|
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından düzenlenen 'Standardizasyonun Küresel Ekonomiye Etkileri' konulu sempozyumda konuşan Hulusi Şentürk; OECD raporlarına göre dünya ticaretinin yüzde 80'den fazlasının doğrudan standart ve teknik düzenlemelerden etkilendiğine dikkati çekti. Standart ve teknik düzenlemeler olmadan uluslararası ticaretin yapılamaz hale geldiğine işaret eden Şentürk, ürün ve hizmetlerin standartlara uygunluğuna tescil edilme işlemlerinin, ekonomik hayatın vazgeçilmezleri arasında olduğunu söyledi.
"Standartlar ve uygunluk değerlendirme işlemleri, ticarette teknik engel olarak kullanılıyor"
Şentürk, standartlar ve uygunluk değerlendirme işlemlerinin bir yandan ticaretin serbestleştirilmesine katkı sağlarken; diğer yandan insanların, hayvanların ve bitkilerin sağlığının korunması, çevrenin korunarak üretimlerin gerçekleştirilmesi konularında da önemli bir misyon yüklendiğini dile getirdi. Bu kadar önemli bir misyonu olan standartlar ve uygunluk değerlendirmenin, ticarette teknik engel olarak kullanıldığını anlatan Şentürk, şunları kaydetti:
"Standartları ve uygunluk değerlendirmeleri ticari engel olarak kullanan ülkelerin başında gelişmiş ülkeler yer almaktadır. Gelişmiş ülkeler bir yandan standartların belirlenmesinde etkin rol alıp kendi ekonomik üretim teknolojilerine göre bunları belirlerken, bir yandan da belirledikleri bu standartlara ve buna paralel olarak uygunluk değerlendirme hizmetlerine atıf yaparak, dünya ticaretini kendi lehlerine değiştirmekte ve kendi belirledikleri şartlarla gelişmekte olan ülkeleri rekabete zorlamaktadır. Bu nedenle gelişmekte olan ülkeler özellikle küresel ticarette ciddi bir haksız rekabetle karşı karşıya."
Şentürk, Türkiye gibi ekonomik büyümesini dünya ticaretinden daha fazla pay almaya dayandıran ülkelerin, bu amaçlarına ulaşabilmesi için standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında etkin bir güce kavuşmak zorunda olduğunu vurguladı. Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefinin gerçekleştirilebilmesi için, uluslararası ticaretten daha fazla pay almanın şart olduğunu söyleyen Şentürk, bunun için de inovasyon faaliyetlerine önem verilmesi gerektiğini dile getirdi.
"Standartlar elbette ticarete gidebilmek için bir pasaporttur, ama..."
Şentürk, hedef pazarlara ulaşabilmek ve o pazarlarda haksız rekabete maruz kalmamak için, standardizasyon ve uygunluk değerlendirme hizmetlerinde etkinliğin artırılması gerektiğini belirterek, "Türkiye için geçerli olan bu şartlar, gelişmekte olan ülkelerin tamamı için de geçerli. Ülkelerimizi, güçlü ekonomik hedefleri olmasına rağmen, ne yazık ki gelişmekte olan ülkeler adına olaya baktığımızda, ülke sanayicilerinin, akademik camiasının ve bürokratlarının, standardizasyon ve uygunluk değerlendirmede yeterince farkındalık düzeyine ulaşamadığını görüyoruz. Standartlar daha çok şekil şartları itibariyle uyulması gereken mecburi bir belge, pasaport olarak var. Standartlar elbette ticarete gidebilmek için bir pasaporttur ama aynı zamanda ticaretin kurallarını koyma sanatıdır" diye konuştu. İş dünyasının artık eline çanta alarak ülkelere mal satma alışkanlığını terk etmek mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Şentürk, bunun sürdürülebilir bir politika olmadığını kaydetti. Şentürk, TSE olarak kendilerinin bir dizi önlemi almaya devam ettiklerini ifade ederek, bu önlemlerin etkili olabilmesinin iş ve akademik dünyanın bu çalışmalara sahip çıkmasıyla mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün telgrafı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sempozyuma gönderdiği telgrafta standardizasyonun, dünyaca rekabet edebilmek ve gelişmiş ülkeler arasına girmek isteyen devletlerin en önemli aracı olduğunu belirterek, bu açıdan ülkelerin güçlü bir standardizasyon altyapısına sahip olmalarının, büyük önem taşıdığını kaydetti.
Gül, uluslararası rekabete uyum sağlamak ve küresel pazarlarda söz sahibi olabilmek için, sadece dünya standartlarında üretim yapan değil, aynı zamanda standartları belirleyen bir ülke konumuna ulaşmanın zorunluluğunu dile getirerek, bunun da ciddi ve planlı çalışmaları gerektirdiğine işaret etti.
Dünya ile her alanda yarışan Türkiye'nin, dünya standardizasyon ailesinin etkin üyesi olması için milli standardizasyon kuruluşu TSE'nin çabalarını takdir edip, önemsediğini vurgulayan Gül, şunları ifade etti:
"59 yıldır ülkemizde üretici ile tüketici arasında köprü görevi gören, Türkiye'nin rehberlik gücünün yükselmesi için katkıda bulunan, uluslararası kuruluşlarla sıkı ilişkiler yürüten TSE'nin, böylesine önemli bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yaptığı için tebrik ediyorum. Bilim insanlarının, bürokratların, siyasilerin, sanayicilerin, iş adamlarının, sivil toplum temsilcilerinin ve konunun paydaşı yabancı katılımcıları bulunacağı, geniş katılımlı bu sempozyumumuzun standardizasyon konusunda yeni ve yararlı bilgiler sağlayacağına, verimli bir bilgi platformu oluşturacağına inanıyorum. Sempozyumun verimli geçmesi dileğiyle, tüm katılımcılara selam ve sevgilerimi iletiyorum".
|
