İnşaat sektöründe 2011 yılı için öngörülen gelişme evresinin, plastik boru
sektörüne de olumlu yansımasını beklediklerini söyleyen Türk Plastik
Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu
Başkanı Mehmet Uysal, plastik boru sektörünün kriz dönemlerinde
bile, önemli oranda ihracat yaparak ayakta kalmayı başardığını söyledi. Bu
bağlamda, 2011 yılında hem iç piyasa hem de dış piyasada sektör adına olumlu
gelişmeler yaşanmasını beklediklerini vurgulayan Uysal, “Plastik boru sektöründe
faaliyet gösteren büyük ölçekli firmalar, genel olarak plastik sektörüne de
önemli katkılar sağlıyor. Söz konusu firmalar kaliteli ve nitelikli üretimleri
sayesinde yurtdışındaki pek çok önemli projede tercih ediliyor. Bu da bizim için
son derece gurur verici bir durum” diye konuştu.
Türk plastik sektörünü temsil etmek üzere, 1989 yılında kurulan PAGEV’in,
özel vakıf statüsünde faaliyet gösterdiğini belirten Uysal, başta eğitim olmak
üzere fonksiyonel örgütlenme ve sağlam bir altyapı oluşturulması amacıyla
hareket ettiğini dile getirdi. Dünyadaki gelişime paralel olarak Türkiye’de de
hızla büyüme gösteren ve çoğunluğu KOBİ niteliğindeki işletmelerden oluşan
plastik sanayiini, yurtiçi ve yurtdışında temsil ettiklerini anlatan Uysal,
vakıf olarak Türk plastik sanayicilerini aynı çatı altında birleştirme misyonunu
üstlendiklerini kaydetti. Sektördeki firmaların çağdaş teknoloji seviyesine
ulaşmaları için plastikle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerine dikkat
çeken Uysal, “Vakfımız bu kapsamda, yurtiçi ve yurtdışında organizasyonlar
düzenliyor, plastik eğitimi için eğitim kurumlarıyla işbirliğinde bulunuyor,
plastik eğitimini geliştirmek, yaymak ve sektördeki teknik eleman ihtiyacını
karşılamak için çalışmalar yürütüyor. PAGEV ayrıca, kurulduğu günden bu yana tüm
üyelerini çevreye duyarlı olmaları konusunda da yönlendiriyor” şeklinde konuştu.
Üretim kapasitesi ‘tahminen’ 1.1 milyon ton
“Plastik boru üretim kapasitesi konusunda belirli bir bazda tarif
verilememekle birlikte, TOBB bilgi tabanına göre; sektörün üretim kapasitesinin
yaklaşık 1 milyon 105 bin ton, 81 milyon metre ve 133 milyon adet olduğunu
söyleyebiliriz” diyen Uysal, ancak, temel bir kriter baz alınamadığı için,
sektör genelindeki üretim kapasitesi hakkında bir tahminde bulunmanın mümkün
olamadığını ifade etti. Birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de inşaat
sektörünün, ekononominin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu ve inşaatın,
birçok alt sektörü beslediğinin altını çizen Uysal, bu sektörlerden birinin de
plastik boru sektörü olduğunu kaydetti. Günümüzde plastik boruların, barajlar,
enerji üretim tesisleri, havaalanları, fabrikalar, hastaneler, konutlar ve daha
birçok alanda kullanıldığına dikkat çeken Uysal, global ekonomik krizin
etkisiyle inşaat sektöründe 2007 yılında başlayan durgunluğun, plastik boru
sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. İnşaat sektörünün, 2008 yılını
yüzde 8.1 küçülmeyle tamamladığını hatırlatan Uysal, 2009 yılında ise
yatırımların neredeyse durma noktasına geldiğini dile getirdi. İnşaat
sektörünün, 2009 yılı ilk çeyrekte yüzde 18.6, ikinci çeyrekte yüzde 21.1,
üçüncü çeyrekte yüzde 18.3, son çeyrekte ise yüzde 6.6 daraldığı bilgisini veren
Uysal, böylece inşaat sektörünün, yılı yüzde 16.3 oranında küçülmeyle
tamamladığını ifade etti. 2010 yılında ise, genel olarak inşaat sektöründe
büyüme yaşandığını söyleyen Uysal, yılın ilk dokuz ayında ortalama yüzde
18.4’lük bir büyüme yaşandığını aktardı. Uysal, ”Türkiye’de genel olarak plastik
inşaat malzemeleri üretimi, toplam plastik mamul üretiminin yüzde 20-22’sini
oluşturuyor. Plastik inşaat malzemeleri üretimi 2009 yılında 1 milyon 144 bin
ton civarındayken, rakamlar henüz açıklanmasa da 2010 yılında 1 milyon 321 bin
tona yükselmesi bekleniyor. Bu üretimin büyük bir bölümü de plastik boru
sektöründe gerçekleşiyor” dedi.
