Samsun Limanı, 36 yıllığına Samsunport-Samsun
Uluslararası Liman İşletmesi'ne devredildi. Devirden gelen 125
milyon 200 bin dolarlık kaynak, demiryolları ve
karayollarına aktarılacak. Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım, devrin imza töreninde yaptığı konuşmada,
kamuya ait tesislerin uzun süreli işletme hakkının devri söz konusu olduğunda,
bazılarının 'devletin elindeki malların haraç mezat satıldığı'
yönünde eleştiride bulunduğunu kaydetti. Özelleştirmenin toplumda haklı
olmayan bir algılamaya dönüştürüldüğünü vurgulayan Yıldırım,
özelleştirmelerin hem iş anlamında hem de istihdam manasında devlete
katkısını anlattı.
Bunu Mersin Limanı'nda da yaptıklarına vurgu yapan Ulaştırma
Bakanı, "İşletme hakkını devrettiğimizde 644 bin konteyner elleçlemesini
yapıyorduk. Küresel krize rağmen 2009'da bu sayı 855 bin konteynere çıktı.
Çalışan sayısı 2007 öncesi bin 128 iken şimdi bin 560'a çıktı. Devredince
çalışanlar azalıyor, mağdur oluyor gibi düşünceler var, oysa istihdam bin 560'a
çıkmış." dedi. Türkiye'de 174 liman ve iskele bulunduğu bilgisini veren Bakan
Yıldırım, bunlardan 122'sinin özel sektör tarafından işletildiğini, 27'sinin
belediyeler, 25'inin de kamunun elinde olduğunu aktardı. Dış ticaretin yüzde
85'inin limanlardan yapıldığını söyleyen Yıldırım, yakında Bandırma
Limanı'nın da işletme hakkının devredileceğini ifade etti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Danıştay'ın kararlarının
bütçeye olumsuz yansımalarını anlattı. Samsun Limanı'nın özelleştirme
ihalesinin Mayıs 2008'de yapıldığını ancak devrinin yeni
gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, şunları söyledi: "Aslında Anayasa hükmü son
derece açık. 60 gün içerisinde imtiyaz sözleşmelerine ilişkin görüşü Danıştay'ın
vermesi gerekiyor. Fakat maalesef bugüne kadarki uygulamalarda bazen iki yılı
bazen 29 ayı bulabiliyor, bir imtiyaz sözleşmesinin onaylanması. Bu, Türkiye
için çok ciddi zaman, maliyet kaybı." Konuşmaların ardından imzalar atılarak
Cey Group Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı tarafından
125 milyon 200 bin dolarlık sembolik çek bakanlara takdim
edildi.
|