresini sürekli izleyecek. Harekete duyarlı bu kameralar, etrafta dolşan bir köpekle, tele tırmanan bir insan arasındaki algılayacak kadar akıllı olacak.
Uçakların kargo girişlerine, iniş takımlarına ve motorlarına, izinsiz müdahaleyi engellemek için hareketle çalışan dijital video kameralar yerleştirilecek. Uçağın içinde ise pilot kabini, koridorlar ve kabinler gizli kamneralarla donatılacak. Bu kameralar uçuş süresince kayıt yapacak ve elde ettikleri görüntüleri yer birimlerine gönderecek. Uçuş sırasında bir sorun çıkması durumunda yer birimleri elde ettikleri bu görüntülerle yetkilileri uyaracak ve F15 uçakları havalanacak.
TEK SORUN MALİYETLER
Yukarıda belirtilen teknolojilerin pek çoğu şu an mevcut olmakla birlikte yeni teknolojiler ve uygulanmaları oldukça pahalı. Bu önlemlerin havalanlarında uygulanması yüzmilyonlarca dolara mal olacak ve muhtemelen uçuş fiyatlarını ve havaalanı vergilerini ciddi olarak artıracak.
ABD’deki toplam 429 ticari havaalanının bütün terminallerinin yenilenmesi mliyarlarca dolara mal olacak. ABD’de havayolu sektörünün geçen sene içerisinde sadece 2 milyar dolar kazandığı düşünüldüğünde bu yatırımın büyüklüğü daha da ortaya çıkıyor. Ancak yine de parça parça da olsa yukarıda sayılan teknolojilerin bir kısmı yakın gelecekte hayatımıza girmeye başlayabilir. Bundan 30 yıl önce hiçbir havaalanında metal dedektörü bulunmadığı göz önüne alındığında teknolojik değişim kaçınılmaz görünüyor.
|