ava sıcaklığına karşı firmalar transmikserlere çuval giydirmeye başladı. Yüksek hava sıcaklığı, çimentonun nakliyesini zorlaştırdığı gibi betonun kimyasal yapısına da zarar vererek, dayanaklılığını olumsuz etkiliyor. İnşaat sektörü temsilcileri, betonun zarar görmemesi için transmiksere buz eklemekten, soğutulmuş su dolu depolarına, özel kaplama örtülerden, kimyasal karışımlı koruyucu spreylere kadar çeşitli yöntemleri kullanıyorlar.
Adana'da kurulu Asya Transmikser Sanayi AŞ Genel Müdürü Mehmet Eğin, (AA )muhabirine yaptığı açıklamada, hava sıcaklığının 40-45 dereceye kadar ulaşabildiği yaz aylarının inşaat sektörü için hareketli geçen bir dönem olduğunu, ancak, bu dönemde hazır betonun taşınmasında firmaların ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabildiğini belirtti. Eğin, aşırı sıcaklarda beton içindeki suyun buharlaşacağını, bu nedenle kalite ve özelliklerin istenilen düzeyde olmasında sıkıntı yaşanabileceğini söyledi.
Hava sıcaklıklarına karşı çimento taşıyan ve satışını sunan firmaların kendilerine göre çözüm önerileri geliştirdiğine değinen Eğin, şunları kaydetti: ''Dışarıda 35 dereceyi bulan hava sıcaklığı transmikserin içinde 60 dereceye ulaşıyor. Bu da betonun kalitesini bozuyor. Beton karıştırılırken, sürtünmeden dolayı sıcaklık artıyor. Sıcağın etkisini azaltmak için transmikserlere telis çuval sarıyor. Bu çuvallar, sürekli ıslatılarak, transmikser soğuk tutulmaya çalışılıyor. Biz bu yorucu yöntemin yerine 3-4 yıl idare edebilecek, transmikserleri kimyasal karışımla kaplamayı hedefliyoruz.
Bu özel kaplamayı yaptığımızda, telis çuval sarılmasına gerek olmayacak, yüzeye vuran güneş ışıklarının yüzde 90'ını geri yansıtacak.''
''Kür Uygulanmalı''
Türkiye Hazır Beton Birliği Teknik Ofis Müdürü Tümer Akakın da betonun yeterli nem ve sıcaklıkta olmasını sağlamak için, kür (beton bakımı) uygulanması gerektiğini vurguladı. İstenen dayanım ve dayanıklılığa ulaşabilmesi için kür uygulamasına, betonun yerleştirilmesinden hemen sonra başlandığını ifade eden Akakın, sıcak havanın etkisiyle yeterli miktarda su bulunmaması durumunda, bağlayıcı madde olan çimentonun gerekli tepkimeyi yapamayacağını belirtti. Akakın, hazır betonun, santralden şantiyeye gelinceye kadar buharlaşma nedeniyle karışımındaki sudan kaybettiğini, bu nedenle şantiyede reçete dışında betona su katıldığını, bunun çok yanlış bir tutum olduğunu vurguladı.
Tümer Akakın, şöyle devam etti: ''Betona şantiyede katılacak her litre su o an için betonun işlenebilirliğini kolaylaştırsa da su/çimento oranı artacağından betonda daha çok boşluk oluşur. Bu da betonun zayıf, geçirimli ve dayanıksız olmasına neden olur. Betona eklenen suyun buharlaşan suyun yerine geçtiğini düşünmek yanlış. Betonda belli bir süre sonra hidratasyon reaksiyonu başlayacağı için karışımdaki suyun etkisi ile sonradan katılan suyun etkisi çok farklıdır. Santralde sıcak hava koşulları dikkate alınarak su ve katkı ayarlaması yapılır. Gerekirse şantiyede akışkanlaştırıcı katkı katılabilir.''
Akakın, sıcaklık farklılıkları ve bağıl nem gibi unsurlara dikkat edilmezse beton yüzeyinde çatlakların oluşacağını, dayanım azalacağını bildirdi. Kuru ortamda bulunan betonun nemli ortamda bulunana göre yüzde 50 daha az oranda dayanım kazandığını anlatan Akakın, betonun kurumasını önlemek için su geçirmeyen bir örtü ile yüzeyin kapatılabileceğini, sürekli olarak betonun yüzeyinin nemli kalmasının sağlanabileceğini, kimyasal kür katkıları kullanılarak beton yüzeyinin kaplanabileceğini dile getirdi.
|