Sanayinin 500 Dev Şirketinden Bir İyi Bir Kötü Haber
Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarının belirlendiği İSO 500 listesinde yer alan firmaların üretim dışı faaliyet gelirleri 2007'de yüzde 81,2 artarak 6.1 milyar YTL'ye ulaştı. Faaliyet dışı gelirlerdeki yükseliş, 2001'den bu yanaki en yüksek artış oldu. Şirketlerin vergi öncesi kârının yüzde 34 oranında arttığı 2007'de, faaliyet dışı gelirlerin
2007'de dış borçlanmayı sürdüren şirketlerin faaliyet dışı gelirleri, YTL'nin değer kazanmasının etkisiyle yüzde 81,2 arttı. Kambiyo gelirinin kârdaki payı yüzde 35,6'ya yükseldi. Global likidite bolluğunun etkisiyle son dört yılda dış borçlanmaya ağırlık veren özel sektör şirketleri, YTL'nin değer kazanmasının etkisiyle kârlarında patlama yaşadı. Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarının belirlendiği İSO 500 listesinde yer alan firmaların üretim dışı faaliyet gelirleri 2007'de yüzde 81,2 artarak 6.1 milyar YTL'ye ulaştı. Faaliyet dışı gelirlerdeki yükseliş, 2001'den bu yanaki en yüksek artış oldu. Şirketlerin vergi öncesi kârının yüzde 34 oranında arttığı 2007'de, faaliyet dışı gelirlerin kâra oranı yüzde 26'dan 35'e yükseldi. Özel sektörün dış borcunun yüzde 30 oranında artarak 158 milyar dolara ulaştığı 2007 yılında, YTL'nin reel olarak yüzde 18,7 değer kazanması, yurtdışı yükümlülüklerin Türk Lirası karşılığını azalttı. Bu durum şirketlerin kambiyo kârlarını zirveye taşıdı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, bu durumun
çok riskli olduğuna dikkat çekerek, "Şirketlerin açık pozisyonları, çok büyük
oranda devalüasyon ve kur riski taşımaktadır" dedi. İSO 500'de ilk sırada, geçen
yıl olduğu gibi, 18.4 milyar YTL'lik üretimden satışla Tüpraş birinci sırada yer
aldı. Tüpraş'ı Ford Otosan ve Elektrik Üretim A.Ş izledi. İlk 500 içindeki 450
kuruluş kâr ederken, toplam kâr 19.2 milyar YTL oldu. Ford Otosan, Tüpraş'ı
geçerek ihracatta ilk sıraya yerleşti. İLk 500'ün içinde yabancı sermaye paylı
şirket sayısı 143 oldu. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, 2007 yılında İlk 500'e giren sanayi kuruluşlarının karlarında görülen iyileşmenin üretim artışının bir sonucu olmadığını vurgulayarak, "Sanal bir iyileşmedir, bir yanılsamadır. Gerçekçi olmayan kur politikasının ve dövizle borçlanmanın bir yan etkisi olarak ortaya çıkan böyle bir karlılık nereye kadar devam edebilir? Ne kadar kalıcı olabilir?" dedi. Küçük, Türkiye'nin bir an önce siyasetin tozu dumanından sıyrılarak, orta ve uzun vadeli politikaları hayata geçirmesi gerektiğini söyledi. Dün İSO EN Büyük 500 Sanayi Kuruluşu listesini açıklayan Küçük, sanayinin önündeki risklere dikkat çekti. Cari fiyatlarla GSYİH içinde imalat saniyinin payının 1998 yılında yüzde 23,9 iken, bu oranın 2007 yılında yüzde 16,5'e gerilediğini vurgulayan Küçük, sürdürülebilir büyümeyi sağlamak için bu oranın yüzde 24-25'lere çıkarılması gerektiğini söyledi. Türkiye ile benzer kategoride bulunan hiçbir ülkede böyle bir durum bulunmadığını ifade eden Küçük, Çin'de sanayinin GSYİH içinde 2002'de yüzde 39 olan payının 2006'da yüzde 41'e, Hindistan'da yüzde 16'ya, Rusya'da ise yüzde 19'a çıktığını dile getirdi. Karlılıkta yaşanan sanal iyileşmenin kur ve enflasyon riski pahasına elde
edildiğine işaret eden Küçük şu değerlendirmeyi yaptı: "Risklerin gerçekleşmesi
durumunda sanayi kuruluşlarının ciddi sıkıntılarla karşılaşacağı ortadadır.