Sektör, dünyada ‘iddialı’
Türkiye’nin, plastik boru sektöründe iddialı bir konumda yer aldığını
vurgulayan Mehmet Uysal, sektördeki büyük ölçekli temsilcilerin Ar-Ge ve
inovasyon çalışmalarına yönelik ciddi yatırım yaptıklarını kaydetti. Ayrıca
doğru pazarlama stratejileri ile yurtdışında önemli projelerde yer aldıklarını
da aktaran Uysal, sektörde ihracat oranlarının her geçen gün arttığını ifade
etti. KOBİ’lerin ise, Ar-Ge ve inovasyona yeterli kaynak ayıramadıklarına dikkat
çeken Uysal, ancak hedef pazar seçimlerinde oldukça başarılı olduklarının altını
çizdi. Genel olarak boru sektöründe plastiklerin, sağladıkları avantajlarla öne
çıkmalarını, sektör açısından önemli bir şans olarak değerlendiren Uysal,
“Bugüne kadar sektör temsilcilerimiz, bu şansı, kendi bilgi ve birikimlerini de
katarak son derece iyi kullandılar. Önümüzdeki dönemde de Türk plastik boru
sektörünün önünün açık olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“Hammadde ve kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyoruz”
Plastik boru sektöründe önemli üreticilerin faaliyet gösterdiğine dikkat
çeken Mehmet Uysal, söz konusu firmaların, dünya boru sektörünün de tanıdığı
firmalar haline geldiklerini dile getirdi. Sektör temsilcilerinin ihracat
alanında kaydettikleri başarıların, dünya boru sektöründe Türkiye’nin önemli bir
yer aldığının göstergesi olduğunu vurgulayan Uysal, bu noktada daha çok
çalışarak, sektörün dünyanın en önemli oyuncuları arasına gireceğine
inandıklarını aktardı. Plastik sektöründe hammadde ve kalifiye eleman sıkıntısı
yaşandığına da değinen Uysal, “Plastik boru sektörü özelinde markalaşma problemi
var. Günümüzün rekabet koşulları içinde markalaşmak son derece önem taşıyor.
Büyük ölçekli firmalarımız bu konuda önemli çalışmalar yapıyor. Ancak KOBİ’lerin
markalaşma adına çalışmalar yürütmeleri ve bu alana kaynak ayırmaları biraz daha
zor. Bu doğrultuda onların da kaynaklarını birleştirme yoluna giderek, bu konuda
adım atmaları mümkün” ifadesini kullandı.
İhracat artıyor
Sektördeki büyük ölçekli temsilcilerin, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına
yönelik ciddi yatırım yaptıklarını belirten Mehmet Uysal, “Ayrıca doğru
pazarlama stratejileri ile yurtdışında önemli projelerde yer alıyorlar. Sektörde
ihracat oranları ise her geçen gün artıyor” dedi.
|