780 yıl önce Mengücekoğlu Ahmet Şah ve
eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan, UNESCO
Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Sıvas Divriği Ulu Cami
ve Şifahanesi’nin 2005 yılında başlayan restorasyonu ile ilgili
tartışmalar bitmiyor. Uzmanların “bakımsızlıktan yok olmak üzere” diye uyardığı
cami ve şifahanenin özel bir yasa ile korunması için TBMM’ye
geçen ay sunulan teklif de reddedildi.
Ulu Cami, 1228’de Mengücekoğulları hükümdarı Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah
tarafından Ahlatlı Hürremşah’a yaptırıldı. Bitişiğindeki
darüşşifa (hastane) ise Ahmet Şah’ın eşi ve Behram Şah’ın kızı Melike Turan
Melek tarafından inşa ettirildi. Hastane, ruh hastalıklarını müzik ve su sesiyle
tedavi etmesiyse ünlenmişti.
16 sütunlu cami, 23 tonoz ve iki kubbe ile örtülü ve mihrabın bezemelerinin
Anadolu’da başka örneği yok. Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi UNESCO tarafından
1985 yılında, 358 sıra numarası ile Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edildi.
Restorasyon çalışmalarına 2005 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür
Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Sıvas Valiliği arasında yapılan
protokol uyarınca başlandı. Ancak restorasyon beraberinde tartışmaları da
getirdi.
Restorasyon terörü
Mimarlık dünyasının duayenlerinden Prof. Dr. Doğan Kuban,
Divriği Ulucami ve Şifahanesi’nin adeta ölüme terk edildiğine dikkat çekerek “O
bir heykel. Ve dokunulmaması gereken kutsal bir emanet. 50 yıldır çalışma
yapıyoruz diye canına okudular. Bu işleri bilen yok. İşin içine ihale de girince
kim ucuza yapıyorsa ona veriyorlar. Oysa bu eserler, kim daha iyi yapacaksa ona
verilmeli” demişti.
Son olarak 27 Mayıs 2008 tarihinde konu TBMM gündemine kadar geldi. Sıvas
milletvekilleri, Ulu Cami ve Şifahanesi’nin özel bir yasa ile korunması, restore
edilmesi için yasa teklifi sundu. Hükümet adına konuşan Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin restorasyonun yakında başlayacağını, bunun için yasaya gerek olmadığını
belirtti ve önerge iktidar partisinin çoğunluğu tarafından reddedildi.
Bu karara tepki gösteren restoratör Cevat Yaltıraklı,
ortaçağ Türk sanat mimarisinin eşi ve benzeri bulunmayan eserlerinden Ulu Cami
ve Şifahanesi’nin bakımsızlıktan ve sorumsuzluktan döküldüğünü, acınacak bir
durumda bulunduğunu vurguladı.
|