Büyümenin lokomotifi sanayidir. Ancak veriler, lokomotifin gücünün giderek
zayıfladığına işaret etmektedir. 10 yıl gibi kısa bir sürede sanayi ve imalat
sektörünün ekonomideki ağırlığının bu derece gerilemiş olması, Türkiye
ekonomisinin yarınları açısından üzerinde ciddiyet ve hassasiyetle durulması
gereken bir husustur." Orta ve uzun vadeli politikaların bir an önce hayata
geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Küçük, "Siyasetin tozu dumanından
sıyrılarak, ekonominin ve sanayinin gerçeklerine, Türkiye mutlaka yoğunlaşmak
zorunda" dedi. Türk ekonomisinde 2002'nin ilk çeyreği ile başlayan olumlu dönemin, 2007'nin
ikinci yarısı itibarıyla sona ermeye başladığını belirten Küçük,
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin gölgesinde geçen 2007'nin ardından 2008
yılının ilk yarısında patlak veren küresel kriz ile birlikte ekonominin zor bir
sürece girdiğini hatırlattı. Küçük, İSO 500'de, yaratılan katma değer
büyüklüklerini temel fiyatlarla da vermeye başladıklarını ifade ederek, temel
fiyatlarla 2007 yılında İSO 500'ün yarattığı katma değerin Türkiye sanayi
sektörü katma değeri içindeki payının yüzde 25,5, imalat sanayi içindeki payının
da yüzde 28 olduğunu hatırlattı. Küçük, bu değerlendirmede KDV ve ÖTV tutarları
yer almadığı için İSO 500'ün sanayi ve imalat sanayi katma değeri içindeki
payının önceki yıllarda yüzde 50'ler civarındayken 2007'de bunun epey altına
düştüğünü bildirdi. Küçük, 2007'de İSO 500 kapsamındaki kuruluşlarda vergi öncesi dönem kar ve
zarar toplamının cari fiyatlarla yüzde 35,1, sabit fiyatlarla da yüzde 27,5
arttığına işaret ederek, geçen yıl İSO 500'de net katma değerin cari fiyatlarla
yüzde 14,4, sabit fiyatlarla yüzde 7,9 oranında yükseldiğini kaydetti. Özel
sektörün döviz cinsi borçlarında büyük artış olduğuna işaret eden Küçük, bunun
önemli bir risk olduğunun altını çizdi. Son yıllarda finansman giderlerini
azaltmak için kuruluşların yurt dışı kredi kaynaklarına yöneldiklerini ifade
eden Küçük, 2007 sonunda reel sektörün toplam dış borç miktarının 105.5 milyar
dolara yükseldiğini, bir yıldaki artış oranının yüzde 48,8 olduğunu ve bunun
faaliyet dışı gelirlerin niteliğini de etkilediğini
söyledi. Özel kuruluşlarda, brüt katma değer içinde net dolaylı vergilerin payı
2006'da yüzde 49,8 iken, 2007'de yüzde 48,2 oldu. 1992 yılında bu rakam yüzde
10,5 idi. Yani 16 yıl önce brüt katma değerin yüzde 10,5'i dolaylı vergi olarak
devlete ödenirken bu rakam 2007'de 4 kattan fazla artarak neredeyse yüzde
50'lere dayandı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) ilk 500 listesinde 2007 yılının birincisi de
Tüpraş oldu. Tüpraş 2007'yi 18 milyar 450 milyon 708 bin 799 YTL'lik net
üretimden satışla kapattı. Tüpraş'ı 6 milyar 230 milyon 215 bin 120 YTL'lik net
üretimden satışla Ford Otomotiv izlerken, üçüncü sırayı 4 milyar 624 milyon 293
bin 341 YTL ile Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürlüğü (EÜAŞ)
aldı. 2006 yılında ihracatta üçüncü sırada yer alan Ford Otomotiv, 2007'de Tüpraş'ı
geride bırakarak ilk sıraya yerleşti. Geçen yılki sıralamada ikinci sırada yer
alan Toyota Otomotiv üçüncü sıraya gerilerken, Oyak-Renault'un sıralamadaki yeri
dördüncülükle aynı kaldı. İhracat yapan kuruluş sayısı 2007'de 451
oldu. 2007 yılında Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşunda yer alan 450 kuruluş
kar bildirdi. 450 kuruluşun dönem karı, (V.Ö.) 19,2 milyar YTL oldu. 2006'da 420
kuruluşun dönem karı olan 15,6 milyar YTL gözönüne alındığında, geçen yıl dönem
karında yüzde 23,1'lik artış yaşandı. Geçtiğimiz yıl kar eden kuruluşların 14'ü
kamu kuruluşu ve 436'sı özel büyük kuruluştan oluştu. 2007'de İSO 500 kapsamında yer alan yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 143
olurken, ilk 50 kuruluş içindeki yabancı sermayeli şirket sayısı 19 olarak
gerçekleşti. Geçtiğimiz yıl ilk 50 kuruluşun içindeki yabancı sermaye paylı 19
kuruluşun yaratılan brüt katma değerden aldıkları pay yüzde 17,3 olurken, dönem
kar ve zarar toplamında ise ilk 50'deki yabancı sermaye paylı kuruluşların oranı
yüzde 17,8 seviyesinde gerçekleşti. En çok kişi çalıştıran ilk 10 kuruluş arasında birinci 16 bin 376 ücretli çalışanı ile Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ olurken, onu Tekel Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri AŞ, Arçelik, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü, Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürlüğü, Ford Otomotiv Sanayi AŞ, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Sanko Tekstil İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş, ERDEMİR ve TOFAŞ izledi.
İlk 500'de dikkat çekenler |